Toç Bir-Sen, genişletilmiş başkanlar toplantısı gerçekleştiriliyor

Toç Bir-Sen 34. Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Eğitim ve İstişare Toplantısı Antalya'da Gerçekleştiriliyor

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 24 Ekim 2019 14:08, Son Güncelleme : 25 Ekim 2019 13:54
Toç Bir-Sen, genişletilmiş başkanlar toplantısı gerçekleştiriliyor

Toç Bir-Sen 34. Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Eğitim ve İstişare Toplantısı, 400'ü aşkın İl/Şube Başkanı ve teşkilat mensubunun katılımıyla Antalya'da gerçekleştiriliyor.

Dört gün sürecek olan toplantının açılış programı; Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Tarım ve Orman Bakanlığı Personel Genel Müdürü İrfan İçöz, Genel Müdür Yardımcısı Halim Bediz, Antalya İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Özen, Doğa Koruma ve Milli Parklar 6. Bölge Müdürü Rıza Kamil ve kurum temsilcilerinin katılımıyla yapıldı.

Programın açılış konuşmasını Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Toç Bir-Sen Genel Başkanı Hüseyin Öztürk gerçekleştirdi.

Genel Başkan Öztürk, teşkilat olarak birlikteliklerini kuvvetlendirmek ve yol haritalarını güç birliği içinde hep birlikte çizmek için bir araya geldiklerini belirterek; "Bugün burada, 34. Genişletilmiş Başkanlar Kurulumuzda; Mayasında hak, adalet, ahlak, erdem, ilim ve kardeşliğin yer aldığı, "İnsana Saygı, Emeğe Değer, Adil Paylaşım ve Dayanışma" ruhunun hakim olduğu teşkilatımızla birlikte; çalışanlarımıza, milletimize, ülkemize ve mazlum coğrafyalara daha iyi hizmet edebilmek için omuzlarımıza yüklenen sorumluklarımızı, çalışmalarımızı, hedeflerimizi istişare etmek, birlikteliğimizi kuvvetlendirmek ve yol haritamızı güç birliği içinde hep birlikte çizmek için bir araya geldik. Çünkü biliyoruz ki; teşkilatı ve teşkilatçılığı güçlü kılan, aynı hedefe varmak için birlikte karar almak, birlikte hareket etmektir" dedi.

"Bizler Merhametin Sancağını Taşıyanlar Olacağız"

Konuşmasında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Barış Pınarı Harekatı ile tüm dünyaya çok önemli ve güçlü bir mesaj verdiğinin altını çizen Öztürk; "Bugünlerde yine öyle bir süreçten geçiyoruz ki, özellikle mazlum coğrafyalarda sınırlar yeniden çiziliyor. Ve yeni bir tarih yazılıyor. Tarih, örnek alınmak için okunmalı ve anlatılmalı. Hatalar tekrarlanmamalı. İşte bize yeni bir tarih yazılırken kendi tarihimizi olumlu ya da olumsuz yazma, yazdırma vakti. Memur-Sen ve Toç Bir-Sen olarak 100 yıl sonra bu süreçte nerede ve nasıl durduğumuz yazılacak ve bilinecektir" dedi.

Öztürk konuşmasını şöyle sürdürdü: "Sultan Abdülhamit Han Hazretlerinden bugüne, bize öğretilen çaresizliği ümide dönüştüren ve tüm ezberleri yüz yıl sonra bozan bir lider çıkıyor, tarih yazıyor. Fransız Makrona; "Kendi kanlı geçmişinize bakın" diyerek tarihi bir ayar veriyor.

Alman Merkel'e "PKK'yı NATO'ya aldınız da benim mi haberim yok? Haddinizi bilin diyerek had bildiriyor.

Arap Birliği'ne; "Topunuz bir araya gelseniz, bir tane Türkiye etmezsiniz! Siz kimsiniz ki? diyerek onların uşaklığını dünyaya haykırıyor. Kendini dünyanın jandarması gören Amerika'ya ve tüm emperyal güçlerin alayına; "Azdan az, çoktan çok gider" diyerek rest çeken bir liderin komutasında başlayan Barış Pınarı Harekatı ile tüm dünyaya önemli bir mesaj ve hak ettikleri cevabı vermiştir.

Türkiye'nin istikbal ve istiklal mücadelesinde liderinden milletine ordusuna kadar el ele, gönül gönüle Rahmetli Nuri Pakdil'in diliyle; "Yeryüzünü kurtaracak hareket Türkiye'den başlayacak." sözünü ispatlarcasına yolumuza devam ediyoruz.

Memur-Sen'li olmak demek; bir duruşu, bir bakışı bir sevdası olmak demektir. Memur-Sen'li olmak demek; bir anlayışı, bir davası olmak demektir. Memur-Sen'li olmak demek; ülkesi ve milleti için kim var denildiğinde değil, kim var denilmeden kendiliğinden "ben varım" diyerek en önde olmak demektir."

"Emek, Ekmek ve Alın Teri İçin Mücadele Ettik, Haksız Karara Şerh Düştük"

Genel Başkan Öztürk konuşmasında 2020-2021 yıllarını kapsayan 5'inci Dönem Toplu Sözleşme süreciyle ilgili de açıklamalarda bulundu. "Emek, ekmek ve alın teri için mücadele ettik. Haksız karara şerh düştük" diyen Öztürk; Malumunuz olduğu üzere geçtiğimiz ağustos ayı içerisinde 5. Dönem Toplu Sözleşmesini gerçekleştirdik. Kim ne derse desin, Toplu Sözleşme süreci ile ilgili de nerede ve nasıl durduğumuzda yazılacak ve konuşulacaktır. Diklenmeden dik durduğumuz "duruş sendikacılığı" yaptığımız tarihe yazılacaktır" dedi.

Memur-Sen ve Toç Bir-Sen olarak, Toplu Sözleşme masasına teşkilatla yaptıkları istişareler doğrultusunda, ülke gerçekleriyle bağdaşan, gerçekçi tekliflerle gittiklerinin altını çizen Öztürk şunları söyledi: "Hatırlayacağınız gibi, "istişare eden pişman olmaz" düsturumuzla, istişarede rahmet ve bereket vardır diyerek öncelikle ülkemizi dört bir yanında teşkilat buluşmaları düzenledik, teşkilatımızın talep ve sorunlarını dinledik. Ardından 33. Başkanlar Kurulumuzu Toplu Sözleşme gündemiyle gerçekleştirdik. Tarım ve Ormancılık Hizmet Kolu'na ilişkin 5. Dönem Toplu Sözleşme tekliflerimizi oluşturduk, yol haritamızı belirledik. 11 hizmet kolumuzda da aynı mekanizmayı işlettik.

Kamu İşveren Heyeti, toplu sözleşmenin başlamasından 16 gün sonra; yani görüşmelerinin sona erdiği 20 Ağustos tarihinden yalnızca 4 gün önce ilk teklifini sundu. Masaya gerçekçi ve makul tekliflerle gitmemize rağmen, Kamu işvereninin ülke gerçekleriyle asla örtüşmeyen ve adaletten uzak bir teklifiyle karşılaştık. Bizler 'Refahtan Pay, Paylaşımda Adalet' derken Türkiye'nin ekonomik gerçeklerine uygun rakamlar isterken 2020 için %3,5+3 ve 2021 için %3+2,5 oranında sunulan teklif piyasa gerçeklerinden, kabul edilebilir olmaktan ve piyasadaki enflasyondan son derece uzaktı.

Sonrasında Kamu İşveren Heyeti, zam teklifini 2020 yılı için 4+4, 2021 yılı için de 3+3 olarak revize etti. Memur-Sen olarak Başkanlar Kurulu, Genişletilmiş Başkanlar Kurulu, Memur-Sen İl Temsilcileri Toplantısı olmak üzere üç yetki organı ile sabahlara kadar yaptığımız istişareler sonrasında, 2020-2021 yılları için masadan toplamda "20 puan" gelmedikçe imza atılmaması kararı çıktı. Revize edilen teklife tepkimizi, iş bırakma eylemi yaparak, boş cüzdanlarımızı Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın önüne bırakarak gösterdik. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'na başvuru için tanınan üç günlük sürenin iki gününün de müzakerelere eklenmesi çağrısında bulunduk, ancak çağrımıza karşılık alamadık.

Tüm bu süreçlerde masayı bir an olsun işlevsiz kılmadık, kilitlemedik, müzakerelerde etkin bir biçimde yer almaya devam ettik. Buna karşın Türkiye'nin ekonomik gerçeklerine uygun, toplum ve kamu görevlileri tarafından rasyonel bulunan, kabul gören tekliflerimiz görmezden gelindi ve masadan uzlaşma çıkmadı. Kamu işvereni müzakerede birçok konuda bizlerle uzlaştı. Ama uzlaşılan ve uzlaşılmayan konuların ayrı ayrı tutanağa işlenmesi hükmünü çiğnedi. Genelde anlaşma olmayınca kazanımları yok saydı, 20 gün süren görüşmelerde elde edilen kazanımlarımızı hiçbir maddede uzlaşma olmamış gibi son derece yanlış ve hiç unutulmayacak bir kararla tarihe not düştü.

Uzlaşmazlık noktasında malumunuz olduğu gibi tekliflerimizi ve masada yaşanan bu hukuksuz uygulamayı hakem heyetine taşıdık. İtiraz gerekçelerimizi yazılı ve sözlü olarak Hakem Kurulu'na sunduk. Tarım-Orman çalışanlarımızı memnun etmeyecek hiçbir teklife imza atmayacağımızı dile getirerek; 20 gün boyunca yaptığımız müzakereler sonrasında İşveren Heyeti ile uzlaştığımız maddelerin yok sayılmamasını, memurun emeğinin ve alın terinin karşılığının verilmesini, adalet dengesini bozan bir karara imza atılmaması gerektiğini belirttik.

Lakin Hakem Heyeti de İşveren Heyeti gibi masada uzlaşılanlara rağmen, hakka ve hukuka rağmen adaletten uzak bir karar almış ve kamu işverenine tarafgirliğini ortaya sermiştir."

"Sendikal Aklın ve Mücadelenin Adı Memur-Sen'dir, Toç Bir-Sen'dir"

Memur-Sen olarak, Hakem Kurulu kararına manifesto niteliğinde 84 sayfalık şerh düşen ahlakı, sendikal tarihe harf harf işledik" diyen Öztürk; "Bir kez daha gösterdik ki; sendikal aklın ve mücadelenin adı Memur-Sen'dir, Toç Bir-Sen'dir.

Sonuç olarak, milyonlarca insanı yakından ilgilendiren bu süreci geride bıraktık. Lakin bu süreç tutanak konusunda devre dışı bırakılmış hukuk, yok sayılan toplu sözleşme kültürü, teamülleri ve toplu sözleşme hükümleri ile tartışılmaya devam edecek. En önemlisi, biz kamu görevlileri, masada çözümsüz kalan birçok sorunumuzun zorluklarını yaşayarak üretime, hizmete devam edeceğiz. Toplu sözleşme bitti ama mücadelemiz sürüyor. Memur-Sen olarak; Kamu görevlilerinin haklarını savunmaya, yeni kazanımlar elde etmeye, sorunları, engelleri kaldırmak için koşturmaya hep birlikte devam edeceğiz" dedi.

"Milletten Yana Tavır Takınmayı Sürdüreceğiz"

Toç-Bir-Sen'in 34. Genişletilmiş Başkanlar Kurulu'nda konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, toplu sözleşme geride kalsa da kamu görevlileri için bazı sorunların geride kalmadığını, var olan sorunların çözümü için ise kendi yol haritalarını oluşturduklarını söyledi.

Konuşmasına soylu mücadeleyi başlatan ve 7 güzel adamdan biri olan Akif İnan'a rahmet dileyerek başlayan Genel Başkan Ali Yalçın, bununla birlikte ahirete irtihal etmiş tüm Memur-Sen emektarlarını da rahmetle andıklarını ifade etti.

"Milletten Yana Tavır Takınmayı Sürdüreceğiz"

Memur-Sen'in zorlu bir kuruluş döneminden kararlı bir şekilde bugünlere ulaştığını ifade eden Yalçın, "Akif İnan'ın başlattığı bu yolculukta, diğerlerine göre değil değerlerine göre sendikacılık yaptık ve sendikacılığın 'bizce'sini oluşturduk. Bu tavrımız millet tarafından da teveccüh kazandı ve 1 milyonu aşarak Türkiye'nin en büyük emek örgütü haline geldi. Bunda emeği geçen herkese müteşekkiriz. Bu anlayışla sendikacılık yapmayı ve milletimizden yana tavır takınmayı sürdüreceğiz" diye konuştu.

