Çocukların tutuklanmasında içtihat birliği istendi
Yargıtay'ın ''çocukların tutuklanmasına karar verecek mahkemeler'' konusunda verdiği iki farklı karar, yerel mahkemelerde kargaşaya neden oldu.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, 18 yaşından küçük M.Ü. ve Ş.T. ''nitelikli yağma'' suçundan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Çocuk Suçlarını Soruşturma Bürosu savcıları tarafından tutuklanmaları istemiyle nöbetçi sulh ceza mahkemesine gönderildi.
Nöbetçi sulh ceza mahkemesi, çocukların, ''Çocuk Koruma Kanunu''na göre mesai saatleri içinde çocuk mahkemesine sevk edilmesi gerektiğini belirterek, evrakı Cumhuriyet Savcılığına iade etti.
Bunun üzerine Cumhuriyet Savcılığı, dosyayı nöbetçi çocuk mahkemesine gönderdi. Bu mahkeme de tutuklama konusunda karar verme yetkisinin sulh ceza mahkemesinde olduğunu açıklayarak dosyayı geri gönderdi.
Bu arada, çocuklar, mesai saati bittiği ve sevk merci belli edilemediği için emniyete tekrar götürüldüler. Ertesi gün Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yeniden Ankara Adalet Sarayı'na getirilen çocuklar, o gün nöbetçi olan sulh ceza mahkemesinden talepte bulunulması üzerine, mahkemece sorguları yapıldıktan sonra tutuklandı.
Mahkemelerin verdikleri ilk kararlara dayanak olarak, ''çocukların tutuklamalarına nöbetçi çocuk mahkemeleri bakar'' kararı veren Yargıtay 6. Ceza Dairesi ile ''nöbetçi sulh ceza mahkemeleri bakar'' yönünde farklı bir karar veren Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin kararlarını gösterdiği öğrenildi.
Yargıtay ceza dairelerinin verdiği bu iki farklı karar yerel mahkemelerde belirsizliğe neden olurken, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, aynı konuda verilen ayrı ayrı nitelikteki kararların, uygulamada sıkıntı yarattığı gerekçesiyle Adalet Bakanlığı'na başvurdu. Başvuru yazısında şu ifadelere yer verildi:
''Kararların birbiriyle çelişmesi ve talep mercini belirlemenin zorlaşması nedeniyle çocuklarla ilgili soralım, yakalama ve tutuklama kararlarının tek merciden sorunsuz olarak istenmesi gerekmektedir. Suça itilen çocuklar hakkında bu tip hususlar konusunda nöbetçi çocuk mahkemelerinin karar vermeleri daha uygun olduğu düşünülmektedir. İki daire arasındaki içtihat çelişkisinin itirazen Yargıtay Genel Kurulu'na gönderilerek, orada içtihat birliğinin sağlanması için gereğinin yapılmasını arz ederiz.''