Hırsızlığa 10, bebek kaçırmaya 3 yıl hapis

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 17 Ocak 2008 10:00, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01

Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, dün tartışmalı bir karara imza attı. Hırsızlık yaptıkları evin bebeğini fidye için kaçıranlara ilginç cezalar uygulandı. Fotoğraf makinesi ve kredi kartını çalmaktan 10 yıl hapis cezasına çarptırılan sanıklar, hayatını tehlikeye attıkları bebek için sadece 3 sene ceza aldı.

Adalet sistemindeki sorunlar, Türkiye'nin yıllardır değişmeyen gündem maddelerinden biri. Şikâyetlerin başında davaların gecikmesi, aynı suça farklı müeyyideler uygulanması ve cezaların azlığı geliyor. İstanbul'da görülen bir dava, tartışmaları alevlendirmeye aday. Kurye kılığında girdikleri evde önce hırsızlık yapan, ardından da fidye amacıyla 2 aylık bebeği kaçıran Bülent E., Burhan E. ve Bilal E. hakkındaki dava sonuçlandı. 'Nitelikli yağma' suçundan 10 yıl hapis cezası alan sanıklar, fidye için de 2 yıl 6 ay hapse mahkûm edildi. Bebeğin kaçırılmasını 'hürriyeti kısıtlama' olarak değerlendiren mahkemenin bu fiile verdiği ceza ise 3 yıl 4 ay. Türkiye'nin önde gelen hukukçularından Prof. Dr. Bahri Öztürk'e göre karar tartışmalı. Vahim bir suça az ceza verildiğini belirten Öztürk, "Yeni yasa insana karşı işlenen suçlarda oldukça sert. Dosyayı görmek lazım; ama uygulama hatalı görünüyor, tuhaflık var." dedi.

İstanbul Bakırköy'de yaşanan olayın geçmişi 1,5 yıl öncesine dayanıyor. Kurye kılığında işadamı Murat Özgönül'ün evine gelen 3 akrabası, kapıyı açan Zeynep Özgönül'e silah dayayarak el ve ayaklarını bağladı. Fotoğraf makinesi, kamera, kredi kartları ve 150 YTL'yi çalan sanıklar, valize koydukları 'Rüzgar Çınar' isimli 55 günlük bebeği de yanlarına alarak kaçtı. Bir süre sonra telefonla aileyi arayan söz konusu kişiler, "750 bin YTL vermezseniz bebeğinizi parçalarız." tehdidinde bulundu. Bunun üzerine devreye giren polis, aileden biri gibi sanıklarla diyaloğa geçti. Pazarlıklar sonunda 60 bin yeni lira fidyede anlaşmaya varıldı. Sanıklar, paranın E-5 Karayolu Küçükçekmece mevkiindeki bir çöp konteynırına bırakılmasını istedi. Murat Özgönül, belirtilen günde içi kâğıt dolu bir çantayla Küçükçekmece'ye gitti. Karton bir kutu içinde koyteynıra konulan bebek ağlıyordu. Bölgede tertibat alan polis, sanıkları yakaladı.

Tutuklanan 3 sanık hakkındaki dava Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Karar duruşmasına haklarında 'nitelikli yağma', 'yağmaya teşebbüs' ve 'hürriyetten yoksun bırakma' suçlarından 25'er yıla kadar hapisleri istenen sanıklar Bülent Eren, kardeşi Bilal Eren ve akrabası Burhan Eren ile bebeği kaçırılan anne Zeynep Özgönül katıldı. Bülent Eren, olaydan pişmanlık duyduğunu belirterek, "Murat Özgönül'ün fabrikasında 1,5 yıl çalışmıştım. Bana kötü davranıyorlardı. İşten kovuldum ve tazminatımı vermediler. Hakkımı alabilmek için onun evine gitmiştim. Çocuğu kaçırdık; ama daha sonra çok pişman olduk." dedi. Bebeği kaçırılınca büyük sarsıntı yaşadığını söyleyen Zeynep Özgönül ise şunları anlattı: "Kurye olduğunu söyleyen kişilere kapıyı açtığımda silah tehdidiyle elimi ve ayağımı bağlayıp etkisiz hale getirdiler. Çocuğumu bavula koyduktan sonra 'Çocuğunu kaçırıyoruz. İstediğimiz parayı vereceksiniz. Polise haber vermeyin. Çocuğun ya dilenci olur ya da onu parçalarız.' deyip kaçtılar. Giderken cep telefonumu, video kamera ve cüzdanımı da aldılar."

Bebek kaçırmak, nitelikli yağma

Mahkeme heyeti, Özgönül çiftinin evinden fotoğraf makinesi, video kamera, 150 YTL ve kredi kartlarını alan 3 sanığı 'nitelikli yağma' suçundan 12'şer yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanıkların işledikleri suçu duruşmalarda samimi şekilde anlatmaları hafifletici neden sayılarak cezaları 10'ar yıl hapse indirildi. Heyet, 3 sanığı fidye istedikleri için 2'şer yıl 6'şar ay; kaçırdıkları çocuğu hürriyetten yoksun bıraktıkları için de 3'er yıl 4'er ay hapse mahkûm etti. Bebeğin silah kullanılarak kaçırılması TCK'nın 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak' ve 'nitelikli yağmaya teşebbüs' maddeleri kapsamında değerlendirildi. Mahkeme heyeti, TCK'nın 109. maddesinde düzenlenen 'hürriyeti tahdit' suçunda alt sınır yerine üst sınırı tercih etseydi, zanlılar 3 yıl yerine 14 sene hapis cezası verebilirdi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber