Bir adalet dramı

Kaynak : Radikal
Haber Giriş : 12 Haziran 2008 10:41, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yeşil kartı bürokrasiye takılan lösemi hastası 17 yaşındaki Sedat, sağlığı kötüleşince kuzeninin kartıyla tedavi oldu. Sedat ve ona kartını veren İbrahim ?nitelikli dolandırıcılık'tan yedi yıl hapis istemiyle hâkim karşısına çıkarıldı

ADANA - Beşiktaş Adliyesi'nde babasına sarılmasına izin verilmeyen sekiz yaşındaki Oğuz ile ilgili soruları önceki gün yanıtlayan Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, ?Yasaların da duygusu var? demiş ve Oğuz ile babasını kavuşturmuştu. Ancak dün Adana Adliyesi'nde Adalet Bakanı'nı ?yalanlayan' bir duruşma vardı. Sanık bölümünde güçlükle ayakta duran lösemi hastası çocuğun ?suçu', ?Kendi yeşil kartı bürokrasiye takıldığı için kuzeninin yeşil kartıyla tedavi olmak'tı. Nitelikli dolandırıcılık'tan yedi yıla kadar hapis istemiyle çıktığı hâkimin karşısında ?Ölse miydim?? diye sordu.

Sedat S.'nin babası 1.5 yıl önce ölmüştü. Annesi ise yatalak bir hastaydı. Altı kardeştiler, o da diğer kardeşleri gibi ailenin geçimine katkıda bulunuyor, bir terzinin yanında çalışıyordu. Diğer kardeşleri pazarda ayran satıyordu. 2007 yılı mart ayında halsizlik ve yüzünün sararması üzerine doktora gitmek istedi. Ancak her yıl yenilediği yeşil kartının süresi dolduğu için vize onayı başvurusu yapmıştı. Bir türlü vize onayı gelmiyor ve doktora gidemiyordu.

Bürokrasi yavaş işlerken onun sağlığı hızla bozuldu. Terliyor, kusuyor, burnu kanıyordu. Artık bekleyemecek bir hale geldiğinde aynı yaştaki kuzeni İbrahim C.'nin yeşil kartıyla Adana Numune Hastanesi'ne gitti. Lösemi olduğu anlaşılınca Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Pediatrik Hematoloji bölümüne sevk edilip tedavi altına alındı.

Bekçi Murtaza zihniyeti

Sedat S.'nin bir başkasının yeşil kartıyla iki ay tedavi olduğunu fark eden üniversite yönetimi, Sağlık Müdürlüğü'ne, müdürlük de Kaymakamlığa bilgi verdi.

Kaymakamlık tarafından Cumhuriyet Savcılığı'na yapılan suç duyurusu üzerine lösemi hastası Sedat S. ile yeşil kartını kullandığı kuzeni İbrahim C. hakkında ?Nitelikli dolandırıcılık'tan Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne dava açıldı. İki yıldan yedi yıla kadar hapsi istenen Sedat S. ile İbrahim C. tutuksuz yargılanmaya başladı.

Davanın ilk duruşması dün Adana Adliyesi'nde görüldü. Sedat, sağlık durumunun kötü olması nedeniyle ağabeylerinin arasında güçlükle duruşmanın yapılacağı salona geldi. Sedat S. ifadesinde ?Yeşil kartım vize için onay bekliyordu. Bir türlü çıkmıyordu. O sırada rahatsızlandım. Çok zor durumdaydım. Kuzenimin yeşil kartını alıp hastaneye gittim. Daha sonra yeşil kartımın vizesi de çıktı. Mecbur kaldığım için böyle tedavi oldum. Ölse miydim?? diye konuştu.

İbrahim C. ise şunları söylüyordu:??Sedat dayımın oğlu. Durumu iyi değildi. Muayene olması için yeşil kartımı verdim? dedi.

Yargılamaya devam

Sedat'ın duruşmada ayakta zor durduğunu fark eden mahkeme başkanı, ?Sen bir daha duruşmalara gelme? dedi. Sedat da ?Zor geldim. Her yerde sigara içiyorlar. Nefes almakta güçlük çekiyorum. Ayakta duramıyorum? diyerek hâkime teşekkür etti. Sedat'ın avukatı da sağlığının zor durumda olması nedeniyle başkasına ait yeşil kartı kullandığını, TCK'nın 25/2'nci maddesinde yer alan ?meşru savunma ve zorunluluk hali' dikkate alınarak ceza verilmemesini istedi. Duruşma, tanıkların dinlenmesi için ertelendi.

Meşru ve zorunluluk hali

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 25/2 maddesi 'Meşru savunma ve zorunluluk hâli'ni içeriyor. Zorunluluk hallerinde ceza verilemeyeceği belirtilerek ?Gerek kendisine gerek başkasına ait bir hakka yönelik olup, bilerek neden olmadığı ve başka suretle korunmak olanağı bulunmayan ağır ve muhakkak bir tehlikeden kurtulmak veya başkasını kurtarmak zorunluluğu ile ve tehlikenin ağırlığı ile konu ve kullanılan vasıta arasında orantı bulunmak koşulu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez? diyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber