Kontenjanda % 25 artış, 'Ya kalite' sorusunu ortaya çıkardı
KONTEJNANDA YÜZDE 25 ARTIŞ, ?YA KALİTE?? SORUSUNU ORTAYA ÇIKARDI
Üniversitelerde kontenjanların gelecek yıl yüzde 25 oranında artırılması, eğitim camiasında ?ya kalite? sorusunu gündeme getirdi. Rektörler, kontenjan artırımına gidilmeden önce iyi bir planlama gerektiğine ve üniversitelerden görüş alınması gerektiğini belirtirlerken, kaliteyi önemli ölçüde düşüreceğine dikkat çektiler.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ın kontenjanları yüzde 25 oranında artıracaklarına yönelik açıklamasına üniversitelerden eleştiri geldi. YÖK Başkanı Özcan'ın açıkladığı kontenjan artırımı konusunda üzerinde en fazla durulan sisteme göre fakültelerdeki öğretim görevlisi sayısındaki artışa göre öğrenci sayısında artış yapılması planlanıyor. Fakültede 5'in altında öğretim görevlisi olması halinde öğrenci artışı yapılmayacak olan sistemde, 5'den fazla öğretim görevlisi bulunan fakültelerde artırılan bir öğretim görevlisi için 10 öğrenci artırılacak. Bu sistemin hayata geçmesi halinde bu yıl üniversite kontenjanlarında yüzde 25'e yakın bir artış yaşanması bekleniyor.
-ODTÜ REKTÖRÜ AKBULUT: 16 BİN ÖĞRETİM GÖREVLİSİ AÇIĞI VAR, KONTENJAN ARTIRIMI KALİTEYİ DÜŞÜRÜR?-
ODTÜ Rektörü Prof. Dr Ural Akbulut, kontenjanların yüzde 25 artırılması konusunun son derece tehlikeli olduğunu düşündüğünü söyledi. Kontenjan artırımının üniversitelerdeki kaliteyi düşüreceğini anlatan Akbulut, son 5 yıldır öğretim görevlisi alımının kısıtlandığını anımsattı. Akbulut, 5 yıl önce 8 bin olan öğretim görevlisi açığının açılan 30 üniversite sonrasında 16-17 bine ulaştığını belirterek, ?Bu açık varken yüzde kontenjanları yüzde 25 artırmak, bir üniversitenin öğretim üyesi sayısına bakarak kontenjan artırmak çok yanlış. Bunu ancak ilköğretim ve ortaöğretimde yapabilirsiniz. Üniversitelerin üç görevi vardır; eğitim, araştırma ve toplumsal hizmet. YÖK, üniversiteleri sadece okul gibi görerek, araştırma ve toplumsal hizmet görevlerini göz ardı ediyor. Eğer kontenjan artırımı olursa üniversiteler araştırma ve toplumsal hizmet görevlerini zaten yapamaz hale gelecektir? dedi.
İki yıl önce ODTÜ'de yüzde 10'a yakın bir kontenjan artırımı olduğunu belirten Akbulut, bu artırım için öğrencilerin derslerinde yüzde 15'e yakın bir azaltmaya gittiklerin, kaliteden ödün vermek durumunda kaldıklarını söyledi. Yüzde 10'a yakın artışı ODTÜ'nün kaldıramadığını vurgulayan Akbulut, ?AB normlarına göre bir öğretim görevlisi başına 15 öğrenci olması gerekiyor. Türkiye'de bu rakam 30'larda. Bazı üniversitelerde 50'yi buluyor. Bu dünya standartlarına aykırı. Bu kontenjan artırımı eğitim kalitesini düşürecektir? dedi. ODTÜ'nün dünya sıralamasında ilk 100'e girme hedefi olduğunu dile getiren Akbulut, kontenjan artırımı olması halinde ilk 500'den düşeceklerini söyledi.
-?YÜZDE 25 KONTENJAN, UÇAĞA 15 DAKİKALIK BENZİN KOYUP İSTANBUL-ANKARA SEFERİ YAPMAK GİBİ?-
Akbulut, YÖK'ün üniversitelerdeki sorunu çözmek istiyorsa ilk olarak 16 bine yaklaşan öğretim görevlisi açığını üniversitelerle birlikte kapatma çalışmaları yapması gerektiğini kaydederek, ?YÖK'ün kontenjan çalışması, bir uçağa 15 dakikalık benzin koyarak uçağa İstanbul-Ankara seferi yaptırmak gibi bir şey. Uçağı düşüreceksiniz? uyarısında bulundu.
-AİBÜ REKTÖRÜ KILIÇ: ?PLAN YAPILMALI?-
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Atilla Kılıç, geçen yıl kontenjanların yüzde 3-4 oranında artırıldığını belirterek, bu yıl ise yüzde 25'lik bir artışın düşünüldüğünü söyledi. Yüzde 25'lik artışın önemli bir hizmet gibi gözüktüğünü ifade eden Kılıç, ?Fakat bu durumu üniversitelerin, mekanları, olanakları, laboratuarı, sosyal imkanları açısından düşünmemiz de gerekiyor. Bu konuda plan yapılması gerekiyor? dedi. Sistemin oluşturulması konusunda üniversitelerden görüş alınması gerektiğini ifade eden Kılıç, kontenjan artırımı öncesinde konunun dikkatle tartışılması ve kaliteyi düşürmeyecek şekilde planlanması gerektiğini söyledi.
-AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ AKAYDIN: ?YÖK'ÜN TAKDİRİNE BIRAKTIK?-
Akdeniz Üniversitesi Rektörü ve Üniversitelerarası Kurul Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, söz konusu durumun tamamen YÖK Yönetim Kurulu'nun takdirinde bir durumu olduğunu, üniversiteler olarak YÖK'ün kararına uyacaklarını söyledi. Akaydın, konunun ÜAK'nin yetkisinde olmadığını belirtti.