Demokrasi için kadının önemi büyük

Kadının iş hayatındaki yeri ve önemi büyük. Kadınların eğitim başta olmak üzere yaşamın her alanında eşit var olmasının önemini vurgulayan Güler Sabancı, bunun bir hak olduğunu söyledi. TÜSİAD ise eşitsizliğin demokrasiyi ve ülkeyi içten zayıflattığını açıkladı. 40 milyon kadın nüfusuna sahip olan Türkiye'de iş hayatının payı ise sadece yüzde 22

Kaynak : Karar
Haber Giriş : 08 Mart 2019 07:35, Son Güncelleme : 08 Mart 2019 07:36
Demokrasi için kadının önemi büyük

Her yıl 8 Mart'ta kutlanan 'Dünya Kadınlar Günü' Birleşmiş Milletler tarafından tanınmış özel bir gün olarak takvimlerde yerini alıyor. Konu kadın olunca akıllara ilk olarak 'eşitlik' faktörü geliyor. Kadın istihdamı konusunda hala geride olan Türkiye'de son rakam 9 milyon kişi olarak açıklandı. Toplam kadın nüfusu ise 40 milyondan fazla.

Demografik dönüşüme dikkat çeken Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, doğurganlığın azaldığı bir sürece girildiğini ifade etti. Bakan Selçuk "7 milyar 600 milyon nüfusa sahip dünyanın 678 milyonu yani yüzde 9'u, 65 yaşın üstünde. 2050'de bu oranın yaklaşık yüzde 16'ya yükseleceği bekleniyor. Dünyada ortalama yaşam süresi 2000 yılında 68 iken şu anda 72 sene. Bundan 60 yıl önce ise dünyada kadın başına doğum sayısı 5 iken bugün 2.44 çocuğa düşmüş durumda" dedi. Selçuk "2005 yılında 5 milyon 108 bin olan kadın istihdamını, 2018 yılında 9 milyona çıkardık. Aynı dönemde, yüzde 23.3 olan kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 34.1'e yükseldi. Hedefimiz, inşallah bu oranı 2023 yılına kadar yüzde 41'e ulaştırmak" şeklinde konuştu.

Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı "Yaşadığımız dönemde, dünya teknoloji ve bilime odaklanarak dijitalleşme, büyük veri ve yapay zekayla geleceği şekillendirmeye çalışırken çağdaş Türkiye'ye kızların okumasını tartışmak yakışmaz. Ülkemizde kız çocuklarının eğitimi için yıllardır sürdürülen çalışmaların sonuçlarını rakamlarla görmek çok güzel ancak oranlar maalesef hala erkeklerin gerisinde kalıyor. Ne yazık ki hala kız çocuklarının okuyup okumayacağını tartışıyoruz.

Oysa bizim bunları geride bırakarak; eğitimin kadın ve erkek tüm bireylerin hakkı olduğunu çoktan kabul etmiş olmamız gerekiyor. Bu nedenle Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle bir kez daha vurgulamak isterim ki, eğitim ve her alanda eşitlik insan hakkıdır, tartışılmaz" değerlendirmesinde bulundu. Yaşamın her alanında eşitliğin sağlanması için öncelikli koşulun eğitimde eşitlik olduğunu belirten Sabancı, toplumsal gelişmenin kadınların her alanda hayata katılımıyla mümkün olacağını; bilimde, sanayide, üretimde ilerlemek için kadın gücünün olmazsa olmaz olduğunu ve bu güçten ancak eğitimle yararlanılabileceğini aktardı.

TARIMIN BELKEMİĞİ

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, çalışan kadınların dörtte birinin tarım sektöründe yer aldığı belirterek "Günde 16-17 saat çalışan kadın çiftçilerimiz, tarımımızın belkemiğidir. Tarımda çalışan 2.2 milyona yakın kadın, ev işlerinin yanı sıra tarımsal üretimin de merkezinde yer almaktadır" dedi. Bayraktar, 2018 yılı Kasım ayı itibarıyla tarımda çalışan 5 milyon 23 bin kişinin, yüzde 43.4'üne karşılık gelen 2 milyon 178 binini kadınların oluşturduğunu belirterek, çalışma hayatının her alanında yer alan kadınların tarımda da yaptıkları katkılarla çok önemli roller üstlendiğini vurguladı.

İSTİHDAM ORANI HIZLA ARTIYOR

OPET, şirketin Kadın Gücü projesi ile istasyonlarında çalışan kadın sayısını 2020 yılına kadar 3 bin 500'e ulaştırmayı hedefliyor. Geçen yıl mayıs ayında başlattıkları "Her istasyonda iki kadın" hedefiyle yola çıkan şirketin, 9 ayda istasyonlarındaki kadın çalışan sayısını yüzde 24'e çıkardığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Akaryakıt sektöründe faaliyet gösteren OPET, kadınların hem ekonomik hem de sosyal olarak güçlenmelerini sağlama yönündeki projesine devam ediyor." Türk Telekom, 'Yeni Nesil Gelecek Projesi' kapsamında kız öğrencilere 'Nesnelerin İnterneti' (IOT) alanında ileri teknoloji eğitimleri verdi. Ayrıca, toplumsal, bölgesel veya ekonomik olarak dezavantajlı kesimlerin bilgiye erişimini kolaylaştırmak amacıyla başlatılan 'İnternetle Hayat Kolay' projesi kapsamında bugüne kadar 24 bin 500 kadın dijital dünya ile tanıştı.

EŞİTLİĞE GEÇİŞİN SANCILARI YAŞANIYOR

Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner, kadınların elde ettikleri haklardan da toplumsal cinsiyet eşitliğinden de vazgeçmeye niyeti olmadığını belirtti. Boyner "Tüm dünyada ve Türkiye'de kadınların sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasal hayata katılımları ve yaşamın her alanındaki açık eşitsizlikler toplumsal gündemin ön sıralarında yer almayı sürdürüyor. Kadınların erkeklerle eşit hakları kullanabilmesinin ve toplumsal yaşama katılımlarının türlü yollarla kısıtlandığı ve düzenlendiği toplumsal yapıdan, daha eşitlikçi ve özgürlükçü bir anlayışa geçişin sancıları yaşanıyor. Eğitimde, ekonomide, istihdamda, siyasette, sanatta, sporda ve hayatın tüm alanlarında nüfusunun yarısına diğer yarısından farklı haklar ve uygulamalar sunan bir toplumun gelişme ve ilerlemesinden bahsetmek ne yazık ki mümkün değil. Tüm insanların eşit ve özgür yaşayabilmesi dileğiyle, toplumsal cinsiyet eşitliğinden yana tavır alan herkesin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutluyorum" dedi.

TEK KANATLA UÇAMAYIZ

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ile ilgili, insanların cinsiyetlerinden dolayı ayrımcılık ve eşitsizliğe maruz kalmasının bir ülkeyi içten içe zayıflattığı, devletin, toplumun, ailenin ve bireyin yaşamının sağlıklı sürmesini engellediği belirtildi. Kadın ve erkeğin hak ve özgürlüklerde, fırsatlara erişimde ve temsilde eşitliğinin esas olduğuna inandıklarına vurgu yapılan açıklamada, bunun bir demokrasi, toplumsal refah ve ulusal onur konusu olduğu vurgulandı. Açıklamada şunlar kaydedildi: "21. yüzyılda güçlü bir Türkiye için toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamalıyız. Toplumsal cinsiyet eşitliği demokrasi, kapsayıcı büyüme ve sürdürülebilir kalkınmanın vazgeçilmez bir unsurudur. Mevcut yasalardaki eşitlik ilke ve düzenlemelerinin gerçek hayata yansımasını sağlamalıyız. Bu amaçla politika ve eylemlerin etkili uygulanması için kesintisiz çaba sarf edilmesi büyük önem taşımaktadır. Kadınların eğitim, çalışma hayatı ve siyaset başta olmak üzere hayatın her alanına eşit katılımını ve karar alma mercilerinde daha çok sayıda kadın olmasını sağladığımız bir Türkiye'nin daha uzlaşmacı, daha demokratik ve daha kalkınmış bir ülke olacağına inanıyoruz. Çünkü her zaman vurguladığımız gibi tek kanatla geleceğe uçamayız."

ÇALIŞMA HAYATINDAN KOPARILMAMALI

Kadınların iş dünyasında ve istihdamda karşılaştıkları sorunlara çözüm üretmek için çalışmalar geçekleştirdiklerini ifade eden Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan "Kadın olarak, bir eş, bir çalışan, bir anne olarak çalışma hayatından kendisini koparmadan hayatına devam edeceği bir kısım çalışmaları gerçekleştirmek, kadına şiddet, ayrımcılık, hem aile içi, toplumsal hayatta ve iş hayatında mobbing ve benzeri sorunlarla mücadeleyi nasıl gerçekleştirebiliriz noktasından yola çıkarak, aynı zamanda kadını bir meta olarak gören, kadının bedeninin istismar edilerek bir kazanç bir kar kapısı olarak görünmesine de itiraz ediyoruz. O yüzden bizim Kadın Stratejisi Belgemizin temelini oluşturan fıtratta farklılık, haklarda eşitlik politikamız var" dedi.

SOSYAL KALKINMAYI GÜÇLENDİRİR

Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Ayşem Sargın, sürdürülebilir büyüme ve refah artışının kadınların iş hayatına daha etkin katılımı ile sağlanabileceğini vurguladı. Sargın, şu değerlendirmeyi yaptı: "Kadınların eğitim imkanlarından daha fazla yararlanması ve iş hayatına daha aktif katılım sağlaması sadece toplumsal cinsiyet eşitliği için değil, ekonomik ve demokratik gelişim için de çok önemlidir. Kadınlara çalışma hayatında eşit fırsatlar sunulması, Türkiye'nin sürdürülebilir ekonomik ve sosyal kalkınmasına, hane halkı gelirinin yükselmesine ve yoksulluğun azaltılmasına önemli katkı sağlayacaktır."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber