Hepatit C: Önlem alınmazsa ölümcül olabilir

Kaynak : Star Gazetesi
Haber Giriş : 03 Haziran 2007 11:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Prof. Dr. Esin ŞenolGazil Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ABD

Hepatit C Virüsü (HCV) ile gelişen, kan yolu ile bulaşan ve çoğunlukla müzminleşerek, hasta kişinin kanında bulunan, uzun dönemde siroz ve karaciğer kanseri ile sonlanabilen bir karaciğer hastalığıdır.

Asıl olarak çok miktarda ve tekrarlanan kan nakli ile bulaşmaktadır. Hasta kişinin kanı ile kesici-delici yaralanmalar nedeniyle temas, cinsel yol ve anneden-bebeğe geçiş bilinen diğer bulaş yollarıdır.

Bu nedenle; kan nakli alan kan hastaları, damar-içi ilaç bağımlıları, diyaliz hastaları, sağlık personeli, hasta kişinin cinsel eşi, çok eşli cinsel yaşamı olanlar,hasta anneden doğan bebekler riskte kabul edilmelidir.

Kan nakli, 1990'lardan sonra kan taramaları sonucu yapıldığından, bu yolla bulaşma önemli ölçüde azalmış olmakla birlikte, 1990 öncesi kan, plazma ve pıhtılaşma faktörleri kullanan kişiler riskli kabul edilebilir.

Gelişmiş ülkelerde, damar-içi uyuşturucu bağımlılığı günümüzdeki en önemli bulaş yoludur. Diyaliz hastalarında da yüzde 10-60 arasında değişen sıklık bildirilmektedir. Enfekte bir gebenin bebeğine virüs bulaştırma riski ise yüzde 10-25 (ortalama yüzde 5-6) olarak bilinmektedir

Hepatit B'den daha zor bulaşan, ancak tekrarlayan, çok miktarda kan teması ile bulaşan Hepatit C, sinsi seyri ve müzminleşme sonucu gelişen sekeller nedeniyle çok önemli bir hastalıktır.Tüm müzmin karaciğer hastalıkların yüzde 40'ından HCV sorumludur.

Hepatit C genellikle ,olguların yaklaşık yüzde 70'inde bulgusuz bir hastalığa neden olduğundan, kişiler hem bulaş hem de gelişebilecek siroz ve karaciğer kanseri gibi riskler taşımalarına karşın genellikle farkına varmadan geçirmektedir.

HCV ile karşılaşma sonrası, olguların ancak üçte birinde sarılıkla seyreden bir klinik tablo ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, HCV ile karşılaşma sonucu sarılık dışında, artrit, cilt bulguları, otoimmün tiroidit gibi karaciğer dışı organlarda tutulma bulguları gelişebilmektedir. İster belirtili ister belirtisiz seyir gelişsin, hastalık yüzde 75-85 oranında müzminleşmekte, yani etken gelişen bağışıklık sistemi yanıtlarına karşın etkisiz hale getirilememektedir. Virüsün temizlenemediği olguların yüzde 60-70'inde kalıcı karaciğer hastalığı gelişmekte ve onların da yüzde 10-20'si, 20-30 yıl gibi uzun vadede siroza, yüzde 1-yüzde 5'i karaciğer kanserine dönüşmektedir.

Korunmada; kan ürünlerinin

Kan ve organ bağışında bulunmamaları

Alkol almamaları

Düzenli olarak doktora görünmeleri

Hepatit A, C ve Hepatit B için taranarak gerekirse aşılanmaları

İlaç/ilaç dışı bitkisel ürünlerin hekim önerisi olmadan kullanılmaması

Diş fırçası, makas, tıraş bıçağı gibi üzerinde kan olabilecek kişisel bakım ürünlerinin paylaşılmaması

Ciltteki kesi ve yaraların kapatılması

Çevreye bulaşmış kanın eldiven kullanılarak çamaşır suyu (1/10 sulandırılmış) gibi bir dezenfektanla temizlenmesi (etken dış ortamda 16 saat-4 gün arasında canlı kalabilmektedir

Cinsel ilişkide kondom kullanmaları

Hepatit C, öpüşme, bebeğin emzirilmesi gibi temaslarla, yiyecek-içecek aracılığıyla bulaşmaz. Aynı evde yaşamak, kan ve cinsel temas dışında çok dışında çok düşük bulaşma riski tanır.

Alternatif tıp yöntemlerinin yararı araştırılmamıştır. Ancak çoğu karaciğerden atılan, bitkisel ürünlerin zararlı olabileceği unutulmamalıdır.

Hepatit C'nin saptanması için yapılacak kan testleri çok önemli. Özellikle risk altında olanlar bu kontrolleri ihmal etmeden yaptırmalı

taranması, riskli davranışlar konusunda kişilerin eğitimi önemlidir. Hepatit C'li hastaların cinsel eşleri ve riskli cinsel davranışlarda kondom kullanımı önemlidir. Hasta bir kişinin çocuk sahibi olmasında bir sakınca olmamakla birlikte, doğacak çocuğun yüzde 5 hastalık riski bulunduğu hatırlanarak izlemde tutulmalıdır.

Hastalıktan koruyan bir aşı ya da riskli temas sonrası kullanıldığında hastalığı önleyen bir ilaç bulunmamaktadır.

Riskli olduğu belirtilen kişilerle (1990 öncesi kan, pıhtılaşma faktörleri almış kişiler, damar-içi uyuşturucu kullananlar, diyaliz hastaları) nedensiz karaciğer fonksiyon testleri yüksek olan kişilerin HCV için testlerle taranması, hasta olduğu saptanan kişiler tedavi için uygunsa erken tedaviye alınmaları açısından önemlidir.

Kesici-delici bir yaralanma gibi riskli temas sonrası Hepatit C tanısı için kullanılan testlerin pozitifleşmesi; ilk bir-iki haftada saptanabileceği gibi ortalama 3 ay bazen 6 ay gibi süreler gerektirdiğinden, testlerin negatif olduğuna karar verebilmek için 6 ay süre ile izlem gerekmektedir.

Tedavi 18-60 yaş arası, izlem sırasında sürekli karaciğer fonksiyon testleri yüksek bulunan ve kanında 6 aydan uzun süreli etken saptanan kişilerde önerilmektedir. İnterferon veya İnterferon ve Ribavirin adlı bir ilacın birlikte kullanıldığı en az 6 ay bazen bir-iki yılı bulan tedavilerde, hastalığın tamamen düzelme olasılığı yüzde 15-50 arasında değişmektedir. Ancak tedavi ile tam düzelme sağlanamasa bile hastalığın ilerleyişini durdurduğu bilinmektedir.

KAN ALIP VERİRKEN DİKKAT

Her iki tedavi yaklaşımı da son olarak FDA tarafından 3-17 yaş arası çocuklar için onaylanmıştır.

Kişisel korunmada, kan yolu ve cinsel yolla bulaşan tüm etkenlerdeki genel önlemler yeterli bulunmaktadır. Bunlar, bilinmeyen tüm kanla bulaşmış oma olasılığı olan ortak araç-gereç kullanımından kaçınmak, kanla bulaşmış yüzey ve materyallere eldivensiz dokunmamak ve kondom kullanımı olarak özetlenebilir. Bu anlamda riskli davranışlar ve önlemlerle ilgili eğitim ise ancak organizasyonel bir yaklaşımla mümkün olabilmektedir.

Başka biriyle enjektör paylaştıysanız

Sağlık personeliyseniz ya da kanla -özellikle iğne batması şeklinde yoğun temasınız olmuşsa

Diyalize bağımlı bir hastaysanız

HCV enfeksiyonu taşıyan bir eşiniz varsa

HCV enfeksiyonu taşıyan biriyle aynı ortamda yaşamış, tıraş bıçağı, diş fırçası paylaştıysanız

1990 öncesinde kan nakli yaptırdıysanız

Steril olmayan aletlerle dövme veya piercing yaptırdıysanız (Bu işlemlerde bulaşma olasılığı düşük olmakla birlikte bir kez kullanılıp atılan aletler kullanıldığından emin olmalısınız.) test yaptırın.

Yukarıda tanımlanan riskler yoksa gebelerin taranmaları gerekmez. Enfekte bir gebenin çocuğunu emzirmesinde, meme uçlarında çatlak ya da kanayan bir yara yoksa, hiçbir sakınca yoktur. Hepatit C, öksürmekle, hapşırmakla, bardak, çatal-bıçak gibi yeme-içmede kullanılan materyallerle bulaşmaz. Hepatit C enfekte kişilerin okul veya işten uzaklaştırılmalarına gerek yoktur.

Sigara kulanımının Hepatit C'nin ilerlemesini hızlandırdığı ve tedavilere cevap vermeme olasılığını artırdığı bilinmektedir.

Bu enfeksiyonda özel bir diyet önerisi yoktur, sağlıklı beslenme ile ilgili genel kurallara uymak, halsizlik, çabuk yorulmak gibi bazı bulguların azalmasını sağlayabilir. Herkes gibi, fazla yağ, kolesterolü yüksek gıdalar, şeker ve tuzdan uzak durulmalıdır. Alkol ve kaynağı bilinmeyen mantar tüketiminden uzak durulmalıdır.

Özellikle interferon tedavisi almakta iken iştahları azalan hastalara sık ve az yemeleri önerilir. Bulantı uyandıran gıdalar tüketilmeyebilir. Tedavi sırasında fazla kilo kaybı gelişmemesine dikkat etmek gerekir.

Karaciğere iyi gelen özel bir gıda ya da vitamin yoktur. Özellikle mega-vitamin tarzı dışardan alınacak vitaminler karaciğeri fazlasıyla yorabilir.

Doktor önerisi ile başlanan mega-vitaminler demir içermeyen preparatlar olarak seçilir.

Vitamin A alımından kaçınılmalıdır. Fazlası karaciğere toksik olacaktır.

Eğer siroz ya da karaciğer yetmezliği yoksa ağrı kesiciler (aspirin, parasetomol, ibuprufen..) rahatlıkla kullanılabilir.

Parasetomol dozu günde 2 gramı geçmemelidir. Kortizon, doğum kontrol hapı, demir ilaçları, barbitürat türü (epilepsi ve bazı psikiyatrik durumlarda kullanılır)ilaçlar kullanılmadan doktora danışılmalıdır.

Hepatit C testiniz pozitif ise ve karaciğer testleri yükselmiş bulunuyorsa, tedavi planı için hekim izlemine girmelisiniz. Konu ile gastroenteroloji, enfeksiyon hastalıkları veya hepatoloji uzmanı bir hekime başvurulmalıdır. Bundan sonraki adım karaciğer biyopsisi olacaktır. Karaciğer biyopsisi, karaciğerin,1/50 binde birinin alınmasıdır. Karaciğerdeki hasarın derecesini belirlemek amacıyla yapılır. Büyük bir iğne ve lokal anestezikle yapılır, sonrasında kanama riski olabilir. Ama tedavi planının yapılabilmesi ve karaciğerdeki gerçek durumun saptanabilmesi için mutlak gereklidir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber