Erdoğan'ın suikastçısına 'deli' değil 'zeki' raporu

Başbakan Erdoğan'a, Kütahya'da suikast girişiminde bulunan Mustafa Bağdat'ın, durumu giderek erinleşiyor. Silahı oyuncak dendi, öldürücü çıktı, deli dendi zeki çıktı.

Başabakan Erdoğan'a suikast girişimi son anda engellenen Mustafa Bağdat'ın durumu, farklılanıyor. Soruşturma derinleştirildikçe, farklı noktalara ulaşılıyor.
Gözcü gazetesinden Saygı Öztürk'ün yazısı:

?MECZUP? DENİLİP GEÇİLMEMELİ

Adıyaman-Kahta nüfusuna kayıtlı, Mersin'de oturan Kürt kökenli vatandaşımız Mustafa Bağdat, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ?Kürt sorunu? sözlerine kızdığı için öldürmeye karar vermiş. Başbakanın programını gazetelerden öğrenip kendisine göre eylem planı hazırlıyor. Erdoğan'ın Bolu tüneline ?son kazma? töreninde suikastı düşünüyor. Ancak ?hazırlıklarını yapamadığı? gerekçesiyle Bolu'ya gidemiyor.

Yeni öğretim yılının Başbakan tarafından Kütahya'da açılacağını öğrenince cumartesi akşamı otobüse biniyor ve gece yarısı Kütahya'ya geliyor. O geceyi otobüs terminalinde bulunan sabahçı kahvesinde geçiriyor.

Pazar günü, törenin yapılacağı okulun yerini öğreniyor. Okula gidip hazırlıkları görüyor. Başbakana nerede ve nasıl yanabileceğini hesaplıyor. Gerekli keşifleri yaptıktan sonra dönüyor. Hep sakallı dolan Mustafa Bağdat, Pazar günü açık olan bir berbere gidiyor, saç-sakal tıraşı oluyor.

Tören yerine geliyor. Elinde bir naylon torba, içinde iki ekmek. Ama ekmeklerden birisinin içi oyulup oraya tabanca yerleştirilmiş. Mustafa, tören alanına giremiyor ama çıkışta Başbakana yaklaşıyor. Kütahya Emniyet Müdürlüğü ekipleri dikkatli. Mustafa amacına ulaşamadan onu etkisiz hale getiriyorlar.

İşte buraya kadar olanlara baktığımızda Mustafa Bağdat için ?meczup? yani bir yerde ?delinin biri? diyenler oldu. Delinin biri mi acaba? Kütahya Cumhuriyet Başsavcılığı, bu adamın akli dengesinin yerinde olup olmadığını belirlemek için bir heyet oluşturdu. Doktorlar, Mustafa Bağdat'la konuştu, bazı testler uyguladı. Bazılarının ?meczup? dediği Mustafa Bağdat'ın akli yönden hiçbir sorununun olmadığı yönünde rapor düzenlendi.

Mustafa Bağdat'ın tabancasına ?dandik? denildi. Hiçbir işe yaramayacağı, öldürücü etkisinin olmadığı öne sürüldü. Oysa Mustafa Bağdat ifadesinde ?bu tabancayla denemle atışları yaptım. Kola kutusunu deliyor, şişeyi parçalıyordu? diyor. Suikast girişiminden sonra Mustafa Bağdat'ın silahını ve mermilerini incelemek amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarları Dairesi Başkanlığı'ndan gönderilen iki uzman, basında yer alan iddiaların yani ?silahın öldürücü etkisi yok? yolundaki haberlerin tam tersi bir rapor düzenledi. Raporda, silah ve mermilerinin öldürücü etkisinin olduğu belirtildi.

?SANKİ BU OLAYI BİZ YAPTIRMIŞIZ GİBİ??

Mersin'den gelen Mustafa Bağdat'ın Kütahya'daki ilişkilerini ortaya çıkartmak, karanlık bir nokta bırakmamak önem taşıyor. Polisin yaptığı araştırmalar, Bağdat'ın, Ülkü Ocakları şubesine gittiğini ortaya koydu.

Mustafa Bağdat'ın, 11 Eylül'de Ülkü Ocakları Kütahya Şubesine gittiği, orada çay içip bazı kişilerle sohbet ettiği belirlendi. Ülkü Ocakları Derneği Genel Başkanı Harun Öztürk, ocağın gelen herkese açık olduğunu, bu anlamda Bağdat'ın da gelmiş olabileceğini söyledi. Öztürk, bu kişinin ocakla bir ilişkisinin olmadığını öne sürdü.

Harun Öztürk, Mustafa Bağdat'ın derneklerinin hiçbirinde yönetim kademesinde de yer almadığını belirtiyor, ?bu olayın her yönüyle araştırılmasını, gerçeklerin ortaya çıkmasını biz istiyoruz. Bazı çevrelerde öyle bir hava estiriliyor ki sanki bu olayı biz yaptırmışız? Bu kişinin biz de hiçbir kaydı yok. Bütün kayıtlar elimizde? diyor.

Mustafa Bağdat'ın Kütahya'da olduğu gün, Kütahya ocak başkanının kendisiyle birlikte Sögüt ilçesinde olduğunu belirtiyor, yetkililere olayın her yönünün araştırılması çağrısını yineliyor.

SUİKASTÇININ TELEFONU NEREDE?

Başbakana suikast amacıyla Kütahya'ya geldiğini ifadesinde belirten Mustafa Bağdat'ın, Mersin'den geldikten sonra Kütahya'daki ilişkilerini ortaya çıkartmak için polis çok yönlü araştırma yaptı. Yakalandığı zaman üzerinden telefon çıkmayan Mustafa Bağdat, önce cep telefonu kullanmadığını söyledi.

Mustafa Bağdat'ın, suikast girişiminden önce mutlaka bazı telefon konuşması yapmış olabileceğini değerlendiren Emniyet Müdürlüğü ve soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı'nın sürdürdüğü araştırmada sonuca ulaşıldı. Suikastçının, Kütahya'ya geldiğinde yanında telefonu olduğu ve sonra bunu elden çıkardığı anlaşıldı.

Sorguda çözülen Mustafa Bağdat, ?Ülkü Ocakları Derneğine gitmiştim. Orada tanıştığım ve şimdi adını hatırlayamadığım bir kişiye, cep telefonumu ?ben de başka telefon da var. Artık bu telefon bana lazım değil' deyip hediye ettim. Telefon cihazından sim kartını çıkarıp kırmıştım. O arkadaş da telefonu aldı? diyor.

Kütahya Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Ülkü Ocakları Derneği'nde, Mustafa Bağdat'ın telefonunu hediye ettiği kişinin kimliğini belirledi. Bu kişiyi yakın takibe alan ve ilişkilerini belirlemeye çalışan polis, aynı kişinin Bağdat'ın hediye ettiğini öne sürdüğü telefonu sattığını saptadı. Cep telefonunu alan kişi de belirlendi ve bu telefona elden çıkarılmadan ulaşıldı.

Kütahya Cumhuriyet Başsavcılığı, GSM şirketine, Mustafa Bağdat'ın kullandığı cep telefonuyla hangi telefon numaralarının arandığını, Bağdat'ın telefonunun da hangi numaralar tarafından arandığının bildirilmesini istedi. Bağdat'ın son dönemlerde kimlerle telefonla konuştuğu belirlendikten sonra, polis bu kişilerle ilgili araştırma başlatacak, Mustafa Bağdat'ın Başbakana yönelik suikast girişimiyle ilgilerinin olup olmadığını belirlemeye çalışıyor.

Mustafa Bağdat, telefonun sim kartını kırıp attığını öne sürüyor. Bu kart olmazsa da, telefonla hangi numaraların arandığı, ya da o numarayı hangi telefonlarla arandığını belirlemek mümkün. Mustafa, hediye ettiğini söylüyor. Ülkü Ocakları Derneği, kendilerinin de adı geçtiği için gelişmeleri yakından izliyor. Onlara ulaşan bilgide ise cep telefonunun hediye edilmediği, satıldığı yönünde. Mustafa Bağdat'ın yakalandığı zaman üzerinden 62 milyon lira çıktığını da anımsıyoruz.

Saygı ÖZTÜRK / Gözcü