Yalçın sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Memur-Sen ailesi olarak bizim kuruluş hikayemizin özelinde üyemiz, genelinde ülkemiz, evrensel anlamda yer küremiz iddiası ve ideali var. Üyelerimizin ekonomik olarak mali haklarını iyileştirmek, temel hak ve hürriyetlerini sağlamlaştırmak anlamında ortaya koyduğumuz gayret dikkatle takip edildiği için de kamu görevlileri tarafından temsil noktasında yetkilendirildik. Bunun için şükrediyoruz."

"Sorunların Çözümü İçin Yol Haritası Belli"

Konuşmasında toplu sözleşme görüşmelerinden de bahseden Yalçın, birçok tekliflerinin masada görmezden gelindiğine vurgu yaparak, "Sözleşmelilerin kadroya geçirilmesinden, 3600 ek göstergeye, yardımcı hizmetler sınıfının genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmesinden, kademe derece sınırlamasının kaldırılmasına, bayram ikramiyesinden, kılık-kıyafet yasağının kaldırılmasına, gelir vergisi mağduriyetinin son bulmasından, dayanışma aidatı ve toplu sözleşme ikramiyesine birçok acil çözüm bekleyen önemli teklifimiz dikkate alınmadı" şeklinde konuştu.

Yalçın, toplu sözleşme geride kalsa da bazı sorunların geride kalmadığını, var olan sorunların çözümü için kendi yol haritalarını da oluşturduklarını söyledi. Yalçın, sorunları her ortamda çözmek için elinden gelen gayreti sarf edeceklerini de sözlerine ekledi.

"Sendikalar Devletinin ve Milletinin Yanında Olmalıdır"

Eğitim ve İstişare Toplantısında Tarım ve Orman Bakanlığı Personel Genel Müdürü İrfan İçöz de bir selamlama konuşması yaptı. İçöz konuşmasının başında Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli'nin tüm teşkilat mensuplarına selamlarını ve muhabbetlerini iletti. Konuşmasında sendikaların sivil toplum örgütleri içinde önemli bir yer tuttuğunun altını çizen İçöz; "Sendikaların misyonu çok önemlidir. Bu bağlamda sendikalar ilk olarak devletinin, milletinin yanında olmalıdır. 15 Temmuz hain darbe girişiminde; Memur-Sen ve Toç Bir-Sen devletinin ve milletinin yanında olduğunu meydanlarda göğsünü siper ederek gösterdi. Bu sizler ve ülkemiz adına büyük bir kahramanlık göstergesidir.

Sendikaların ikinci misyonu ise tamamen devlet ve millet odaklı olmasıdır. Önce Vatan, önce Millet, sonra ben odaklı çalışmalı. Öyle çalışırsak hep beraber başarıya ulaşacak, ülkemizi çok daha ileriye taşıyacağız. Bu noktada sizlere tarihi bir misyon, tarihi bir görev düşüyor. Özellikle sendikacı olarak üstlendiğiniz misyonun gereğiyle önce kendinizin rakibi olacak, başarıya ulaşmak için çalışacaksınız. Bulunduğunuz yerde, alın terinizi, emeğinizi daha ne kadar değerli yapabilir, insanlara nasıl daha iyi bir örnek olabiliriz onun derdinde olacaksınız" dedi.

İçöz konuşmasının sonunda, Toç Bir-Sen'in Eğitim ve İstişare Toplantısının çok önemli ve bir o kadar da sendikacılık açısından faydalı olduğunu kaydederek; "Güzide bir topluluk olarak, burada çok değerli eğitimcilerin bilgi ve tecrübelerinden faydalanacak, teşkilat olarak istişarelerde bulunacak, birlikte kararlar alacaksınız. Bu toplantınızın ve yapacağınız istişarelerin sizlere, sendikanıza, çalışanlarımıza ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Allah başarılarınızı daim etsin" diyerek sözlerini noktaladı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber