Kilo vermenin matematiği

Kaynak : Radikal
Haber Giriş : 22 Kasım 2009 14:10, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57

İsmet Berkan'ın yazısı

Önce kendimden dürüstçe söz edeyim, en azından on yıldan beri kilo vermeye çalışan ama vermek yerine daha da kilo alan biriyim.

Bu dönemde, belki de kilo vermenin ilmini yaptım ama kilo vermeyi bir türlü başaramadım.

?İlmini yaptım' derken de şaka etmiyorum, gerçekten insanın hangi mekanizmalarla kilo aldığını, hangi enzimlerin, hangi hormonların bu işte rol oynadığını, hangi gıdaların ne gibi sakıncaları olduğunu vs. hep biliyorum.

Bunları ?bildiğim' için de bu konuda doktorlar ve diyetisyenlerle bile konuyu saatlerce konuşacak, etrafta zayıflamak isteyenlere türlü çeşitli öğütler verecek kadar ukalayım aynı zamanda.

Geçtiğim bütün bilimsel yollar, bugüne kadar denediğim onlarca farklı diyet biçimi ve yaptığım onca gevezelikten sonra, bütün diğer profesyonel şişmanlar gibi ben de profesyonel diyetçi haline geldim.

Ve geçenlerde bir arkadaşımla konuyu konuşurken, daha doğrusu daha çok ben kendimle dalga geçerken, bunca yılın birikiminin bana sağladıklarını sadece iki cümlede ifade edebildiğimi fark ettim.

Birinci cümlem şu: Kilolar kiloyla alınıyor ama gramla veriliyor! Hele şu son küsuratı da gösteren elektronik tartıların çıkmasıyla durum iyice böyle.

Hayatta benim için kilo almaktan daha kolay hiçbir şey yok. Bir akşam yemeğiyle kendime

bir kilo ekleyebiliyorum. Ama kilo vermek, gram gram olan bir şey ve buna da sabrım bir türlü yetmiyor. (Çare şu: Evden baskülü atmak, haftada birden daha sık tartılmamak!)

İkinci cümlem şu: Bütün o gösterişli isimli diyetleri, tuhaf kimya formüllerine benzeyen tarifleri vs. bir kenara bırakın, gerçekte tek bir zayıflama yöntemi var, daha az yemek ve mümkünse

daha fazla hareket etmek.

?Ne yiyorsan yarısı, ne kadar hareket ediyorsan iki katı' diyen Osman Müftüoğlu en doğruyu söylüyor yani. Aslında çok hareket etmenin zayıflamakla doğrudan ilişkisi de pek yok ama haftada en az üç kez 40 dakikadan az olmayan yürüyüş insana kendini iyi hissettiriyor, o bakımdan yararlı. Yoksa iki saat tempolu spor yapsanız bile bir orta boy patlamış mısırda olandan çok daha az kaloriyi ancak yakabiliyorsunuz.

***

Hafta başında yine bir zayıflama-kilo alma sohbeti sırasında aklıma geldi, ?Yahu' dedim, ?nasıl kilo aldığımızı biliyoruz, yiyoruz, vücuda fiziken bir şeyler giriyor, bu da kilo demek. Peki ama kilo verirken ne oluyor, eksilen kilolar vücuttan nasıl çıkıyor?'

Bunca yıllık zayıflama-kilo alma bilimi çalışmalarımda bu konu hiç mi hiç aklıma gelmemişti.

Bazı geceler yatmazdan önce tartılıyorum. Sabah kalkıyorum yeniden tartılıyorum. Aradaki fark bazen bir kilo oluyor. Yani sabahları bir kilo eksik oluyorum. Ne oluyor o bir kiloya gece ben uyurken?

Ya da şu anda yine diyetteyim, bu hafta hemen hemen üç kilo eksildim. Nereye gitti o üç kilo, nasıl eksildi benim vücudumdan?

Paul Auster'in aynı adlı romanından uyarlanan ?Smoke' (Duman) filmini hatırlıyor musunuz? Yazar, önce bir sigarayı tartıyordu, sonra da sigarayı yakıp içiyor ama külünü de dikkatle biriktiriyordu. En sonunda elde kalan kül ve diğer artıkları da tartıyor, ilk ağırlıkla arasındaki farkı buluyordu. Bulduğu bu ağırlık, sigaranın dumanının ağırlığıydı ona göre.

Aslında hayır, bulduğu o fark sadece dumanın ağırlığı değildi, yanı sıra, sigaradan ısı olarak açığa çıkan ama dumana da dönüşmeyen enerjinin de ?ağırlığı' idi o farkın bir bölümü.

İnsanın kilo vermesi de benzer bir şey. Evet ter, idrar ve dışkı olarak bir şeyler eksiliyor vücudumuzdan ama verdiğimiz kiloların hepsi değil bu.

Temel mekanizmayı hatırlayalım. Her gün vücudumuz temel fonksiyonlarını yerine getirmek için kalori cinsinden bir miktar enerjiye ihtiyaç duyar. Eğer vücuda giren kalori miktarı harcanandan az ise kilo kaybetmemiz beklenir.

Vücudun kaloriye (enerjiye) ihtiyaç duyma sebebi çok basittir. O enerji sayesinde pek çok temel işlevimizi yerine getiririz. Bunların başında hücre bölünmesi gelir. Yanı sıra kaslarımız sürekli

çalışır, ben şu yazıyı yazarken bile pek çok kasım çalışıyor ve enerji harcıyor.

Bu enerji de pek çok karmaşık kimyasal işlemin yapılması sayesinde harcanır ama temelde her işlemin sonunda ortaya bir miktar ısı çıkar.

İşte o ısıdır, bizim uyurken (veya uyanıkken) zayıflamamızı sağlayan. Çünkü vücut, fazladan yağ hücrelerini YAKAR eksik enerjiyi tamamlamak için.

Ve eksilen kiloların önemli bir bölümü vücudumuzdan bir çeşit ısı transferi yoluyla ayrılır. Geri kalanı ise yanan fazladan hücrelerin ortaya çıkardığı posa materyaldir, onu da ter, idrar veya dışkı olarak atarız üstümüzden.

***

Zayıflamanın matematiği çok basit aslında. Günlük kalori alımını 2000'in altında (1800 mesela) tutan bir erkek kilo verir. Kadınların ise 1500 kaloriye ve altına düşmesi gerek zayıflamak için.

Günde altı öğün yemek, hiçbir öğüne tamamen acıkmadan oturmanın, dolayısıyla almanız gereken miktarın üstüne çıkmamanın bir çeşit sigortası olması bakımından çok önemlidir.

Akıl vermesi kolay gördüğünüz gibi.

Gel de uygula!

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber