Aydın Tabip Odası'ndan asistan hekimlere destek

Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan asistan hekimler, taleplerini içeren ir basın açıklaması yaptı. ADÜ Uygulama ve Araştırma Hastanesi poliklinikler önünde yapılan basın açıklamasında Aydın Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Eralp Atay, Aydın Tabip Odası, Türk Sağlık-Sen ve SES Aydın Şubesi üyeleri destek verdi.

Hastane görev yapan asistan doktorlar adına ortak basın açıklamasını okuyan Acil Servis Asistanı Dr. Güneri Kuruöz, “Bizler, Asistan doktorlar yıllarca hayalini kurup, yapmayı planladığımız işi yapmaktan çok uzağız. Göz ardı edilmeyecek bir emek sarf ederek ve gerçekten hak ederek kazandığımız uzmanlık eğitim sürecini bu hastanede halen sürdürmekteyiz. Daha kaliteli bir eğitim alıp, daha nitelikli bir sağlık hizmeti vermek adına çalıştığımız bu kutsal kurumda geleceğe dair bütün inancımız gün geçtikçe kaybolmaktadır. Sağlık hizmetinin amacının performans olduğu bu karadüzende, idareciler patron rolü oynamaktadır. Hastaya karşı kışkırtılan hekime saldırılmakta, darp edilmekte, devletin şikayet organlarına adeta ihbar edilmekte, bütün sorunların ve işlevsizliklerin odağında hekim gösterilmektedir. Zaten mesleğin zorluklarıyla uğraşan bizlerin karşısına sistemin zorlukları diğer bir engel olarak çıkmaktadır. Bu anlamda Alo-SABİM hattı yüzünden kaybettiğimiz asistan arkadaşımız Melike Erdem ve bir hasta yakını tarafından bıçaklanarak öldürülen Ersin Arslan yanlış sağlık politikalarının ve sağlık sisteminin kurbanları oldukları gerçeği bu ülke tarihine kara harflerle yazılmıştır..Onları asla unutmayacağız! Yakın zamanda hastanemizde yaşanan hekime yönelik şiddet olayı sonrasında başhekimlik tarafından gerçekleştirileceği vaat edilen hiçbir güvenlik iyileştirmesi yapılmamıştır. Yaşanacak bir sonraki şiddet olayının tek sorumlusu olacaklardır” dedi.

Hastalara hizmet vermek için mücadele ettiklerini ifade eden Kuruöz, “Bizler kaliteli uzmanlık eğitim almak ve halkımıza daha profesyonel sağlık hizmeti sunmak amacıyla geldiğimiz bu hastanelerde her gün daha fazla kar elde etmek isteyen bir sağlık sisteminin tüm angaryasını omuzlamaktayız. Aralıksız olarak 36 saat çalışan, uykusuz bir şekilde hastalara müdahale eden, hata yapmaya müsait bir beyinle çalışan, yeterli ve uluslararası standartlara uygun bir eğitim almaktan çok uzakta olan asistan hekimleriz. Üniversite hastanelerine her gün ailelerimizden, sosyal yaşantımızdan, sevdiklerimizden, kendimizden ödünler vererek gelmekteyiz. Hiçe saydığımız yaşamlarımızı biraz olsun mutlu süreğen kılmak adına beklentiler içerisindeyiz. İdarecilerin iki dudağı arasındaki ve garantisi olmayan ek ücretlendirme sistemi ve biz doktorları birbirine düşüren performans sisteminin ağırlığı altında eziliyoruz. Daha önce hiç olmadığımız kadar mutsuz ve huzursuzuz. Mevcut sağlık sistemi sadece biz asistan ve uzman doktorları değil; hemşireleri, sağlık memurlarını, sağlık teknisyenlerini ve diğer tüm sağlık çalışanlarını çok olumsuz etkilemektedir. Bizleri birbirimizden ayırmaktan ve mutsuz çoğunluklar yaratmaktan başka bir işlevi bulunmamaktadır. Hiçbir sağlık çalışanı emeğinin karşılığını tam olarak alamamaktadır. Biz asistan hekimlere özel olan uzmanlık eğitimi ile ilgili sıkıntılarımız bugüne kadar hep geri plana atılmıştır. Artık yeter diyoruz. Sorunlarımızın bekleyerek, birileri tarafından ya da kendiliğinden çözülebileceğini düşünmüyoruz. Asistanlar olarak, zaman bir adım öne çıkma zamanıdır” şeklinde konuştu.