'Amaç, İs Bankası'nı yürütme organının kontrölü altına almaktır'

CHP Parti Meclisi, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında, yerel seçim gündemiyle toplandı Kılıçdaroğlu: Is Bankası'ndaki Ataturk hisseleri uzerinden yurutulen tartısma sadece miras, mulkiyet hukuku acısından degerlendirilmemelidir. Gercek amac, bir sekilde Is Bankası'nı yurutme organının kontrolu altına almaktır

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 24 Ekim 2018 11:51, Son Güncelleme : 24 Ekim 2018 11:57
'Amaç, İs Bankası'nı yürütme organının kontrölü altına almaktır'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Yerel secimlerde onemli hedefler koyduk. Istanbul, Ankara, Mersin, Antalya, Adana, Balıkesir, Denizli, Usak, Bursa'daki yerel yonetimleri almak gibi buyuk bir hedef olusturduk. Bunun yanında bu secimde Turkiye'nin tum sehirlerinde buyuk basarılar elde edecegimize olan inancım tamdır." dedi.

CHP Parti Meclisi (PM) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında, yerel seçim gündemiyle toplandı.

Bazı ilçe adaylarının oylanmasının beklediği PM öncesinde Kılıçdaroğlu, Merkez Yönetim Kurulu'nu (MYK) topladı. Burada da PM'ye sunulacak adaylara dönük değerlendirmelerin yapıldığı belirtildi.

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, PM'ye sunulan MYK raporunun sunuş bölümünde ise gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin 24 Haziran secimleri ile "fren ve denge" mekanizmalarından yoksun bir sisteme gectiğini iddia eden Kılıçdaroğlu, bu sistemde, baskanlık sisteminin en temel ozelligi olan sert kuvvetler ayrılıgının bulunmadığını savundu.

Kabul edilen sisteme uyum amacıyla yetki kanununa dayalı olarak cıkarılan kanun hukmunde kararnameler ve Cumhurbaskanlıgı Kararnameleri ile bir dizi duzenlemeler yapıldığını aktaran Kılıçdaroğlu, yapılan duzenlemeler sonucunda dayanagını Anayasa'da bulan "idarenin butunlugu" ilkesinin ortadan kaldırıldığını, devlet memurlarının guvencesinin sona erdirildiğini ve kamu yonetiminde buyuk bir karmasa ortaya cıktığını ileri sürdü.

Hic kimsenin kamu yonetiminde yarın ne olacagını bilmediğini iddia eden Kılıçdaroğlu, uyum duzenlemeleri kapsamında, TBMM Ic tuzugunde de degisikliklere gidildiğini hatırlattı.

İc tuzuk degisikliklerini dikkatle degerlendirmek gerektiğine vurgu yapan Kılıçdaroğlu, şu açıklamalarda bulundu:

"TBMM Ic tuzugunde uyum duzenlemeleri baglamında yapılması gereken degisiklikler, daha guclu bir yasama organı olusturulması konusunda onemli bir fırsattı. Zira artık yasalasacak olan metinler, yurutme organından gelen kanun tasarıları degil, milletvekillerince verilen kanun teklifleridir. Ote yandan butun demokratik ulkelerde, yasama organının diger onemli bir fonksiyonu da denetimdir. Bu cercevede ozellikle de yasama faaliyetleri acısından daha guclu bir TBMM icin TBMM Ic tuzugunun bir yasama reformu anlayısıyla duzenlenmesi gerekir. Millet iradesinin yansıdıgı en yuce organ olan TBMM'nin onunde boyle tarihi bir gorev vardır. Ancak ne var ki TBMM Ic tuzugunde yapılan degisiklikler sadece sekle iliskin olmus, 26'ncı donemde ic tuzukte yapılan ve demokratik olmayan degisikliklerden de geri adım atılmamıstır. Artık unutulan reform kavramını yeniden siyasi hayatımızın en onemli gundem maddesi yapmak zorundayız. Bu cercevede Turkiye'nin bir yasama reformuna ihtiyacı vardır."

Yargı uzerindeki baskı ve kontrolün artarak devam ettiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, adli yıl açılış töreninin Cumhurbaskanlıgı Kongre ve Kultur Merkezi'nde yapılmasını eleştirdi.

Kılıçdaroğlu, "Cumhurbaskanının kontrolunde, ustelik yargının uc kurucu unsurundan biri olan savunmanın temsilcisi olarak Turkiye Barolar Birligi'nin konusamadıgı bir adli yıl acılıs toreni, ancak tek adam rejimine yakısacak sekilde kuvvetler ayrılıgını ayaklar altına alan bir rejimde olur." dedi.

- Berberoğlu'nun tahliyesi

Istanbul Milletvekili Enis Berberoglu'nun ozgurlugune kavusmasından mutlu olduklarını aktaran Kemal Kılıçdaroğlu, yeniden milletvekili secildikten sonra yargılamanın devam ettirilmesini ve sonrasında verilen mahkumiyet kararını da "hukuksuz" olarak niteledi.

Berberoglu'nun 24 Haziran 2018 secimlerinde yeniden milletvekili secildigi icin Anayasa'nın 83'uncu maddesinin dorduncu fıkrası geregince yasama dokunulmazlıgını yeniden kazandığını bildiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Enis Berberoglu'nun tahliye edilmesiyle adalet saglandı sanılmasın. Anayasa hukmune gore dokunulmazlık nedeniyle durma kararı vermesi gereken Yargıtay'ın, aksine bir tutumla cezayı da onamak suretiyle evrensel hukuku ve anayasamızı yok sayması bir skandaldır. Anayasa'ya cok acık bir sekilde aykırı olan bu kararın Anayasa'ya aykırılıgının Anayasa Mahkemesi nezdinde tespit edilerek duzeltilmesini bekliyoruz. Ayrıca, eski milletvekili arkadasımız Eren Erdem, hakkında tek bir delil yokken hukukumuza, hukuku katleden bir muessese olarak girmis olan gizli tanık veya tanıkların beyanları ile cezaevinde tutuluyor. Bu ayıba son verilmeli, Eren Erdem ozgurlugune kavusmalıdır."

- Yerel seçimler

Turkiye'nin, yerel yonetimler tarihinde bir ilki AK Parti Hukumetleri doneminde yasadığını belirten Kemal Kılıçdaroğlu, secimle gelen belediye baskanlarının, haklarında hicbir sorusturma yapılmaksızın baskıyla istifa ettirildiğini ve yerlerine yine parti genel merkezlerinden belirlenen adaylar atandığını savundu.

Bugun Istanbul, Ankara, Bursa gibi buyuk kentlerin yanı sıra Balıkesir, Duzce, Ordu ve Nigde'nin secilmis degil, atanmıs belediye baskanları tarafından yonetildiğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Turkiye, yerel yonetimleri boylesine baskı altına alan, yerel yonetimleri merkezi yonetime baglı kılan, vesayet anlayısı altında tutan bir yonetime layık degildir. Boyle bir merkezi yonetim anlayısından ozgurlukcu bir yerel yonetim modeli cıkmaz." ifadesini kullandı.

Gelecek yıl mart ayında yapılacak yerel secimlerin, gelecek surecte odaklanacakları en onemli donemec olacağını vurgulayan Kemal Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmeleri yaptı:

"Mart 2019 yerel secimleri aynı zamanda Turkiye'nin aydınlık yarınları icin yerelden baslayarak, yonetim yetkisini liyakatli kadrolarımızla ustlenmeye baslayacagımız surecin cıkıs noktası olacaktır. Yerel secimlerde onemli hedefler koyduk. Istanbul, Ankara, Mersin, Antalya, Adana, Balıkesir, Denizli, Usak, Bursa'daki yerel yonetimleri almak gibi buyuk bir hedef olusturduk. Bunun yanında bu secimde Turkiye'nin tum sehirlerinde buyuk basarılar elde edecegimize olan inancım tamdır. Onumuzdeki surecte hep birlikte tum enerjimizle bu hedeflerimiz dogrultusunda emin adımlarla ilerleyecegiz."

- İş Bankası hisseleri

CHP'nin İş Bankası'ndaki hisselerine yönelik tartışmalara da değinen Kılıçdaroğlu, "Kurucumuz ve ilk genel baskanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1938 tarihli vasiyetnamesi ile para, hisse ve Cankaya'daki gayrimenkullerini CHP'ye miras bırakmıstır. Bu para ve hisselerin nemalandırılmasına Is Bankası'nda devam edilmesini, bazı kisilere aylık odemeler yapılması sonrası kalan nemanın tumunun Turk Dil Kurumu ve Turk Tarih Kurumu'na esit oranda paylastırılmasını vasiyet etmistir." hatırlatmasında bulundu.

Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Bu hukuki durumdan anlasılacagı uzere, partimiz vasiyetnamedeki atanmıs mirasçıdır. Yani Ataturk'un olumu ile Is Bankası'ndaki hisselerinin mulkiyeti, CHP'ye gecmistir. Is Bankası ise tenfiz memurudur. Yani para ve hisse senetlerini nemalandırmakla gorevlidir. Turk Dil Kurumu ve Turk Tarih Kurumu ise hukuken kendilerine irat tahsis edilen tuzel kisilerdir. Yargıtay kararlarıyla da bu durum acıkca tespit edilmistir.

Mulkiyet ve miras hakları kaynagını Anayasa'da bulmaktadır. Normlar hiyerarsisi geregi Turk Hukuku'nda Anayasa en ust normdur. Hicbir kanun anayasaya aykırı olamaz. Bugun cıkarılacak bir kanun ile vasiyetnamenin ortadan kaldırılması ve hisselerin Hazineye devri hukuken mumkun degildir. Zira bir kanun ile hisselere el konulması vasiyetin iptali anlamına gelecektir. Vasiyetnamenin bir kanun ile iptali mumkun degildir. Is Bankası'ndaki Ataturk hisseleri uzerinden yurutulen tartısma sadece miras, mulkiyet hukuku acısından degerlendirilmemelidir. Gercek amac, bir sekilde Is Bankası'nı yurutme organının kontrolu altına almaktır. Ataturk'un sahsında mulkiyet ve miras hakkına yapılan saldırı, 81 milyonun mulkiyet ve miras hakkını tehdit etmektedir. Buna asla izin vermeyecegimizi, bu konudaki kararlılıgımızı bu vesile ile ifade etmek isterim."

Ekonomideki gelişmelere de değinen Kemal Kılıçdaroğlu, krizin atlatılması icin oncelikle yok olan guvenin yeniden saglanması gerektiğini savunarak, "Bu, krizle mucadelenin olmazsa olmaz sartıdır. Bunun icin liyakat sahibi bir ekonomi kadrosunun is basına getirilmesi, bu kadronun hem tutarlı hem guclu hem de adil bir programın uygulamaya koyması lazımdır." ifadesini kullandı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber