Oğuzhan Asiltürk'ten Saadet'e kongre çağrısı

Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk, güçlü bir Saadet Partisi teşkilatı oluşturmak için kendi gözetiminde bir liste hazırlanarak partisinin kongre başkanlığına sunacaklarını belirtti.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 16 Haziran 2021 00:46, Son Güncelleme : 16 Haziran 2021 08:33
Oğuzhan Asiltürk'ten Saadet'e kongre çağrısı

Asiltürk, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan'dan sonra Saadet Partisi'nde görev yapanların sadece iktidarı tenkit etmekle yetindiğini kaydetti.

Böyle olunca, ahlaki ve manevi değerleri savunduğu için Saadet Partisi'ni destekleyenlerin desteğinin azaldığını ifade eden Asiltürk, bu nedenle seçim iş birliği dolayısıyla baraj uygulanmadığı halde, bir önceki seçimde milletvekili çıkaracak kadar oy aldıkları illerde milletvekili çıkaramadıklarını bildirdi.

Bir siyasi partinin başarılı olması için inandığı gerçeklere hizmet etmesi gerektiğini belirten Asiltürk, "Bundan dolayı bizim öncelikli hedefimiz, toplumu ahlaki ve manevi değerlere yönlendirme çalışması olmalıdır. Elbette toplumun maddi ihtiyaçlarını da dikkate alacağız. Ancak bunu yaparken partiyi sadece toplumun karnını doyurmaya çalışan bir parti gibi göstermekten de kaçınacağız." ifadelerini kullandı.

Milli Görüşün partisini, diğer partilerden ayıran en önemli yönünün, ahlaki ve manevi değerlere bağlılığı ön planda tutması olduğunu vurgulayan Asiltürk, şunları kaydetti:

"Buna dikkat etmezsek Erbakan hocamızın ifadesiyle önce diğer partilerden biri gibi olur, sonra da yok oluruz. Şunu unutmamalıyız, bize oy verecek olanlar, maddi imkanlar elde etmek için yanımıza gelenler değil, inancımıza saygılı olanlardır. İnşallah, önümüzdeki kongrede alacağımız kararlarla Saadet Partimiz, kuruluşundaki değerleri savunur hale gelir. Önümüzde, şu anda tarihi belli olmayan bir genel seçim var. Bu seçimde başarılı olmak için, bugün, memleketimizin içinde bulunduğu şartları inceleyerek o şartlara uygun tedbirler almamız lazım. Allah'ın izniyle önümüzdeki kongrede, memleketimizin şu anda içinde bulunduğu sosyal ve siyasi şartlara uygun olarak hizmet edecek bir teşkilat oluşturacağız. Güçlü bir Saadet Partisi teşkilatı oluşturmak ve yukarıda durumlarını anlattığım gençleri, Milli Görüşe kazandırmak için benim gözetimimde, geniş istişarelerle bir liste hazırlanacak ve kongre başkanlığına sunulacak. Rabbimiz hayırlı hizmetler yapmalarını nasip eylesin."

Oğuzhan Asiltürk'ün açıklaması şu şekilde:

"KARDEŞLER ARASINDA İYİ İLİŞKİLER OLMASINI ARZU EDİYORUZ"
"Hedefimiz huzur içinde yaşayacağımız bir dünya oluşturmaktır. Ulaşmak istediğimiz hedefin önem ve değerinden dolayı, hoşgörülü, toparlayıcı ve yol gösterici olmamız gerekiyor. Mü'minlerin kardeş olduklarına inandığımız için, kardeşler arasında iyi ilişkiler olmasını arzu ediyoruz.

Siyasi çekişmelerin oluşturduğu olumsuz ortamdan etkilenmeden, kardeşliğin oluşmasına ve gelişmesine çalışırız.İnsanlara karşı hoşgörülü olmak, peygamberlerin ahlakındandır. Peygamberimiz (a.s.) da insanlara şefkat ve merhametle davranmamızı emretmiştir. Müminler bu güzel ahlaka uyarlar.

Yeryüzünde birçok ülkede yaşayan Mü'minlerden farkımız, Allah'ın emir ve yasaklarına tam teslim olarak yaşamayı arzu etmemizdir. Bu şuur seviyesine ulaşabilmek için, önce nefsimizle cihad etmemiz gerekir. Ancak bunu yaptıktan sonra insanlara örnek olabilir, onlara doğru yolu gösterebiliriz.

Bize bunu nasıl yapacağımızı Allah (c.c) Kur'anı Kerimde bildirmiş ve Resülullah da (a.s) örnek uygulamalarıyla, hayatında bizzat yaşayarak göstermiştir.

Milli Görüşçüler, kendi arzu ve istediklerine uyarak değil, ahlaki ve manevi değerlere uygun olarak hareket ederler. Eğer inandığımız gibi yaşamazsak, yaşadığımız gibi inanmaya başlarız. Hz. Ömer (r.a.) bu gerçeği çok güzel ifade etmiş.

Mekkenin fethinden önceki dönemde o dönemin müşrik idarecileri, Peygamberimiz (a.s.)'a inanan isanlara zulümlerini artırınca, zulüm görenler, zalimleri Allah'ın cezalandırması için Peygamberimiz den yardım istediler. Peygamberimiz (a.s.) zalimler aleyhine beddua etmeye başlayınca, Allah (c.c.), Ali İmran suresinin 128. ayetini indirdi.

Ayette şöyle buyruluyor: "Bu işte, (zalimlerle ilgili olarak) senin yapacağın bir şey yoktur. (eğer tevbe ederlerse) Allah, ya tevbelerini kabul edip onları affeder, ya da zalim olduklarından dolayı onlara azap eder."

Bu ayetin ışığı altında Milli Görüşçülerin görevi, hatası olanları kötülemek değil, onları uygun bir dille hak ve adalete çağırmaktır. Peygamberimiz (a.s.), insanlara şefkat ve merhametle davranmamızı emrediyor. Erbakan hocamız bunu çok iyi bildiği için konuşmalarında kırıcı olmamaya özen gösterir, dinleyenlerin akıl, mantık ve vicdanlarına hitap ederdi.

"SAADET PARTİSİ'NE DESTEK AZALDI"
Erbakan hocamızdan sonra, Saadet Partisinde görev yapan kardeşlerimiz, sadece iktidarı tenkit etmekle yetindiler. Böyle olunca, ahlaki ve manevi değerleri savunduğu için, Saadet Partisini destekleyenlerin desteği azaldı. Bu destek azaldığından dolayı, bir önceki seçimde Millet Vekili çıkaracak kadar oy aldığımız illerde, seçim işbirliği dolayısıyla baraj uygulanmadığı halde, aynı oyu alamadığımız için Millet Vekili çıkaramadık.

Bir Siyasi Partinin başarılı olması için, inandığı gerçeklere hizmet etmesi gerekir. Bundan dolayı bizim öncelikli hedefimiz, toplumu ahlaki ve manevi değerlere yönlendirmeye çalışması olmalıdır. Elbette toplumun maddi ihtiyaçlarını da dikkate alacağız. Ancak bunu yaparken Partiyi sadece toplumun karnını doyurmaya çalışan bir parti gibi göstermekten de kaçınacağız.

Milli Görüşün partisini, diğer partilerden ayıran en önemli yönü, ahlaki ve manevi değerlere bağlılığını ön planda tutmasıdır. Buna dikkat etmezsek Erbakan hocamızın ifadesiyle önce diğer partilerden biri gibi olur, sonra da yok oluruz.

"ÖNÜMÜZDEKİ KONGREDE ALACAĞIMIZ KARARLA..."
Şunu unutmamalıyız: Bize oy verecek olanlar, maddi imkanlar elde etmek için yanımıza gelenler değil, inancımıza saygılı olanlardır. İnşaAllah, önümüzdeki kongrede alacağımız kararlarla, Saadet Partimiz, kuruluşundaki değerleri savunur hale gelir.

Erbakan hocamız, insanların kalbine, akıl ve mantığına hitap etmeye, ömrü boyunca devam etti. Yöneticilerin yaptığı bir hata ve yanlıştan dönmelerini isterken "Bunlar bizim kardeşlerimizdir" diye söze başlardı.

Biz onların da iyiliğini istiyoruz. Ancak şu şu konularda hata ediyorlar. Şöyle şöyle yaparlarsa, daha doğru olur. Kendileri de kazanır. Millet de kazanır." derdi.

Böyle konuştuğu için, hitap ettiği insanlar, tepki göstermezler, tam tersine saygı duyarlardı. Kamuoyunun desteğini kazanmak, Erbakan hocamız gibi davranmakla mümkün olur. Etrafımızdaki insanlarda, bir hata ve kusur görürsek, o hata ve kusuru düzeltmeyi görev biliriz.

Ancak, bu görevi yerine getirirken söze tenkitle başlar, suçlayıcı bir dil kullanırsak, konuşmamız dinleyenler üzerinde olumlu bir etki yapmadığı gibi, tam tersine bizden uzaklaşmalarına da sebep olur. Yapılan son kamuoyu yoklamalarında, desteğimizin çok düşük çıkmasının sebebi konuşmalarda kullandığımız üslübumuzdur..

"MİLLİ GÖRÜŞÇÜLERİN EN ÖNEMLİ GÖREVİ HAKKA DAVETTİR"
Milli Görüşçülerin en önemli görevi insanları, iyi, güzel, doğru ve faydalıya, tek kelime ile ifade edersek, hakka davettir. Bu görev, başta Saadet Partisi olmak üzere, bütün Milli Görüşçü kuruluşlarımızın en önemli görevidir. Toplumun olumsuz hallerine bakarak, sakın bu bozukluklar düzelmez diye ümitsizliğe kapılmayın.

Her gecenin bir sabahı olduğu gibi, her yanlışı düzeltmenin de bir yolu vardır. Bu yol Allah'ın emir ve yasaklarına uyarak ve O'na tam teslim olarak yürünecek yoldur. Allah'ın rızasını gözetir, O'nun emir ve yasaklarına uyarsak, mutlu bir hayat yaşarız ve huzur buluruz. Allah'ın vadettiği nimetlere de kavuşuruz. Zira ayette "Allah'ın rızası en büyüktür" buyruluyor.

Buna nasıl ulaşacağımız, Fussilet süresinin 34. Ayetinde bildirilmiş. Ayette şöyle buyruluyor: "İyilikle kötülük bir olmaz. Sen (kötülüğü) en güzel bir şekilde önle, o zaman, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki candan bir dost olur." Değerli kardeşlerim, Rabbimiz bize dostluğun yolunu göstermiş.

Çok önemli olan bu emre uyarsak, kardeşler topluluğu haline geliriz ve huzur içinde yaşarız. Milli Görüşçüler olarak bizi farklı yapan, yarım asırdır inandığımız temel değerlerimize bağlı kalmamızdır. En önde dalgalanan bayrağımız da, ahlaki ve manevi değerlerimizdir...

Önümüzde, şu anda tarihi belli olmayan bir Genel Seçim var. Bu seçimde başarılı olmak için, bugün, memleketimizin içinde bulunduğu şartları inceleyerek o şartlara uygun tedbirler almamız lazım. Seçme ve seçilme yaşı 18'e indirildiği için, bu güne kadar yaklaşık 8 milyon genç, seçme ve seçilme hakkını kazandı. Ömüzdeki seçimde bunlar oy kullanacaklar.

Anadolu Gençlik Derneği'nin, bir araştırma şirketine yaptırdığı kamuoyu araştırmasına göre, bu 8 milyon gencin %65'i, kendilerine ahlaki ve manevi değerler öğretilmediği için, inançsız olduklarını açıkça söylüyorlar. Bunların dışında, %35 oranında, yaklaşık 3 milyon genç Allah'a iman ettiklerini ifade ediyor. İnançlı olduklarını söyleyen gençlere, hangi partiye oy veriyorsunuz diye sorulunca, hiç bir partiye oy vermiyoruz diyorlar. Anket görevlisi sizin inancınıza uygun bir parti var.

Saadet Partisi, ona niçin oy vermiyorsunuz diye sorunca, gençler biz o partinin de bizim inançlarımızı, savunduğunu duymadık. Basında yer alan haberleri izliyoruz, o parti de diğer partiler gibi sadece iktidarı tenkit ediyor diye cevap veriyor...

Milli Görüşçü kardeşlerim, bu durumda olan imanlı gençlere sahip çıkmak, onların, hakka hizmet edecek hale gelmeleri sağlamak çok önemlidir. Anadolu Gençlik Derneği'nin gayretiyle bu konuda çok ciddi çalışmalar yapıldı. Yapılmaya da devam ediyor. Ancak önümüzdeki kongreden sonra bu hizmeti Saadet Partisinin üstlenmesi gerekir.

"HİZMET EDECEK BİR TEŞKİLAT OLUŞTURACAĞIZ"
Allah'ın izniyle önümüzdeki kongrede, memleketimizin şu anda içinde bulunduğu sosyal ve siyasi şartlara uygun olarak hizmet edecek bir teşkilat oluşturacağız.

Allah yolunda hizmet edenlere, Allah'ın destek olacağını bildiren İbrahim süresinin 46. Ayetini okuyorum: "Onların dağları yerinden oynatacak kadar, güçlü düzenleri olsa da, bilesiniz ki Allah'ın dediği olur." Değerli kardeşlerim hak yolda mücadele edenlere, güvence veren bu ayetteten daha büyük bir teminat olur mu?

Ayeti tekrar okuyayım. "Onların dağları yerinden oynatacak kadar, güçlü düzenleri olsa da, bilesiniz ki Allah'ın dediği olur." Güçlü bir Saadet Partisi teşkilatı oluşturmak ve yukarıda durumlarını anlattığım gençleri, Milli Görüşe kazandırmak için, benim gözetimimde, geniş istişarelerle bir liste hazırlanacak ve kongre başkanlığına sunulacak. Rabbimiz hayırlı hizmetler yapmalarını nasip eylesin.

Bu çalışmalarımızı yaparken bize ışık tutan, yolumuzu aydınlatan, dört ayetle konuşmamı tamamlayacağım: 1. Ayet: Kim Allah'a güvenirse, Allah ona yeter. 2. Ayet: Zafer inananlarındır ve zafer yakındır. 3. Ayet: Eğer inanıyorsanız, üstün gelecek olan sizsiniz. Akıbet (sonuç) muttekilerin, Allah'tan sakınanlarındır. Allah'ın rahmetinin ve bereketinin hepimizin ve bütün mü'minlerin üzerine olmasını temenni ediyorum. Allah'a emanet olun."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber