Diyanet'ten İslam'a hakaret eden 'fitne' filimine sert tepki

Haber Giriş : 02 Nisan 2008 12:40, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

-Diyanet İşleri Başkanlığı, Hollanda'da hazırlanan ?Fıtna? adlı filme sert tepki gösterdi. Diyanet, söz konusu filmin Kur'an-ı Kerim'e ve doğrudan İslam'a hakaret içerdiğini belirterek, ?Ayrımcılık, şiddet ve nefreti teşvik eden film sebebiyle bugün İslam ne yazık ki şimdi de bir başka ?fitne?yle karşı karşıyadır? dedi.

ANKARA (ANKA)- Diyanet İşleri Başkanlığı, Hollanda'da hazırlanan ve İslam dinine hakaret içeren ?Fıtna? adlı 15 dakikalık filme sert tepki gösterdi. Diyanet, söz konusu filmin Kur'an-ı Kerim'e ve doğrudan İslam'a hakaret içerdiğini belirterek, ?Ayrımcılık, şiddet ve nefreti teşvik eden film sebebiyle İslam ne yazık ki şimdi de bir başka 'fitne'yle karşı karşıyadır? dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı, Hollanda'da aşırı sağcı milletvekili Geert Wilders tarafından hazırlanan İslam dinine hakaret içeren ?Fıtna? adlı filmin internet sitelerinde yayınlanması üzerine açıklama yaptı. Filmin ayrımcılık, şiddet ve nefreti teşvik ettiğinin ifade edildiği açıklamada ?Bugün İslam ve onun diğer bütün dinleri tamamlayan eşitlikçi, özgürlükçü ve adalet vurgusu yüksek mesajı, ne yazık ki şimdi de bir başka ?fitne?yle karşı karşıyadır? denildi.

-MÜSLÜMANLAR POTANSİYEL BİR TERÖRİST OLARAK GÖSTERİLİYOR-

Dünya kamuoyunun İslam hakkında yeni önyargılarla buluşturulmak istendiğinin bildirildiği açıklamada, ?Müslümanlar, dinlerine ilişkin üretilen subjektif mesaj ve yanlış algıları her zamanki gibi sağduyu ve vakar içinde kesin bir dille reddetmektedirler? denildi.

Açıklamada, bu tür uygulamaların provokasyon olduğu belirtilerek şöyle denildi:

?İslam dünyası, Müslümanları potansiyel bir terörist olarak göstermeyi, kademeli bir şekilde dışlamayı ve giderek rencide etmeyi amaçlayan bu provokasyonların farkındadır. Dünyanın muhtelif yerlerinde yaşanan ve insanları dehşete düşüren görüntüler içerisine, Hollanda'da yaşayan fedakar Türk işçilerinin kendi emekleriyle inşa ettikleri ve ismini dinler, kültürler ve medeniyetler arası barış ve diyalogun sembol ismi Mevlana Celaleddin Rumi'den alan bir caminin de konulması ahlak, adalet ve insaf ölçüleriyle bağdaşır değildir. İnsanın en doğal hakkı olan inanç özgürlüğüne bağlı olarak, dinini öğrenme ve ibadetlerini yerine getirme hususunda, din hizmetlerindeki tarihi tecrübesini Hollanda hükümetlerinin bilgisi ve Müslümanların talepleri doğrultusunda paylaşan Başkanlığımız din görevlilerine olumsuz bir bağlamda imada bulunulması son derece ciddi bir sorumsuzluk göstergesidir.

İnsanlık suçu olarak kabul edilen her türlü ırkçılık ve ayrımcılığa İslam, Kur'an ve İslam Peygamberine hakaret ederek gerekçeler aramak ve din eksenli bloklar oluşturarak taraftar kazanmaya ve zincirleme tepkilerle ayrışmayı geniş tabana yaymaya çalışmak tarihte emsali görülmemiş bir fitne örneğidir?

-MÜSLÜMANLAR GERİLİME YOL AÇACAK DAVRANIŞLARDAN KAÇINMALI-

Müslümanları terörle eşleştirme siyasetinin, artık diğer dinlere mensup insanların da tepkisini çektiğinin kaydedildiği açıklamada, ?Bu, dünyada huzur ve barışın tesisi için memnuniyet verici bir gelişmedir. Kişi ve kurumların daha ilk aşamada açığa çıkan tepkileri, Müslümanların yalnız olmadığını, adalet sever ve gerçek bilgiyle yüzleşmeyi bir insanlık kazanımı olarak gören önemli kurumların ve seçkin kanaat önderlerinin de bu haksızlık karşısında susmadığını göstermektedir? denildi.

Açıklamada ayrıca Müslümanların bu gibi tahriklere iltifat etmeyeceğine, içinde yaşadıkları toplumda ayrışma ve gerilimlere yol açacak her türlü tavır ve girişimden uzak durulacağına duyulan inanç da dile getirildi. Diyanet İşleri Başkanlığı açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

?Medeniyetler arası ortaklıkları öne çıkararak, farklı din ve kültürler arası diyalog ve iletişimi geliştirerek özgürlük, karşılıklı saygı ve anlayış içinde dünya barışını kurmaya gönül vermiş farklı din ve kültür mensupları ile vicdan sahibi insanların da bu fitneye alet olmayacaklarına inanıyor; Müslüman kamuoyu kadar Batılı kamuoyunun da ortak yükümlülükler, sorumluluklar ve hassasiyetler içinde görülmesini insanlığın geleceği açısından umut verici gelişme olarak değerlendiriyoruz.?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber