Topbaş: İşin kolayına kaçarak haftada 3 gün su kesmek istemiyoruz

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 20 Haziran 2007 18:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbullular'ın biraz daha dikkat etmesi halinde su kesintisine gerek kalmayacağını belirterek, "İşin kolayına kaçarak haftada 3 gün su kesmek istemiyoruz" dedi.

Topbaş, 15 itfaiye aracının hizmete sokulmasının ardından gazetecilerin çeşitli konulardaki sorularını yanıtladı.

Uzmanların kentte önümüzdeki günlerde günlük su kesintilerinin başlamaması için şimdiden 1-2 saatlik kesintiler önermesiyle ilgili sorular üzerine Topbaş, şunları kaydetti:

"Kesinti yapmak kolay. 'Haftada 3-5 gün suları kestik' dersiniz, çok kolay. Bunun yerine İstanbullular'a diyoruz ki, 'bilinçli su tüketimiyle bu sorunu aşarız.' Ceza ve yasaklar yerine, vatandaşımız bilinçli su kullanacak. Hepimiz bunu deniyoruz. Biraz daha dikkat edersek su kısıtlamasına gerek kalmaz. Doğru olan en iyi yöntem de bu. İşin kolayına kaçarak haftada 3 gün su kesmek istemiyoruz. Tasarruf beyinlerde, düşüncelerde ve kullanımda olmalıdır. Biz bunu öneriyoruz." Aksi takdirde vatandaşların su ihtiyaçlarını gidermek için depo yapma yoluna gideceklerini, bunun da farklı sıkıntıları beraberinde getireceğini dile getiren Topbaş, bunun hem hijyen olmayan koşullarda su toplanmasına, hem de milli servetin boşa harcanmasına neden olacağını kaydetti.

Topbaş, "Melen Projesi'nin birinci etabını 20 Ekim'de İstanbul'a getiriyoruz. İstanbul Boğazı'ndan su geçişi sağlayacak 160 santimetre çapındaki borunun boğaz geçişiyle ilgili proje çalışmasını başlattık.

İnşallah Asya ve Avrupa yakasında sıkıntı olmayacak" dedi.

Kuraklık ve sıcaklığın had safhada olduğunu, bu nedenle herkesin su tasarrufu konusunda çok dikkatli olması gerektiğini belirten Topbaş, şöyle konuştu:

"Bardağımıza içebileceğimiz kadar su almalıyız. Yarısını içip yarısını masada bırakmamalı, dökmemeliyiz. Bugüne kadar gelinen noktada vatandaşlarımızın gösterdiği hassasiyet güzel, ama yeterli değil. Biraz daha dikkat edilmesini istiyoruz. Özellikle hanımlar makine dolmadan çamaşır yıkamamalı. Bulaşık makinesini doldurduktan sonra yıkamalı ve ekonomik yıkama programını tercih etmeli. Biz de gereğini yapıyoruz.

İstanbullular'ı susuz bırakmayacağız inşallah. Bunu birlikte başaracağız." Topbaş, su kesintisini konuşmanın erken olduğunu, henüz böyle bir durumun söz konusu olmadığını söyledi.

DENİZ SUYUNUN ARITILMASI

Dünyada, hem deniz suyunun arıtılarak içme suyu olarak kullanıldığını, hem de atık suların 5-6 kez çevrilerek kullanıldığını belirten Topbaş, İstanbul'da günde 2 milyon 100 bin metre küp suyun geri dönüşümü olmadığı için denize aktığını söyledi.

Topbaş, bu suyun geri dönüşümü sağlandığında önemli bir kaynak olacağını belirtti.

Ayamama Deresi'nden günde 400 bin metre küp suyun denize aktığını anlatan Topbaş, baraj yapmak yerine bu suyun arıtılması halinde sanayide, park bahçe sulamasında, ileri derecede biyolojik arıtma yapıldığı takdirde de birçok alanda kullanma imkanı olduğunu söyledi.

Ataköy İleri Biyolojik Arıtma Tesisi ihalesinin yapıldığını ve yakında inşaat çalışmalarının başlayacağını belirten Topbaş, Ayamama Deresi'ndeki kirlilikten dolayı Ataköy Plajı'nın da bu projenin tamamlanmasının ardından yeniden açılacağını kaydetti.

Deniz suyunun arıtılarak kullanılması konusunda kendilerine çeşitli firmalardan teklifler geldiğini ifade eden Topbaş, ancak onlara henüz "ihale açıyoruz" demediklerini söyledi.

Topbaş, şu anda deniz suyunun litresinin 60 sente arıtılması konusunda teklif bulunduğunu ve bunun pahalı olduğunu, buna gerek olup olmadığının değerlendirmesini yaptıklarını kaydetti.

Bu projenin, bugün "tamam" denilmesi halinde 3-4 yıl süreceğini belirten Topbaş, bu yıl geçtikten sonra bir sorun yaşamayacaklarına inandığını söyledi.

"MAYO SATMAYACAĞIZ"

Topbaş, İstanbul'da üniversitelerle birlikte denizde sürekli ölçüm yaptıklarını ifade ederek, bayrak diktikleri yerlerin denize girilebilir olduğunu, diğer yerlere dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.

Şu anda tüm dereleri kontrol altına alamadıklarını, bu nedenle Asya yakasında Marmara sahillerinin daha problemsiz olduğunu ifade eden Topbaş, Avrupa yakasında ise sıkıntıların yer yer devam ettiğini kaydetti.

Dolayısıyla yaptıkları ikazların dikkate alınması gerektiğini dile getiren Topbaş, "Artık İstanbullu'yu kendi plajlarını kullanabilir ve tatilini kentinde yapabilir hale getiriyoruz. Plajları, soyunma kabinleri, duşları ve ıslak hacimleri ile İstanbullunun hizmetine sunduk. İstanbul bir deniz kenti olduğunu hissediyor" dedi.

Topbaş, "medyanın, fazla mayo reklamı yapması nedeniyle kendilerinin plajlarda mayo satışı yapmasına gerek kalmadığını" söyledi.

"Vatandaşlarımız mayo hakkında artık bilgilendi. Mayo ile denize girmek gerektiğinin farkına vardı. Bu nedenle bizim böyle bir satışa ihtiyacımız yok" diyen Topbaş, geçmiş yıllarda olduğu gibi iç çamaşırı ile denize girmenin hoş görüntü olmadığını, İstanbullular'ın buna dikkat edeceğine inandığını kaydetti.

Topbaş, Şile'de her yıl tedbir alınmadığı için 50-60 vatandaşın boğularak hayatını kaybettiğini, ancak alınan tedbirler nedeniyle geçen yıl İstanbul'da sadece bir boğulma vakası yaşandığını söyledi.

İki yıldan beri cankurtaran ekiplerinin zodyak ve jet-skiyle bu bölgelerde hizmet verdiğini, vatandaşların ikaz edildiğini anlatan Topbaş, vatandaşların ikazlara uyması halinde denizden daha güzel istifade edilen bir kentte yaşanmış olacağını sözlerine ekledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber