Küresel ısınmanın yol açtığı göz hastalıklarına dikkat!

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 04 Ocak 2008 14:44, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57

Doç.Dr. Banu Coşar, küresel ısınmanın gözlerimizi de etkileyeceğini söyledi.

Doç.Dr. Banu Coşar, atmosferde ?yeşil ev gazları? adı verilen kimi gazların dünyamızın etrafını bir battaniye gibi sararak ısı kaybını önlediğini belirterek, "Eğer bu gazlar olmasaydı, dünyamız 33°C daha soğuk olacaktı. Ekstra ısı tutan gazların miktarını insan aktivitelerinin artırdığı düşünülüyor" diye konuştu.

Bu gazlardan başlıcasının karbondioksit olduğunu anlatan Coşar, 2100 yılına dek 1.4 ile 5.8°C arası ısı artışı olacağın tahmin edildiğini ve ısı artışının dünya yüzeyinde eşit dağılmayacağını bunun sonucunda da okyanuslar daha az ısınırken, karaların daha çok ısınacağını vurguladı.

Banu Coşar, küresel ısınmadan gözlerimizin de olumsuz etkileneceğini ve çok sayıda göz hastalığı riski bulunduğunu belirtti.

Coşar, küresel ısınmanın yol açacağı göz hastalıklarını şöyle sıraladı.

"Gözdeki mantar enfeksiyonları: Gözümüzün renkli kısmı üzerindeki saydam tabaka korneadır. Sıcak iklimlerde örneğin güney Hindistan'da korneanın mantar enfeksiyonları (fungal keratit) yaygındır. Isınmada ortalama 3°C'lık bir artışla mantar enfeksiyonları, Türkiye'de de daha sık izlenebilir.

Trahom: Trahom, geçmişte ülkemizde özellikle doğu bölgelerimizde ciddi ve yaygın bir problemdi. Görme kaybına yol açabilen trahom hastalığı, hijyen yetersizliği sonucu yayılır. İklimin ısınmasıyla trahom tekrar hortlayabilir.

Katarakt: Katarakt gözümüzdeki lensin saydamlığını kaybetmesidir. Güneş çarpması geçirenlerde erken katarakt gelişmesi riski olduğu biliniyor. Sıcaklıkta 10°C'lık bir artış, lenste katarakta yol açan kimyasal reaksiyonları 2 kez artırmakta."

Gözümüze ultraviyole radyasyonunun olumsuz etkileri

Atmosferdeki ozon tabakasının incelmesi sonucu, güneşten daha fazla ultraviyole ışını dünyamıza ulaşmakta. Antartika üzerindeki ozon deliği 1980'lerde farkedildi. Ve bu delik gittikçe genişliyor.

Ozon tabakasının delinmesinin sebebi insan yapımı holokarbonların (soğutma, kimyasal çözücüler, diğer endüstriyel kullanımlar) aşırı tüketimi. Montreal protokolü ve diğer uluslararası anlaşmalara tüm ülkeler uyarsa, ozon deliği küçülecek ve 60 yıl içinde kapanacak.

Doç.Dr. Banu Coşar, ultraviyole radyasyonu artışının da cildimizi, bağışıklık sistemimizi ve gözlerimizi etkileyeceğini söylerek, bunun yol açabileceği hastalıkları da aşağıdaki gibi sıraladı:

"Fotokeratit: Korneanın en üst tabakasında harabiyet. Bu durum karda fazla güneş ışığı yansımasında da görüldüğü için ?kar körlüğü? olarak bilinir.

Klimatik droplet keratopati: Korneada gri bir renk değişimi olur, görme azalır.

Pterjiyum: ?Göze et yürümesi? olarak bilinir.

Pinguekula: Göz akının üstündeki zarda (konjonktivada) dejenerasyondur. Türkiye gibi güneşli ülkelerde zaten sıktır ancak UV ile ilişkisi kesin olarak ispatlanamamıştır.

Konjonktiva kanserleri: Konjonktiva kanserlerinde artış olabilir.

Katarakt: Ultraviyolenin kataraktla ilişkili olduğu bilinmektedir.

Uvea melanomları: Gözün arka kısmındaki kanserlerde de artış beklenebilir.

Yaşa bağlı makula dejeneransı (yaşa bağlı sarı nokta hastalığı): İleri yaşlarda görme kaybının en önemli sebeplerinden biri olan bu hastalığın ultraviyole ile ilişkisi tam olarak ispatlanamamakla birlikte, olası olduğu düşünülmektedir."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber