'Denge Kanunu Tasarısı dengesizliği meşrulaştırıyor'

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 15 Şubat 2006 13:46, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Bağımsız Yapı İmar Sen Genel Başkanı Bayram Zengin bir basın açıklaması yaparak, TBMM'ne sevk edilen ve Denge Kanunu olarak bilinen "Değişik Adlar Altında İlave Ödemesi Bulunmayan Memurlara ve Sözleşmeli Personele Ek Ödeme Yapılması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı"nın, kamu görevlileri arasındaki ücret adaletsizliğini yasallaştıracağını, mevcut dengesizliği daha da derinleştireceğini söyledi.

Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile bağlı ve ilgili kuruluşlarda genel idare hizmetleri ve teknik hizmetler sınıfında çalışanların ısrarla ve sürekli mağdur edildiğini belirten Zengin, "Tasarı Bayındırlık çalışanlarının yaralarına merhem olmaktan uzaktır. Bu haliyle kabul edilmesi mümkün değildir" dedi.
13 Şubat 2006 tarihinde Başbakana mektup göndererek Tasarının düzeltilmesini isteyen Bağımsız Yapı-İmar Sen Genel Başkanı Bayram Zengin basın açıklamasında şöyle dedi:

"Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile bağlı ve ilgili kuruluşlarında çalışanlar, ister genel idare hizmetleri, isterse teknik hizmetler sınıfında olsunlar, hiçbir ek ödemesi veya iyileştirmesi olmayan, buna karşılık teknik ve hukuki sorumluluğu yüksek bir kesimdir. Tasarının bu kesime iyileştirme getirmesini beklerken, dağ fare doğurmuş, anılan kurumlarda çalışanlar açlığa ve yoksulluğa mahkum edilmiştir.

İYİLEŞTİRME 200 YTL OLMALI

Tasarıda öngörülen 40 + 40 YTL'nin kabul edilmesi mümkün değildir. Çünkü iyileştirme alan diğer kurum çalışanları aylık ortalama 300 YTL iyileştirme almaktadır.

Hükümetin hazırladığı Kamu Personel Reformu Kanunu Taslağında bile, iyileştirmesi olmayanlara 200 YTL aylık ödeme yapılması öngörülmüşken, Mutabakat Metnine imza atan sendikaların başta üyeleri olmak üzere çalışanları ortada bırakmaları sonucu dengesizlik meşrulaştırılmaktadır. İyileştirmenin, Kamu Personeli Kanunu Taslağında olduğu gibi aylık en az 200 YTL olmasını bekliyoruz.

ARAZİ TAZMİNATLARI RENCİDE EDİCİ

Tasarının, teknik hizmetler sınıfında çalışanlara öngördüğü artış, aslında 30 gün boyunca araziye çıkacak personel için 5 puan özel hizmet tazminatıdır. Bunun komik bir rakam olması yanında şarta bağlanması rencide edicidir.

Teknik hizmetler sınıfına mensup personele yapılacak ek özel hizmet tazminatı ödemesinin şarta bağlanması, bundan bir kısım personelin, o da göstermelik olarak yararlanacağı anlamına gelmektedir. Emniyet hizmetleri ile din nizmetleri sınıfı personeline yapılacak ek ödemeler nasıl herhangi bir şarta bağlanmamışsa, teknik personele yapılacak ödemelerin de şarta bağlanmaması gerekir. Hükümet, teknik elemanların 1998'den 2004'e kadar altı yıl boyunca aldıkları arazi tazminatlarının 2004 yılında kaldırılmasına duyulan tepkiyi bu şekilde önlemek istemektedir. Arazi tazminatları konusu sendikamızca idari yargıya götürülmüş olup, yargı süreci halen Danıştay nezdinde devam etmektedir.

Bayındırlık çalışanlarının ücretleri , bir yandan birlikte çalıştıkları işçilerle öte yandan diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlarla tezat teşkil etmekte, bu durum çalışma barışını bozmaktadır.

Bu nedenle, Söz konusu Tazminatın göreve çıkmaya hazır personelin tümüne ödenmesi ve genel idare hizmetleri sınıfı çalışanlarını da kapsaması ve oranın yükseltilmesi gerekir.

DÖNER SERMAYEDEN HERKESE PAY ÖDENMELİ

Tasarının, Adli Tıp Kurumu çalışanlarına öngördüğü gibi, halen faaliyette bulunan döner sermaye işletmelerinin gelirleri artırılarak genel bütçeye yük olmadan, çalışanlara iyileştirme yapılmalıdır.

Örneğin, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü döner sermaye gelirleri 2005 yılı için 116 milyon YTL'dir. Bu miktarın yüzde 30'unun bile personele dağıtılması halinde çalışanlara, bütçeye yük olmadan ve bütçe dengelerini sarsmadan aylık ortalama 252 YTL ödeme yapabilmek mümkündür. Bu bile kurumlararası ücret adaletsizliğini önemli ölçüde önleyecektir.

Benzer uygulamanın Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile Karayolları Genel Müdürlüğü bünyesindeki döner sermaye işletmelerinin gelirlerinin artırılması ve çalışanlara pay ödenmesi şeklinde yaygınlaştırılması, Anayasanın eşitlik ilkesinin bir gereğidir.

PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ (MÜ) ÇALACAK!

Tasarıda öngörülen 5 YTL sendika aidatının Devlete ödetilmesi, Anayasaya aykırı olduğu gibi, 4688 sayılı Yasanın "sendika ve konfederasyonlar kamu makamlarından maddi yardım kabul edemez" hükmünü içeren 20 inci maddesine de aykırıdır.

Sendika ödeneği, sendikaların bağımsızlığını önleyecek ve Hükümetlere, sendikaların başında Demoklesin Kılıcı gibi sallandırılacak bir silah vermek anlamına gelmektedir.

151 sayılı ILO Sözleşmesi, kamu makamlarının sendikalara mali yardımlarını, sendikaların bağımsızlığını yok edecek müdahaleci faaliyetler olarak görmektedir. Mutabakat metninde yer alan bu yaklaşım, sendikamızca ILO nezdinde şikayet edilmiştir.

Hükümet, sendika ödeneğinin devletçe ödenmesi karşılığında, 6 aydan beri sendikaları susturmuştur. Sosyal Güvenlik ve Kamu Personel Reformları ile kazanılmış haklarımız elimizden alınmaya çalışılırken sendikaların neden sustukları açıkça ortaya çıkmıştır.

Sendikalar siyasi partilerden ve kamu makamlarından bağımsız olmak zorundadır.

5 YTL tutarındaki ödenek, aslında, Ocak 2006 döneminde, işçilere ve emeklilere verilen yüzde 3'lük artışın yarım puanının çalınması ve taban maaşlara yansıtılmamasıyla memurlara maaş artışının yüzde 2,5'a indirilmesi ile sağlanmaya çalışılmaktadır. Hükümet ile pazarlığa oturan sendikaların gelirlerini sağlama almak için bu tür oyunlara yeltenmeleri utanç vericidir.

Bu itibarla, Anayasaya, yasalara ve uluslararası sözleşme hükümlerine aykırı olan 5 YTL'lik sendika ödeneği Tasarı metninden çıkarılmalıdır."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber