İtfaiyecilik, meslek sayılmıyor...

Haber Giriş : 02 Ağustos 2004 00:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Mesleki tazminatlarının olmadığını belirten itfaiyeciler, "10 yılı tamamlamadan ölürsek ailemize tazminat dahi verilmiyor. Bu yüzden 10 yıldan önce ölmek bize yasak" diyorlar.

Büyük bir risk altında çalışan itfaiyeciler yaptıkları işin, meslek sınıfına girmemesinden yakınıyorlar. Sadece yangın çıktığında akla gelen itfaiyeciler, kanalizasyona düşen birini çıkarmaktan, ağaçta mahsur kalan bir kediyi kurtarmaya kadar çok çeşitli işlerde görev alıyor. Tarihi kökleri çok eskiye dayanan ve 'Tulumbacılar Ocağı' olarak bilinen Türk itfaiye teşkilatı, günümüzde teknolojik alt yapısı ve personel sayısı itibariyle Avrupa standartlarının çok gerisinde. Avrupa kriterlerine göre her bin kişiye bir itfaiyeci düşmesi gerekirken, Türkiye'de toplam 25 bin itfaiyeci görev yapıyor.

Meslek olarak kabul edilmiyor

Büyük risk altında çalışan itfaiyeciler hayatlarını ortaya koyarak görevlerini yaparken itfaiyecilik bir meslek olarak dahi tanınmıyor. Meslek olmadığı için mesleki haklardan da yararlanamayan itfaiyeciler, "Yangın çıktığında insanların panik halinde terkettikleri evlerine giriyoruz. İşimizi severek yapıyoruz. Fakat işimizin meslek olarak tanımlanmamasından dolayı büyük sıkıntılar yaşıyoruz" diyorlar.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Birinci Bölge Afet Müdahale Merkezi'nde görev yapan Türk Yerel Hizmet Sendikası İstanbul Büyükşehir Şube Başkanı Taner Baykal, Amerika'da 11 Eylül'de hayatlarını kaybeden 340 itfaiyecinin ailelerine 1 milyon dolar tazminat verildiğini hatırlatarak "Bazen yangınlarda kimyevi maddelere maruz kalıyoruz, bazen yaralanıyoruz, hatta ölüm riskiyle karşı karşıyayız. Ama mesleki bir tazminat hakkımız yok. 10 yıldan önce ölürsek, ailemize tazminat dahi verilmiyor. 10 yıldan önce ölmek bize yasak" şeklinde konuşuyor.

ÇAY OCAĞINDAN YANGINA ...

İtfaiye teşkilatlarında kalifiye eleman istihdam edilmemesi ve işçilerle memurların aynı işi yapmalarının büyük sıkıntılara neden olduğunu belirten Baykal şöyle konuşuyor: "Çay ocağında çayımızı kendimiz yapıyoruz. Tuvaletlerimizi kendimiz temizliyoruz. Hiçbir şekilde kalifiye personel istihdam edilmiyor. Çay ocağında çalışırken yangın ihbarı gelince işi bırakıp yangına koşuyoruz." En büyük problemlerden birinin de işçilerle memurların aynı teşkilatta çalışmasına rağmen aynı haklara sahip olmaması durumundan kaynaklandığını ifade eden Baykal, "İtfaiyede bir işçi ayda yaklaşık 1.5 milyar kazanırken, aynı işi yapan memurun maaşı ortalama 600 milyon lira. Her işi birlikte yapıyoruz. İşçi miyiz, memur mu onu ancak bordroda anlıyoruz. Bu durum iş barışını da bozuyor" diyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Ali Karahan da bu problemleri tek başlarına çözmelerinin mümkün olmadığını belirterek, "Hükümetle temaslarımız devam ediyor. Elimizden geleni yapıyoruz. Sivil toplum kuruluşlarının özellikle de halkımızın bize destek olmasını bekliyoruz" diye konuşuyor.

Yenişafak

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber