MEB Personel Genel Müdürünün Açıklamaları

EŞ DURUMU KALKMIYOR

Remzi Kaya: Sayın Yeşiltepe, bu soruya cevap vermeden önce program girişinde bahsettiğiniz konuya da değinmek istiyorum. Dün bazı gazetelerde yer aldı, Sayın Bakanımız'ın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Melih Gökçek'le Harikalar Diyarı'nı gezdiği sırada kendisine sorulan bir soruya verdiği cevap yanlış bir şekilde manşetlerde yer aldı. Sayın Bakan'a soruluyor, bu norm kadro değişikliği yapıyorsunuz, bu ne demektir diye sorulduğunda, Sayın Bakanımız; mecburi hizmetle yükümlü olan kamu personelinden öğretmen olan eşleri için bizim bakanlığımıza tahsis edilmiş olan öğretmen norm kadrosunun yüzde 5'i fazlası bir norm kadro tahsis edilmiştir. Buna ilişkin bir düzenleme yapıyoruz şeklindeki bir açıklaması eş durumu kalkıyor şeklinde basında yer aldı. Bu kesinlikle doğru değil. Gerçekten hayretle karşıladık biz de bunu. Çünkü eş durumuyla alakalı bir olay da değil bu. Bu nedir o zaman?

Önce ben bunu bir açıklamak istiyorum, kamuoyu bu sorunun cevabını bekliyor. Şimdi Milli Eğitim Bakanlığı 1999 yılında her okula ders yükü oranında veya sınıf öğretmeni şube sayısı oranında norm kadro tahsis etti, Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu çalışmaları Maliye Bakanlığı'nın ve Devlet Personel Başkanlığı'nın uygun görüşüyle Bakanlar Kurulu kararıyla çıktı ve yürürlüğe girdi. Böyle olunca da bir okulun belli sayıda öğretmen normu oluyor, ona göre de atamalar yapılıyor branşlar bazında, tek tek bu belirlenmiş oluyor. Ancak geçmişte ve o tarihlerde yine o kadro çıktıktan sonra da norm kadronun sağlıklı uygulanamamış olması sebebiyle birtakım yığılmalar söz konusu oldu bazı illerde, ben o tarihlerde bakanlık müfettişiydim ve buna biz de tanığız. Tabi ne yapılabilirdi? Mecburi hizmetle yükümlü olan personelimiz var, mülki idare amirlerimiz var, yer değiştiriyorlar ama öğretmen olan eşi norm yok diye tayin yapılamıyordu. Bunun üzerine devlet memurları yer değiştirme yönetmeliğinde 2000 yılında bir değişiklik yapıldı. 12 Ekim 2000 tarihinde Bakanlar Kurulu kararıyla yapılan değişiklikle aynen şunu söylüyor, ben izin verirseniz onu okumak istiyorum, çok önemli: ?İlgili mevzuatı uyarınca zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulan eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı, mülki idare amirliği hizmetleri sınıfı ve emniyet hizmetleri sınıfına giren memurlar, TSK'ya mensup subay ve astsubaylar, hakim ve savcılar ile bu yönetmeliğin ek birinci maddesi kapsamına girenlerin görev süreleriyle sınırlı olmak üzere atandıkları yere memur olan eşinin atanmasına mevzuatı uyarınca yürürlüğe konan norm kadro sayılarına ilişkin hükümler uygulanmaz.? Ne diyor; sayılarına ilişkin hükümler uygulanmaz. Ve bu yürürlükte devam ediyor. Ama 2003 yılının başında 6 Mayıs 2003'te çıkan bir kanun bu 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilat Kanunu'na ek bir kanun, 4855 sayılı kanunla, isim verilmeden alanları belirtilmeden mecburi hizmetle yükümlü kamu personelinin tamamını kapsayacak şekilde ve yüzde 5 bir sınırlama getirildi. Bu yüzde 5 sınırlama getirilince örneğin Ankara'da mevcut fiili kadroda olan 37 bin civarında öğretmenimizin hesabını yaptığınızda 1.800-1.900 kadrosu var yüzde 5 norm fazlası. Ama bir bakıyorsunuz Ankara'da bu şekilde tayin talebinde bulunan 2 binin üzerinde personel var. Ve istihdam alanı bulamıyorsunuz. Bir ikincisi, bu şekilde gelen arkadaşlarımız, bu çıkan 4855 sayılı yasaya göre gelen arkadaşlarımızın doğrudan isimleriyle ilgili bir normları olmadığı için yani branşlarıyla alanlarıyla ilgili bir norm olmadığı için okullarının verilecekleri okullarla ilişkilendiriliyor. O da şöyle; örneğin bir okulun 100 öğretmeni varsa yüzde 5'i 5 tane tane norm veriliyor buraya fazladan ve 5 tane öğretmen burada istihdam ediliyor. Ama aynı şekilde Ankara'nın Şereflikoçhisar için de geçerli bu, Haymanası için de geçerli. Ama hiç kimse bu ilçeleri istemiyor, hepsi merkezde yığılmak istiyorlar, herkes merkezde kalmak istiyor. Belli bir kriteriniz de yok, yüzde 5 istenmiş bu bir şekilde uygulamaya giriyor. Ve bu yönetmeliğe dayalı olarak da biz biraz önce saydığım kamu personelinin eşlerini buralara yerleştiriyoruz. Ama bir bakıyorsunuz bizim kendi öğretmenimiz de gidip dava açıyor, ben de istiyorum, benim eşim de öğretmen, eşim de ilköğretim müfettişi diyor, ben de bu haktan yararlanmak istiyorum diyor. Maliye personeli, sağlık personeli veya diğer kurumların personeli aynı şekilde bizim bakanlığımız aleylinde yüzlerce dava açtılar, idari davalar açtılar. Eğer bu kanunu bütün kamu personeline uyguladığınızda bu yüzde 5 hiç uygulama alanı bulamıyor. Dolayısıyla artı dezavantajları da var, şu anda bu kanundan yararlanan arkadaşlarımızın bazı sıkıntıları var, bize gelip anlattılar ve bir kısmı da dilekçe vererek bu haktan çıktılar. Nedir sıkıntıları? Şimdi belli hizmet bölgelerinde çalışmışlar, Doğu ve Güneydoğu'da hizmetini tamamlamışlar ekseri, örneğin bir mülki idari amir olur, bir yargı mensubu olur. Ankara'ya geldiğinde doğaldır ki öğretmen olan eşi de Ankara'nın merkezinde güzel bilinmiş bir okulda emekli olmak istiyor. Ama bu kanuna göre gelemiyor. Nerede ihtiyaç varsa oraya veriliyor yüzde 5 kapsamında. Peki gelmek istediği okula sıraya girmek istese sıraya da giremiyor. Alan değişikliği yapmak istese yapamıyor, idareci olmak istese atanamıyor. Hal böyle olunca da birçok arkadaşımız bu haktan feragat etti. Biz yaptığımız düzenlemeyle kanun tasarısı taslağı hazırladık, bu 4855 sayılı kanunla yapılan değişikliği tekrar kaldırıyoruz. Ancak devlet memurları yönetmeliğindeki bu hüküm yine geçerlidir, devam edecektir. Bu hükümde yer aldığı üzere mülki idare amirleri, TSK, hakim ve savcılarımız ve burada yer alan bütün personelin eşlerine ilişkin düzenleme aynen devam etmektedir bu bilinsin.

NOKTA ATAMADA 10 OKUL TERCİHİ HAKKI OLACAK

Şimdi ben geleyim arkadaşımızın sorusuna. Biz nokta tayindeki amacımız şu; Türkiye'deki öğretmen normu belli, kadrosu belli. Biz bakanlık olarak öğretmenin atamasını kendisine yaptırıyoruz illerarası atamayı. Öğretmen müracaatını yapıyor, istediği illeri tercih ediyor hizmet puanına göre, bilgisayar atamasını yapıyor, kimin puanı yüksekse istediği yere yapıyor. Bu tamamen kamuoyunun gözüönünde şeffaf bir şekilde yapılıyor. Aynı şekilde ilk atamada da KPS'den aldığı puana göre ataması gerçekleşiyor. Ne yapıyoruz biz? İl emrine veriyoruz. İl emrine verdiğimizde bu defa oradaki bizim yerel yöneticilerimize çeşitli şekillerde baskılar oluyor, birtakım şeyler oluyor, öğretmeni ihtiyaç olan yere atayamıyoruz orada. Biz de şimdi yaptığımız düzenlemeyle yeni çalışmayla yönetmelik değişikliği yapıyoruz. Diyoruz ki bu konuda, kanunda da bu değişikliği yaptık bakanlığa yetki aldık. Bakanlık yapmayacak. Merkezi bir yönetim söz konusu değil burada. Sadece Bakanlık stratejisini belirleyecek, planlamasını yapacak, hangi okulda norm ihtiyacımız var, hangi okulda kadro açığı var. Bunu bilişim teknolojisini çok iyi kullanıyoruz, bilgisayardan takip edeceğiz. İlanını ona göre yapacağız, aynen üniversite sınavlarında olduğu gibi tercihini öğretmen kendisi yapacak. 10 tane okula kadar tercih hakkı vereceğiz kendisine. Ve istediği hangi okulda branşıyla ilgili boşluk varsa oraları tercih edecek ve doğrudan öğretmen oraya atanacak. Yani burada öğretmenle ilgili kimse tasarruf sahibi olmayacak. Ne bakanlığımız ne illerde valiler veya milli eğitim müdürlüklerimiz. Tamamen öğretmen kendisi talep edecek, bilgisayar da onun puanına göre, eğer mevcut öğretmen yer değiştirme ise hizmet puanına göre, yeni öğretmense KPS'den aldığı puana göre atamasını gerçekleştirecek. Bu 2 yıldır da uyguladığımız iller arasındaki uygulamayı aynı şekilde doğrudan il içine de yapmak istiyoruz. İzin verirseniz bir önceki açıklamama şunu ilave etmek istiyorum. Bu 4855 sayılı kanun iller arası nakiller için düzenlenmişti. Halen o geçerlidir, iller arasındaki nakillerimizi yapıyoruz, eş durumunda hiç bir sıkıntı yoktur, kimse mağdur edilmeyecektir. Bilakis iki senedir eş durumundan gelemeyen, biz göreve geldiğimizde 1 sene 1.5 senedir bekleyenler vardı, bunların tamamının eş durumundan tayinleri yapıldı. Belli bir kurala bağlandı. Hatta devlet memurları yerleştirme yönetmeliğine girdi 16 Mart 2004'te çıktı. Bütün bakanlıkların personelcilerinin bu yönetmeliğin altında protokolde imzaları var. Eş zamanlı tayinlerini yapıyoruz, hiç kimseyi de mağdur etmiyoruz.

ÖZEL SEKTÖRDE ÇALIŞIYORUM. EŞİM İLK ATAMADA BENİM YANIMA ATANIR MI?

Reşat Yıldırım (Eğitimci): Yeni evliyim. Özel sektörde bir firmada İstanbul'da çalışıyorum. Eşim ise okul öncesi öğretmenliği mezunu. 2005'in ikinci dönem atamalarında öğretmen olarak atanması durumunda, eş durumundan benim bulunduğum ile ataması yapılabiliyor mu, bunun için gerekli şartlar nelerdir?

Remzi Kaya: İlk atamalarımızda eş durumu sağlık durumu gibi mazeret sebeplerini dikkate almıyoruz. Çünkü biz norm kadroya göre, yani mevcut ihtiyaç olan yerlere atama yapıyoruz. 2 yıldır da bu uyulama devam ediyor. Mevcut yönetmeliğimize göre, şu anda değişikliği henüz gerçekleşmedi, mevcut yönetmeliğimize göre Bağ-Kurlu ve sigortalı olarak çalışanların 8 aylık sigorta veya Bağ-Kur primlerinin yattığına dair belge olması lazım. Yani 240 günlük belgesinin olması lazım. Arkadaşımız Bağ-Kurluysa yine işyerinin açık olduğuna dair belgesi, SSK'lıysa SSK'dan alacağı belgeyle 2005/2 Ağustos atamasını gerçekleştirdiğimizde ve mevcut yönetmelikte bir değişiklik olmazsa eşi olacak olan öğretmenimiz atanırsa adaylık eğitimini aldığında temel eğitim ve hazırlık eğitimini aldığında yeri değiştirilebilecektir.

DOĞU TAZMİNATI TÜM İLLERE YAYGINLAŞTIRILACAK

Alim Dürüst (Eğitimci): Biz doğuda görev yapan öğretmenler olarak umutla beklediğimiz doğu tazminatı çalışmaları ne durumda? Ayrıca ek ders ücretlerinin saati 5 YTL olacak dendi. Bu konuda bir çalışma var mı?

Remzi Kaya: Bu doğu tazminatıyla ilgili bir çalışmamız oldu biliyorsunuz, kamuoyu da biliyor bunu. Biz Başbakanlığımıza gönderdik. Bu DPT'nin sosyo-ekonomik kriterlere göre belirlediği Türkiye'nin 5'inci ve 6'ncı hizmet bölgeleri olarak nitelendirdiği ilçeler için bir ek tazminat çalışmamız oldu. Yalnız aldığımız bilgilere göre Başbakanlığımız bunun bütün kamu personeli için düşünülmesini öngörüyor. O yüzden de bir gecikme söz konusu. Ek ders ücretleriyle ilgili tabiki günün koşullarına uygun olmadığını biz de biliyoruz, artırılması yönünden Sayın Bakanımız talimat verdi, biz çalışmalarımızı yaptık, alternatifli birkaç çalışmamız oldu. Maliye Bakanlığı'yla görüşmelerimiz devam ediyor, oraya sunacağız. Maliye Bakanlığı da uygun görüş verdikten sonra inşallah değişikliği gerçekleştireceğiz.

ROTASYON DEVAM EDECEK

Hasan Aşık (Eğitimci): Zorunlu hizmetini bitirdiği halde yıllarca Doğu ve Güneydoğu'nun sıkıntılarını çekmeye devam eden ve kendi ilinde görev yapmayı bekleyen öğretmenler için bir çalışma var mı? Ben 5 yıldır Doğu'dayım, batıdaki bir şehre normal bir tayinle gitmem mümkün değil. Eş durumu tayinlerini de zorlaştırırsanız bizler nasıl kendi ilimizde görev yapacağız?

Remzi Kaya: Şunu bir kere daha söylüyorum; eş durumu tayinlerini zorlaştırmıyoruz. Eş durumu tayinleri her zamankinden çok daha kolay. Yani iki yıl öncesinde bir yıl, 1.5 yıl bekleyen öğretmenlerimiz vardı, tayin yapamıyorlardı. Şu anda hiç öyle bir sorunları yok, şubatta Bakanlar Kurulu kararı yönetmeliğinin gereği şubat yarı yıl tatilinde ve temmuz ağustos aylarında herkes eşinin bulunduğu yere verilmektedir. Doğu ve Güneydoğu'da yani bizim yönetmeliğimize göre üçüncü hizmet bölgesinde görev yapan arkadaşlarımızın birinci bölgeye ikinci bölgeye gelmeleriyle ilgili yine yönetmeliğimizin 11 Haziran 2000 tarihli yönetmeliğimizin..hükmü gereğince geçen yıl zorunlu yer değiştirme yaptık. Yani halk arasında rotasyon olarak bilinen batı illerinden doğu illerine öğretmen verdik. Bunlardan boşalan yerlere de doğudan öğretmen getirdik. Bu yıl bu uygulama mevcut haliyle yönetmelik, tabi değişiklik olmadığı için aynen devam edecektir. Mayıs ayında bu değişiklik söz konusu olacaktır. Öğretmenlerimizin taleplerini alacağız, muhtemelen bu arkadaşımız da batıda istediği illerden tercihi olacak, 5 tercih alacağız kendisinden. Tercihlerinden birisine atanabilecektir.

REHBER ÖĞRETMENLER KAMPÜSTE TOPLANACAK

Necmi Kocaman (İdareci): Öğretmen açığı yok diyorsunuz. Oysa bölgemizdeki pek çok okulda hala öğretmen yok ve çocuklarımız bu yüzden eğitimden yoksun kalmakta. Bu bölge deprem görmüş çocuklarımız ve halkımızda yeni yeni psikolojik sorunlar oluşmaya başladı. Çocuklarımız depresyon ilaçları kullanmaktayken neden psikolojik yönde destek verecek rehberlik öğretmenleri yerleştirmesini yapmıyorsunuz?

Remzi Kaya: Şimdi bakın bu soru bizim daha önceki açıklamamızda iki önceki soruya da cevap veriyor; nokta tayin. Şimdi biz il emrine öğretmen veriyoruz. İl emrine öğretmen verdiğimizde de bir dengeli dağılım yapılamıyor yerel yöneticilerce, yerel denetimler tarafından. Dolayısıyla da kırsal kesimde uzak ilçelerde, kasabalarda öğretmen ihtiyacı olabiliyor ve buralara da ücretli öğretmen veya vekil öğretmen verilmektedir. Biz bakanlık olarak bu sorunu kökten çözüyoruz, bu yıl ağustos ayında yapacağımız atamalarla doğrudan okullara atama yapacağız. Bu sorun kendiliğinden çözülmüş olacak. Rehberlik kısmına gelince de şimdi bizim rehber öğretmen atamamız gereken okullarımızı hesapladığımızda 44 bin okulumuz var. Ama şu anda sistemimizde 11 bine yakın öğretmen çalışıyor. Biz, bize tahsis edilen kadroların tamamını rehbet öğretmen alalım desek bile okullarımızdan rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmetlerinden mezun olan öğrenci sayısı bu kadar değil. Bildiğim kadarıyla her yıl üniversitelerde 450 civarında aday mezun olmaktadır. Böyle olunca da, biz bütün okullara rehber öğretmen vermek yerine yeni bir düzenleme yapıyoruz. Büyük okullarımızın veya okullarımızın bulunduğu kampus bölgelerine birer gruplar oluşturuyoruz, bürolar oluşturuyoruz ve okullarımızdaki rehber öğretmenleri buralara toplayacağız. Buralarla öğrencileri ilişkilendireceğiz ve her öğrencinin mutlaka rehber öğretmeni olacak. Bu 2005-2006'dan itibaren bu uygulamaya geçilecek.

MÜDÜR ATAMALARINDA TORPİL VAR MI?

Levent Özgür: Milli Eğitim Bakanlığı, okul müdürlerini sınavla almaktan vazgeçip, normal başvuruya geçti. Müdürlüğü boş olan bir okul için başvuru alınıyor. Sonra başvuran adaylar sıralanıyor. Ancak bu sıralamada birinci gelen isim değil, ilk 5 isimden biri atanıyor. Bu da genellikle AKP'ye yakın isimler oluyor. Hal böyleyken nasıl torpil yok denebilir? Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı, müdür yardımcılarını seçmek için bir sınav uyguluyor ancak o sınavın da sorularını açıklamaktan kaçınıyor. Peki neden, gizlenmesi gereken durum mu var?

Remzi Kaya: Şunu söylemek istiyorum; gerek bakanlığımız Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü'nün yaptığı sınavlar, sadece milli eğitim için yaptığı değil diğer kamu kurum ve kuruluşlarına da yapıyor, gerekse ÖSYM'nin yaptığı sınavların hiçbirisinin sonrasında sorular açıklanmıyor. Bu, bu kurumların tasarrufunda. Onun artık inceliklerini bilemiyorum, belki de bir sorunun hazırlanması çok zor olsa gerek ki bu arkadaşlarımız açıklamıyorlar, ÖSYM de açıklamıyor. (Memurlar.Net'in notu: Sayın Genel Müdüre bilgi verilmediği anlaşılıyor. Zira sorular açıklanmıştır.) Şimdi müdür atamasına gelince, biz müdür yardımcılığını esas almak kaydıyla belli objektif kriterlere göre, yine değerlendirme kurullarımızca, komisyonlarımızca, yönetmeliğimiz gereği yapılıyor değerlendirmeleri, puanı en yüksek 5 kişi müdür olmak için atanıyor. Yönetmelik düzenlememizde bu 5 kişiden mülakatla seçim yapılıyordu. Yani kurumumuza en uygun adayı seçebilmek için. Ama bir öğretmen sendikamızın başvurusu üzerine yargı bu konuda bir yürütmeyi durdurma verdi. Yürütmeyi durdurmayı verince de başvuruyu yapan arkadaşlarımız var ilk 5'e girmişler, biz bunların hakları zayi olmasın diye bu 5'inin içerisinden yine atamaya yetkili amirce, valiliklerce, Sayın Valimiz, bakanlığımızca da Sayın Bakanımız ve yetki verdiği takdirde bizim atamamıza bu 5 kişiden birisi şartları durumu uygun olan, kurumumuza uygun olan adayın ataması yapılmaktadır. Yani bir keyfiyet söz konusu değil, yine kriterleri var, bu kriterlere göre yapılmaktadır. İlk 5'e puanı yüksek olan giren kişiler alınıyor, onlar içerisinden atama yapılıyor. Yine kesinlikle torpil söz konusu değil burada. Tamamen kişinin geçmişi, çalışmaları, başarıları, sicili ve bu okula, kişiyi adayı da tanıyoruz, okulda bu işi yürütüp yürütemeyeceği, okuldaki idareciliğinde başarılı olup olamayacağını gözönüne alarak atamasını gerçekleştiriyoruz.

YER DEĞİŞTİRME SIRASI MAYIS'TAN MAYISA...

Ali Aysel: 2005 il içi öğretmen yer değiştirmelerinde 2004 yılı sıralı listeleri dikkate alınacak mı? 2004 yılı sıralı listede ikinci sıradayım. 2005'te tekrar başvuru yapacak mıyım?

Remzi Kaya: Şimdi bizim yönetmeliğimize öğretmenlerimizin sıraları mayıstan mayısa kadar geçerlidir. 2005 yılı mayıs ayına kadar sırasından atanamamışsa arkadaşımız 2005'te yeni sıra olacağı için yeniden mürcaat etmesi gerekiyor.