TÜSİAD'dan yüksek öğretim uyarısı

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 04 Haziran 2009 12:11, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), öğrenci kontenjanları ve bölümler arası geçiş ile ilgili tartışmaların, yüksek öğretimde reform ihtiyacının aciliyetini bir kez daha gündeme getirdiğini bildirdi.

TÜSİAD'tan yapılan açıklamada, yüksek öğretim sisteminin, nitelikli insan gücünün yetiştirilmesi ve bilim alanında ilerlemenin sağlanmasının yanı sıra iş gücü piyasasının ihtiyaçlarının karşılanmasına, rekabet gücü artışına ve ekonomik büyümeye destek olması gerektiğini belirtti.

Yüksek öğretimi düzenleyen tüm karar ve işlemlerde bu bakış açısıyla hareket edilmesinin önem taşıdığı dile getirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

?Yüksek Öğretim Kurulunun, ilahiyat fakültelerine üniversitelerin talep ettiğinden çok daha yüksek kontenjanlar tanımasını da içeren kararı tartışma konusu olmuştur. Söz konusu kararın, ülkemizin insan gücü ihtiyacı duyduğu alanlarla ilgili diğer yüksek öğretim programları açısından, kaynakların en iyi kullanımı bağlamında sakıncalar doğurması beklenmelidir.

Lisans ve ön lisans programlarında öğrenci kontenjanları ile ilgili kararların hangi akademik ve iş gücü piyasası gereksinimlerine dayanılarak alındığı anlaşılamamaktadır. Türkiye'de bin kişiye düşen araştırmacı sayısı 2, 3 iken, AB ve OECD ülkelerinde ise bu rakam ortalama 6'nın üzerindedir. Yüksek öğretim ile ilgili düzenlemeler yapılırken Türkiye'deki araştırmacı sayısının artırılması gibi rekabet gücümüzü yükseltecek ve bilgi toplumuna geçişimizi hızlandıracak politikalar da göz önünde bulundurulmalıdır.?

Yapılan açıklamada, öğrenci kontenjanlarının yanı sıra bazı vakıf üniversitelerinde bölümler arası geçişte uygulanan düzenlemeler hakkında yaşanan tartışmaların, yüksek öğretimde ?özerklik ve hesap verilebilirlik? odaklı bir reform ihtiyacının aciliyetini bir kez daha gündeme getirdiğini vurguladı.

?KANUN YÜKSEK ÖĞRETİMİN GELİŞME ÇİZGİSİNE UYUM SAĞLAMAKTA

ZORLANIYOR?

Yükseköğretim Kanunu'nun merkeziyetçi bir anlayışa sahip olduğu ve dünyada yüksek öğretimin gelişme çizgisine uyum sağlamakta zorlandığı ifade edilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:

?İdari ve mali özerkliği sağlayan, ademi merkeziyetçi, kurumların yaratıcılığını ve kimliklerini ön plana çıkaran ve üniversitelerin birbirleri ile rekabet edebilmelerine fırsat tanıyan bir sistemin tasarlanması son derece önemlidir. Böyle bir sisteme ulaşmak için, üniversiteler, ulusal strateji ve vizyona uygun olarak, kurum içi konularda kendi kararlarını verebilmek için gerçek anlamda özerk olmalıdır.

Hesap verebilirliğin sağlanmasını güvence altına almak üzere, kalite güvence sistemleri yaygınlaşmalı ve üniversitelerde kurum dışından paydaşların yer aldığı danışma kurulları oluşturulmalıdır. Yeniden yapılanacak sistemde, Yüksek Öğretim Kurulu yüksek öğretimin ve sistemin geleceğine ilişkin konular üzerine hükümete politika önerilerinde bulunacak bir eş güdüm organı rolünü yerine getirmelidir.

Öğrenci kontenjanları ve bölümler arası geçiş ile ilgili tartışmalar, yüksek öğretimde reform ihtiyacının aciliyetini bir kez daha gündeme getirmiştir. Yüksek öğretimde reform çalışmalarının geniş tabanlı ve katılımcı bir süreç çerçevesinde yürütülmesi, sistemin tüm kurumları ve paydaşları tarafından reformun özümsenmesi açısından büyük önem taşımaktadır.?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber