Anadolu'nun en eski yerleşim yerinde kazılar yeniden başladı

Köyde, İngiliz bilim adamı James Mellart tarafından 1957-1961 yılları arasında ilk kazı yapılmıştı. Hacılar Höyüğü'nde tekrar yapılacak olan kazı çalışmalarını İstanbul Üniversitesi (İÜ) üstlendi. 15 kişiden oluşan kazı ekibinin başkanlığını İÜ öğretim görevlisi Prof. Dr. Gülsün Umurtak yapıyor.

Hacılar'daki kazıların Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle yapıldığını anlatan İl Kültür Turizm Müdürü Mehmet Tanır, Hacılar'ın 9 bin yıllık tarihi geçmişe ışık tutacağını söyledi. Bakanlık tarafından 2012 yılında 100 bin TL ödenek ayrıldığı bilgisini veren Müdür Tanır, çalışmaların ülkeye hayırlı olması temennisinde bulundu. Hacılar Höyüğü'ndeki kazılar uzun yıllar süreceğini belirten kazı Başkanı Gülsün Umurtak, "Bu yapacağımız kazılarla bilim dünyasına ve bu bölgenin arkeolojisine çok önemli katkılar sağlayacağımıza inanıyoruz. Kazıları Eylül ayı sonunda tamamlamayı planlanıyoruz." dedi.

İNSANLIK TARİHİNE IŞIK TUTACAK BULUŞLAR ÇIKACAK

İlk Tunç 1 ve İlk Tunç 2 zamanında yapılan Anadolu'da pek tanınmayan çok güçlü bir savunma sistemiyle karşılaştıklarını belirten Prof. Dr. Gülsün Umurtak, "M.Ö 2000'li yıllara uzanan yapılarda derinleşmeyi düşünüyoruz. Hem de Höyüğün batı yakasındaki savunma sistemini batı ve doğu takip etmeye devam edeceğiz. Hacılar'ın önümüzdeki 10-15 yıl içinde Anadolu arkeolojisi için çok önemli buluşlar ortaya çıkaracağına inanıyorum." şeklinde konuştu.

Kazı alanında yaklaşık 30 kişi çalışıyor. Geçen yıl yapılan kazılarda yazının bulunmasından önceki dönemlere ait damga mührü bulunmuştu.

HACILAR HÖYÜĞÜ HAKKINDA

İl merkezinin 25 km batısında bulunan Hacılar Höyüğü, Batı Anadolu'nun bilinen en eski yerleşim yeridir.

Yapılan kazılarda, MÖ 8500-4750 yıllarını arasını içeren 3 ayrı kültür devri tespit edilmiştir. 1957-1960 yılında İngiliz arkeolog James Mellart tarafından yapılan kazıda, kalkolitik ve neolitik dönemlere ait dokuz yapı katı ortaya çıkarılmış, cilalı taş devrine ait, altı - yedi bin yıllık ev temelleri, pişmiş topraktan heykeller, kırmızı boyalarla süslü çanak - çömlekler, çakmak taşından kesici aletler bulunmuş, adı henüz bilinmeyen bu şehrin, Anadolu'nun, hatta yeryüzünün ilk uygarlık merkezlerinden biri olduğu anlaşılmıştı.