Profesörler zaman aşımından hakim karşısına çıktı

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 04 Temmuz 2007 16:47, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Kızamık tanısıyla 7 yıl önce hastaneye kaldırılan 2 yaşındaki Bilal Aslan'nın ihmal nedeniyle ölümüne neden oldukları iddia edilen hastane doktorları için 'yargılamaya gerek yoktur' diyen üniversite kurulu üyelerinin yargılandığı davaya başlandı.

İstanbul 16. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya sanıklardan Kurul Başkanı Prof. Dr. A.Ş., Prof. Dr. F.O.B., Prof. Dr. H.E., Prof. Dr. M.D., Eski Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. F.S., İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. S.S., Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. T.C. ve Bilal Aslan'ın babası Fani Aslan katılırken, Prof. Dr. Ö.B.S. ile Prof. Dr. D.G. katılmadı. Dosya kapsamında 4 kez görevlendirildiğini ve 4 kez fezleke düzenlediğini söyleyen A.Ş, "Vicdani kanaatime bağlı olarak fezlekemi

düzenleyip, bütün bu görevleri yasal ve makul süreler içerisinde yerine getirdim. Suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum" dedi.

Olayın meydana geldiği tarihten 2 yıl 7 ay sonra soruşturma başlattıklarını belirten E.F.B., "İki ayrı kurulda görev yaptım. Eğitim üyeliği ve dekanlık görevimden kesinlikle uzatmadan son araştırmaya ilişkin araştırmalarımızı yaptık. Zaman aşımı süresinden çok önce 2 rapor tamamlayarak kurula sunduk. Kesinlikle suç işlemedim" diye konuştu.

Sanık T.C. ise yaptığı savunmada bu olaya ilişkin kasıt ve ihmalinin söz konusu olmadığını belirterek, "Ne ölen çocuğun ailesiyle bir husumetim vardır ne de dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu ölüme neden olduğu iddia edilen doktorlar ya da yakınlarıyla herhangi bir husumetim ya da menfaat birlikteliğim yoktur. Yoğun işlerimize rağmen bizden kaynaklanacak herhangi bir nedenden soruşturma geciktirilmiş değildir. Zaten müşteki 2 yıl 7 aylık bir gecikmeyle şikayette bulunmuştur. Suçlamaları kabul etmiyorum" şeklinde konuştu.

Yıllık izinin fotokopisini mahkemeye sunan İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. S.S., "Rektör ve yönetim kurulunun görevlendirmeleri sonucunda görevleri yerine getiririz. Görevlerimizi yerine getirirken gerekli işlemleri yapar, görevlerimizi geciktirmeden ve aksatmadan idarecilik ve eğiticilik işlerimizin yanı sıra gerekli işlemleri tamamlarız. Bu dosya da böyle olmuştur" ifadelerini kullandı.

2 Temmuz 2000 tarihinde Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesi'nde 2 ay süren tedavi sonucunda oğlunun öldüğünü belirten Baba Fani Aslan, "Defalarca fakülteye müracaat ederek oğlumun ölüm raporunu ve dosyasını istememe rağmen hiçbir cevap alamadım. Bunun üzerine başvuruda bulunduğum İstanbul Tabipler Odası'ndan da cevap alamadım. Bunun üzerine İstanbul 2. İdare Mahkemesi'ne başvurarak derdimi anlattım. Ben hala ölüm raporunu almış değilim. Bu işlerde kusur ve ihmali bulunanların cezalandırılmalarını istiyorum. Ayrıca doktorların o dönemde oğlumun hastalığıyla ilgili verdikleri bilgileri kabul etmiyorum. İnternette yaptığım araştırmalarda bu bilgilerin doğru olmadığını gördüm" dedi.

Sanıkların diğer duruşmalardan vareste tutulma talebini kabul eden mahkeme duruşmayı dosyadaki eksikliklerin tamamlanması için erteledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber