Tim komutanıydı. Çiftlik Bank'a girdi, şimdi asgari ücretle çalışıyor

Hakkı Cangül, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) görevliyken internetten görüp dahil olduğu Çiftlik Bank'ın önce yatırımcısı oldu. Taburdaki arkadaşları adına oynadı, oynadıkça kazandı. TSK'dan istifa edip bütün ailesini seferber ederek, Balıkesir, İzmir ve Denizli'de Çiftlik Bank'ın şarküterilerini açtı. Sekiz ay gibi kısa bir sürede 69 milyon TL topladı. Kendisi oyuna 2.4 milyon TL yatırdı. Bütün servetini kaybettiği yetmezmiş gibi, kardeşi Faruk ile 14 ay cezaevinde yattı. Cangül "Açgözlülüğümüzün esiri olduk." dedi.

Kaynak : Sözcü
Haber Giriş : 14 Şubat 2021 12:17, Son Güncelleme : 14 Şubat 2021 12:22
Tim komutanıydı. Çiftlik Bank'a girdi, şimdi asgari ücretle çalışıyor

Hakkı Cangül, bir yandan 600 bin TL'lik borç yükü altında ezilirken, diğer yandan da Çiftlik Bank'a kaptırdığı parasını almaya çabalıyor.

Cangül, Sözcü Gazetesinden İsmail Saymaz'a verdiği röportajda nasıl dolandırıldığının detaylarını anlattı.

Çiftlik Bank'la nasıl tanıştınız?
Sosyal medyada gördüm. Nasıl oluyor diye 20 TL yatırdım. Telefon açtım. Bursa'da biri çıktı. Oyun hoşuma gitti. Bir veriyorsun, iki alıyorsun. İçeride bir sistem kurmuşlar. Kooperatif tarzında bir araya gelmişler. Önce küçük küçük yatırımlar yaptım. Çiftlik açılışlarına katılınca yatırımı büyüttüm.

O sırada TSK'daydınız değil mi?
Evet, Yüksekova'da tim komutanıydım. Kışlada, evde cep telefonunda oynuyordum. İnsanın hoşuna gidiyor, hem oynayıp hem kazanmak. Orduda görev yaparken Balıkesir'de şarküteri açtım.

Nasıl oldu?
Çiftlik Bank, bayileri çoğaltma gereksinimi duyuyordu. Benim de yatırımım yüksekti. 110 bin TL civarındaydı. Tüm malvarlığımı yatırmıştım. Kardeşim 30 bin TL kredi çekip yatırmıştı. Bayi kurmam teklif edildi. Şarküteriyi açtım. Ailem burada ürün satıyordu. Sadece oyun pin'i satmadım. Aynı zamanda dükkanın kendini çevirebilmesi için ne kadar çok ürün satabilirim derdindeydim. O yüzden en çok ürün satan bayilerden biriydim.

Sistem ne zaman tıkandı?
Sistem çökmeden önce paraları ödememeye başladılar. 15 Ocak 2018'den sonra. Mehmet Aydın zaten yok. 23 Şubat'ta ödeme yapılacağı söylendi. Ödenmeyince o gün notere koştum, ihtar çektim. Çünkü parasını alamayan insanlar bayilere geliyor, cevap alamadıkları için. Geldi biri, mermiyi koydu masama. "Söyle, paramı ödesin" dedi. Hayati tehlikemiz vardı. İhtar çektiğimi sosyal medyada yayınladım. Yayınlamaz olaydım. Linç edildim.

Ne kadar kazandınız?
Kazanamadım. Aldığımı da geri yatırdım. Hiçbir şeyim kalmadı.

Borcunuz.
Şu an 680 bin TL borcum var, faizler hariç.

Maaşınız borcu kapatmaya yeter mi?
Mümkün değil. Bıraktım. Maaşımın dörtte biri icraya gidiyor. 2 bin TL alıyorum. Üç çocuğum var. Devlet neyimi alacak? Yok ki.

Kazanan olmadı mı?
Olmaz olur mu? Ama kazananların birçoğu da kartopu yapacağım diye kartopunun altında kaldı. Biz de onlardan biriyiz. Açgözlülüğümüzün esiri olduk.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber