Erdoğan: Kimse erken seçim beklentisine girmesin
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "bu iktidar döneminde kimsenin erken seçim
beklentisi içerisine girmemesi gerektiğini" yineleyerek, "Zira, biz
ülkemize bir ihanet hesabına fırsat vermeyiz. Bunu açıkça söylüyorum" dedi.
43. kuruluş yıldönümünü kutlayan Ankara Sanayi Odası'nın (ASO) düzenlediği
ödül törenine katılan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, hükümetin bugüne kadar
yaptığı samimi ve kararlı çalışmalar, iş dünyasının üstün gayreti, çalışan ve
üreten kesimin fedakarlıkları ile ekonomide bir yenilenmeden söz edilebildiğini
söyledi. 3 yıl önce tamamen dibe vurmuş bir ekonomiden, kapanan kepenklerden,
özellikle de kesilen umutlardan söz edildiğini kaydeden Erdoğan, şu anda ayağa
kalkmış güçlü bir ekonomik yapıya kavuşan, bunun azmi ve heyecanıyla geleceğe
yürüyen üretim potansiyeline ulaşan bir Türkiye olduğunu ifade etti. Erdoğan,
geleceğe doğru umutla yol aldıklarını belirterek, bütün göstergelerin ortada
olduğunu, yolun açıldığını, Türkiye'yi layık olduğu refah düzeyine taşıyacak
sürecin başladığını anlattı. Hükümeti bu yolda aşkla ve şevkle destekleyecek
sanayicilerin ve bu yolda fedakarlık yapacak milletin olduğunu anlatan Erdoğan,
"Bir ekonomi işlemeli ki üretici üretim rekorları kırsın. Bir ülke kalkınacaksa
bu şüphesiz ki fabrika bacalarından başlayacaktır" dedi. Erdoğan, şöyle
konuştu: "Şundan hiç endişeniz olmasın, siyasette, demokraside, hak ve
özgürlüklerde olduğu gibi ekonomide de sanayide de Türkiye geldiği noktadan
geriye gitmeyecektir. Maalesef ülkede bu istikrar zeminini, güven ortamını kıskananlar
var. Sağladığımız güven ve istikrar ortamını koruma noktasındaki hassasiyetimiz
hiç eksilmeyecek, sürekli artacaktır. Altını çizerek söylüyorum, bu iktidar
döneminde kimse erken seçim beklentisi içerisine girmesin. Zira, biz ülkemize
bir ihanet hesabına fırsat vermeyiz, bunu açıkça söylüyorum. Dünyanın neresine
gidersiniz gidin, bir üretici geleceği görmek ister. Gelecek şüphe üzerine bina
edilirse, o ülkeye yatırım yapmaz. Bize de yapmış olduğumuz görüşmelerde sorulan
hep budur. 'Acaba bu süreç ne kadar devam edecek, acaba önümüzde kısa bir dönem
içinde seçim var mı'. Bize bunlar soruluyor. Tayin edilmiş olan süre ne ise
seçim o zaman yapılacaktır. Her şeyden önce, biz bir defa milletimizin emanetine
ihanet edemeyiz. Milletimiz bize 5 yıllığına görev vermiştir. Biz, 5 yıl bu
görevi evelallah hakkıyla yerine getireceğiz. Efendim, Türkiye'de kısa sürelerde
seçimler yapılmış... Hiçbir zaman kötü örnek örnek olamaz. Türkiye zaten bunun
bedelini ödediği için bu konumda."
TEK PARTİ VE KOALİSYON HÜKÜMETLERİ
Başbakan Erdoğan, çok partili siyasal hayata bakıldığında, 59 yılda 59 hükümet
kurulduğunun görüldüğünü kaydederek, böyle bir durumda istikrarın olamayacağını
dile getirdi.
Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bir gerçeğin altını çizmek durumundayım. Türkiye, maalesef koalisyon
kültürüne hazır bir ülke değildir. Koalisyon kültürünü hazmedememiştir. Bakın
bir koalisyon dönemlerine, Türkiye ne durumdadır. Tek partinin iktidar olduğu
dönemlere bakalım, Türkiye ne durumdadır. Gördüğümüz şu ki, tek partinin iktidar
olduğu dönemlerde Türkiye gerçekten bir sıçrama yapmış, ama koalisyon hükümetlerin
olduğu dönemlerde Türkiye maalesef kazandıklarını kaybetmiştir.
İşte bizler bu bilinçle kazanımlarımızın üstüne yeni kazanımlar eklemek için
kararlı ve dikkatli bir biçimde bunun gereğini yerine getirmeye çalışıyoruz."
Hükümetin gerçekleştirdiği yasal düzenlemelerin ilgili kuruluşların görüşü alınmadan
yapılmadığını vurgulayan Erdoğan, İş Kanunu, vergideki reformların karşılıklı
görüş alınarak hazırlandığını söyledi.
KIDEM TAZMİNATI
Kıdem tazminatı konusunda yasal düzenleme yapmak için çalışmaların devam ettiğini
anımsatan Erdoğan, "Bu tam sizin dediğiniz gibi olur mu, olmaz mı, ayrı
bir mesele. İşin her iki tarafını düşünmek durumundayız. Yani işin ortasını
bulmak durumundayız. Ne burada işçi kesimini mağdur etme yetkisine sahibiz,
ne de işvereni mağdur etme yetkisine sahibiz" diye konuştu.
Erdoğan, kıdem tazminatı ile ilgili düzenlemenin ülkenin yararı neyi gerektiriyorsa
o yönde yapılacağın bildirdi.
Başbakan Erdoğan, İşsizlik Sigortası Fonu'nu da yararlı hale getirmek için
çalışmalar yapılacağını belirterek, organize sanayi bölgeleri ile ilgili kurumlar
vergisine vergi muafiyetini devam ettireceklerini ifade etti.
Eleştirilerin yapıcı, insaflı ve akılcı olması gerektiğini belirten Erdoğan,
Türkiye'de bugün artık herkesin önünü görebildiğini dile getirdi.
Türkiye'de uzun vadeli planlar yapılabildiğini belirten Erdoğan, ekonomi yönetiminde
öngörülebilirliğin en önemli mesele olduğunu söyledi. Erdoğan, Türkiye'nin bu
konuda önemli yol aldığını kaydetti, bu durumun çok önemli bir kazanım olduğunu
da söyledi.
"ÖNÜMÜZE HANGİ HEDEFLERİ KOYDUYSAK HEPSİNİ YAKALADIK"
İşsizlikle mücadele dönemlerinde altyapı açısından çok önemli tedbirlerin
alındığını da kaydeden Başbakan Erdoğan, "Son 3 yıl içerisinde ekonomide
hükümet olarak önümüze hangi hedefleri koyduysak Allah'ın izniyle hepsini yakaladık.
Bir kısmının da daha iyisini, daha güzelini gerçekleştirdik. Başarılarımızla
asla yetinmiyoruz. Daha büyük başarıları yakalamak için gayret sarf ediyoruz"
diye konuştu.
Enflasyonda son 37 yılın en düşük rakamına ulaşıldığını belirten Erdoğan, "Bütün
bu başarılar 3 yılda yaklaşık 2,5 kat artan petrol fiyatlarına rağmen hayata
geçirilmiştir, yanımızdaki bir Irak savaşına rağmen hayata geçirilmiştir, Kıbrıs'taki
bütün gelişmelere rağmen, AB sürecini çok farklı değerlendirmek isteyenlere
rağmen kazanılmıştır" dedi.
Erdoğan, hükümetin şimdiki hedefinin de yüzde 5 enflasyon olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin olağanüstü bir enerji ve sinerjiyle büyümeye devam ettiğini belirten
Erdoğan, hükümet olarak Türkiye'nin gelişmesi için geceli gündüzlü çalıştıklarını
söyledi.
Erdoğan, "2-B konusunda bile parlamentoda işbirliği oluşturamıyoruz. 2-B'de
ülke kazanacak" dedi.
Erdoğan, Ankara Sanayi Odası'nın (ASO) Hilton Oteli'ndeki ödül töreninde yaptığı
konuşmada, Türkiye'nin her alanda, her sektörde zengin potansiyeliyle hedef
büyütme, can yenileme, yatırım yapma noktasına geldiğini söyledi.
Toplam ihracatın geçen yıl sonu itibariyle 73.4 milyar dolara ulaştığını anımsatan
Erdoğan, "Sadece Aralık ayında 7.3 milyar doları bulan ihracatımız cumhuriyet
tarihinin en yüksek rakamıdır" dedi.
İhracatın yüzde 85'ini oluşturan sanayi ürünlerinin ihracatının, 2004 yılına
göre yüzde 12.7 oranında artarak 62.2 milyar dolar
seviyesine yükseldiğini anlatan Erdoğan, bunun, Türkiye'nin sağlıklı dinamik
ve işleyen bir ekonominin göstergesi olduğunu ifade etti.
TERÖRÜN ODAK NOKTALARINDAN BİRİ
Erdoğan, Türkiye'nin yatırımları sürekli artan, yabancı sermaye girişinde
önemli aşamalar kaydeden bir ülke olduğunu anlatarak, Türkiye'nin ekonomik büyüklüğüyle
dünya sıralamasında hızla yükseldiğini kaydetti.
Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Dünya ekonomi otoriteleri dikkatle bu milletinin neler başardığını izliyor.
Henüz yolun başındayız. Sadece İMKB'ye bakın Allah aşkına... Neredeydik, nereye
geldik. Dünyadaki olumsuz gelişmelere rağmen Türkiye'de nasıl bir heyecan olduğunu
İMKB çok açık ve net ortaya koyuyor. Zaman zaman öyle şeyler oluyor ki, ülke
ekonomisi bunu kazanmasın. Bu tür yaklaşım tarzları var. Ülke ekonomisi kazansın
ve bunun önünü kesmeyin. Yıllar oldu üzerinde durduk. ASO'nun da bir çalışması
vardı. Bir 2-B konumuz vardı. 2-B konusunda bile parlamentoda işbirliği oluşturamıyoruz.
2-B'de ülke kazanacak. Çok ciddi rakamlar kazanacak. Bu sadece paranın kasaya
girmesi olayı değil. Devletin kanunsuz hizmet verme yolları da ortadan kalkacak.
Biz burada yasal düzenlemeleri çok daha rahat yapabileceğiz.
Bu bölgelerde meskun mahaller var. Buralara varıncaya kadar şu anda yasal olmayan
hizmetler veriliyor. Bunları aşacaksak hep birlikte aşacağız. Aynı zamanda terörün
odak noktalarından birisi de bu. Bu vaka ortada. Ama bakıyorsun parlamentoya
böyle bir şey yaklaştırdığın zaman burada işte farklı şeyler düşünülüyor. Bu
doğru bir yaklaşım tarzı değil. Bu adım zaten daha önce Cumhurbaşkanı'ndan dönmüştü.
Biz mecburen şu anda buzdolabına koyduk." Göreve geldiklerinde, "nominal
faiz neydi, şimdi ne?" diye soran Erdoğan, "Özellikle, az önce ifade
edildi. Yüzde 15'lik stopajla ilgili olarak bu çok daha söylenenlerin dışında
kararlılığımızın neticesinde olumlu bir sürecin başladığının da ifadesidir.
Borçlanmada faizin yüzde 12'ye düştüğünü görüyoruz. Nereden nereye geldik. Bunun
getirisi bu yıl olmayacak. Getirisini inşallah önümüzdeki yıldan itibaren göreceğiz.
Ama bu şu anda alınmış bir mesafedir" diye konuştu.
"İŞÇİLERİ VE HALKI DA GÜÇLENDİRMEYE ÇALIŞACAĞIZ"
Salondaki sanayicilere seslenen Erdoğan, hükümet olarak, "Sizlerin yüklerini
azaltacak tedbirleri zaman içinde aşama aşama indirmenin gayreti içinde olacağız.
Bu tabii bizim kayıt dışı, kayıt altı ilişkilerini de yakından ilgilendiriyor.
Kayıt dışından kayıt altına ne kadar geçersek, ülkemiz, devletimiz o kadar güçlenecek.
Bir de üretimin üzerindeki yükü almaya çalışacağız" diye konuştu.
İşçileri ve halkı da güçlendirmeye çalışacaklarını ifade eden Erdoğan, gelir
vergisinde azami vergi oranını, yüzde 40'tan yüzde 35'e, diğer gelirler için
ise yüzde 45'den yüzde 40'e çektiklerini söyledi. Erdoğan, kurum kazançları
üzerindeki vergi yükünü de yüzde 65'den yüzde 44'e indirdiklerini söyledi.
Başbakan Erdoğan, hep birlikte düşünerek çözümler üreterek en doğru yönleri
yöntemleri bulacak, Türkiye'de üretimin ticaretin ve yatırımın önünü hep birlikte
açacaklarını kaydetti. Erdoğan, "Türkiye için üreten, Türkiye'ye katkıda
bulunan, Türkiye'nin ileri hedeflerine öncülük yapan sorumluluk alan bütün iş
adamlarımıza özellikle şahsım hükümetim milletim adına teşekkürleri tekrar tekrar
ifade ediyorum" dedi.
Erdoğan, toplantı çıkışında gazetecilerin soru sormak istemeleri üzerine "Çok
teşekkür ediyorum yoğun programım var" dedi.
Başbakan Erdoğan, ödül alan firmaların temsilcilerine ödüllerini verdi.