50/d'li araştırma görevlileri, görev istiyor

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 17 Ağustos 2011 00:13, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

YÖK'ün aldığı karar uyarınca, bundan sonra araştırma görevlileri ÖYP ile alınacak ve alınan araştırma görevlileri 33/a maddesine göre atanarak, doktora eğitimleri sonrası görev yapacakları üniversiteler belli olacaktır.

Üniversitelerde 50/d'ye göre doktora yapan araştırma görevlileri ise, öncelikle yetişmiş insangücünden yararlanılmasının daha uygun olacağını belirtmektedir.

İşte 50/d'li araştırma görevlilerinin istekleri

Ben 2547 sayılı YÖK kanununun 50/d maddesine göre atanan bir araştırma görevlisiyim. Ben ve benim gibi atanan araştırma görevlileri doktora eğitimleri sonrası Yard. Doçent kadrosu bulamadığımız takdirde bilim dünyasından uzaklaşarak özel sektörde yada başka kurumlarda çalışmak durumunda kalmaktayız. Bu durumda devletin bunca emek ve para ile yetiştirdiği bilim adamları ülkemiz için kullanılmamakta; ya yurt dışına beyin göçü yaşanmakta ya da kendi kaderine terk edilerek körelmektedir. Bu zaten yıllardır önüne geçilmesi gereken bir problemdir. Bununla birlikte YÖK kararıyla bundan sonra üniversitelerde yetiştirilecek bütün araştırma görevlisi öğretim üyesi adayları ÖYP ile alınacak ve 33/a maddesine göre atanarak, doktora eğitimleri sonrası görev yapacakları üniversiteler belli olacaktır. Biz 50/d'li araştırma görevlilerinin nerede istihdam edileceği belli değildir. Bu durumda 50/d'li araştırma görevlileri arada sıkışmış durumdadır. Hali hazırda yetişmiş ve yetiştirilmekte olan 50/d'li araştırma görevlileri yeni kurulan ve gelişmekte olan üniversitelere dağıtılmadan yeni baştan öğretim üyesi adayı araştırma görevlisi alıp yetiştirmek pek mantıklı görünmemektedir. Önce mevcut araştırma görevlileri bu üniversitelere dağıtılıp daha sonra öğretim üyesi ihtiyacına göre ÖYP ile yeni öğretim üyeleri yetiştirilmesi daha uygun olacaktır. Bizler de aynı kriterlerle araştırma görevlisi olmaya hak kazandık ve hatta ek olarak bilim sınavlarına tabi tutulduk. Bizler de öğretim üyesi olmayı aynı şekilde hak ediyoruz. Benzer durum sözleşmeli öğretmenler ve diğer kamu kurumlarında çalışan sözleşmeli memurlar için de olmuştur ve bu durum hükümetçe çözüme kavuşturulmuştur.

Özetlemek gerekirse;
YÖK'ün Türkiye genelinde binlerce 50/d'li Araştırma Görevlisini görmezden gelip ÖYP ile yeni öğretim üyesi adayları ataması anlaşılır değildir. Mevcut 50/d'li Araştırma Görevlileri, YÖK'ün kriterleri olan ALES ve ÜDS gibi sınavlara ek olarak zorlu bilim sınavlarına tabi tutulmuş deyim yerindeyse kılı kırk yararak seçilmişlerdir. Bu durumda 50/d 'li Araştırma Görevlileri ile ÖYP ile atanan yeni Araştırma Görevlileri arasında hiçbir fark bulunmamaktadır. YÖK öncelikli olarak bunca emek ve para harcanarak yetiştirilen 50/d'li araştırma görevlilerini öğretim üyesi adayı olarak yeni kurulan ve gelişmekte olan üniversitelerde istihdam etmeyi neden düşünmemektedir? Doktora eğitimleri sonrası boşta kalan 50/d'li Araştırma Görevlileri için harcanan emek ve para da aynı şekilde boşa gitmektedir. Bu nedenle bu bilim insanları yeni kurulan ve gelişmekte olan üniversitelerde değerlendirilmelidir. Doktoralı işsizler olarak piyasada harcanmamalıdır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber