Babacan: 17 Aralık mini darbe girişimidir

YARGILAMA SÜRECİ BAŞLAR

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 17 Aralık operasyonunun faturasını açıkladı. Türkiye'ye 49.3 milyar dolar kaybettiren ve 764 milyon dolar döviz çıkışına neden olan operasyonu 'mini darbe girişimi' olarak nitelendiren Babacan, 'Kimlerin önceden haberi vardı, araştırıyoruz. Bağlantı bulunursa yargılama süreci başlayacak' dedi.

SPK'YA BELGELER GELİYOR

Gezi sürecine ilişkin SPK'nın incelemelerini sürdürdüğünü açıklayan Babacan, SPK'nın 17 ülke ile yazıştığını bildirdi. Bu ülkelerde Türkiye ile iş yapan mali kuruluşlar ve müşterileriyle ilgili bilgilerin, belgelerin SPK'ya gelmeye devam ettiğini bildirdiğini açıklayan Babacan, 'Henüz sonuçlanmış değil' diyerek, basında çıkan haberleri de yalanlamış oldu.

İstanbul'da 17 Aralık'ta düzenlenen operasyonunun Türkiye'ye faturasına yönelik ipuçları Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'dan geldi. Hisse senetleri piyasasında 13 Aralık Cuma gününden 27 Aralık Cuma gününe kadar geçen sürede halka açık şirketlerin toplam değerinin 49.3 milyar dolar eridiğini ve üç günde 764 milyon dolarlık çıkış olduğunu bildiren Babacan, operasyonu mini darbe olarak nitelendirdi. 17 Aralık'ta başlayan sürecin dünyada ve Türkiye'de yakından takip edildiğini aktaran Babacan, yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklarla mücadele kararlılıkları olduğunu söyledi. 'Bugüne kadar yolsuzlukların üzerini kapatmadık' diyen Babacan, 'İkinci dalgayı içerikle, zamanlamasıyla, yöntemle, isimlerle ele alacak olursanız son derece vahim bir tablo ile karşı karşıyayız. 'Bu hükümet gitsin de Türkiye ne olursa olsun...' Türkiye'nin son 11 yılda geldiği konumda, elde ettiği kazanımlarda, bölgesinde oluşturduğu güç ve dünyada getirdiği sesten rahatsız olan çok ciddi geniş bir kitle var. Kendi içimizde de var dışarıda da var' dedi.

BİLGİ VE BELGELER VAR

Yargı içerisinde emir komuta zincirinin dışında bir yapılanma olduğunu söyleyen Babacan, operasyonun hükümeti hedefliyor gibi gözükmesine rağmen Türkiye'nin istikrarını hedeflediğini kaydetti. Bazı bankaların 17 Aralık öncesi bilgi alarak, sistemden para çektiği iddialarına ilişkin de Babacan, '17 Aralık'ta başlayan operasyonun arkasından ikinci dalga... Bunlardan önceden kimlerin bilgisi vardı? Ne tür hisse senedi, döviz işlemleri hareketleri var? Bunların hepsine bakılması gerekiyor. Bütün bu duyumlar üzerine ilgili birimlerimiz konuya bakıyorlar. Bir şey bulunursa suç duyuruları yapılacak ve mahkemelerde yargılama süreci olacak. Bazı duyumlar, bilgiler ve belgeler mevcut. Ancak nereye oturacağının ilgili birimlerce rapora bağlanması gerekiyor' dedi.

MESELE 'İPLER HÜKÜMETİN ELİNDE Mİ?'

'Biz hükümet olarak işimizin başındayız' diyen Babacan, 'Siyasi ve ekonomik istikrarı bileğimizin gücüyle inşa ettik. Bu güven ortamının erozyona düşmesini önlemek için her şeyi her şey yaparız. Hiç kimsenin kolayca alıp gitmesine de izin vermeyiz' diye konuştu.

Yabancı yatırımcıların baktıkları tek meselenin 'İpler hükümetin elinde mi yoksa Türkiye başıboş bir döneme mi gidiyor?' olduğunu söyleyen Babacan, 'Bu durumu e-muhtıra'da yaşadık, parti kapatma davasında yaşadık. Askeri müdahale riski ve yargı darbesi riski yaşadık. Yargı ve polis içerisindeki bu son oluşumların, artık darbe diyemeyeceğiz ama mini darbe girişimi, yabancı yatırımcılar bununla ilgileniyor' değerlendirmesinde bulundu.

Halkbank'ın yeni genel müdür için henüz karar vermediklerini açıklayan Babacan, 'Halkbank Genel Müdürü için bazı adaylar üzerinde çalışıyoruz. Yeni Genel Müdür olur mu, olmaz mı? Bu 2-3 haftaya belli olur' açıklamasında bulundu.

Yargıda ve emniyette açıkça ortada

17 Aralık'tan sonra geçen hafta da ikinci bir dalga yaşandığını ifade eden Babacan, 'İkinci dalgaya bakacak olursanız gerçekten seçilen aktörlerle, zamanlamasıyla, içerikle ve yöntemle beraber ele aldığınızda son derece vahim bir tablo ile karşı karşıyayız. Burada yargının ve emniyet teşkilatının içinde farklı bir yapılanma artık çok açık şekilde ortaya çıkmış durumda. Devletin emir komuta zinciri dışında, güçler ayrılığı prensiplerinin dışında farklı bir yapılanma var' diye konuştu. Babacan, Halkbank'ın hem İran'ın hem Amerika'nın güvenini kazanarak İran'la ticaretin finansmanını yöneten tek banka olduğunu ve 'gıpta' edilerek bakıldığını belirtti.

Kaybın 16 milyar doları telafi edildi

Babacan, 17 Aralık'tan 27 Aralık Cuma tarihine bakıldığında halka açık şirketlerin toplam değerinin 270.906 milyar dolardan 221.572'ye düştüğünü belirterek, 'Yani, 49 milyar 334 milyon dolarlık değer kaybı söz konusu halka açık şirketlerimizin toplam değerinde. Bunun 16.3 milyar doları hafta başında telafi edildi. Halk Bankası'nda değer kaybı 2 milyar 736 milyon dolar. Aynı tarihlere baktığımızda hisse senedi piyasasına yabancı yatırımcıların net anlamda çıkışı 238 milyon dolar olmuş.'

Hisse senedi piyasasında yabancıların 238 milyon dolarlık çıkışının hafta başında 85 milyon dolarının geri geldiğini belirten Babacan, 'Döviz hareketlerinde aslında ilk hafta fazla bir döviz çıkışı yoktu üç günde biraz yoğunlaştı 764 milyon dolarlık bir çıkış ama dün bunun 110 milyon dolarının geri girdiğini görüyoruz. Hazineye baktığımızda devletin döviz borcu kalmadığı gibi, üstelik 40 milyar dolar artısı var' dedi.

'Kur'a dikkat

Türkiye'nin dalgalı kur rejimi uygulayan bir ülke olduğunu hatırlatan Babacan, 'Kur serbesttir, bir taahhüt veremem. Herkes iniş ve çıkışlara hazırlıklı olmalı' uyarısında bulundu. Babacan, 2014 yılı büyümesini yüzde 4 olarak öngördüklerini, bugün itibariyle revize etmek için bir sebebin olmadığını bildirdi.

SPK Gezi'yi inceliyor

Faiz lobisi olmadığı yönündeki iddiaları da değerlendiren Babacan, Gezi sürecine ilişkin SPK'nın incelemesinin sürdüğünü söyledi. Babacan, 'SPK başkanımızı aradım. Tam 17 ülke ile yazışmışlar. Bütün bunlarla ilgili bilgi ve belgeler SPK'ya gelmeye devam ediyor. Yani henüz sonuçlanmış değil. Bazı ülkelerle bilgi ve belge paylaşma anlaşmamız var. Bazılarıyla da yok. O nedenle bu paylaşımlar daha yavaş oluyor' dedi.

Krediler artacak

BDDK'nın tüketici kredilerinin makul düzeyde artmasını sağlayacak tedbirleri aldığını açıklayan Babacan, 'Tüketici kredileri artmaya devam edecek. Ancak biz makul hızla artmasını istiyoruz. '2 bin lirayı zor denkleştirip 80- 100 bin liralık otomobile binmeyelim' diyoruz' dedi.

'Merkez'in kararı

Merkez Bankası'nın faiz artırmamasının kendi kararı olduğunu vurgulayan Babacan, 'Merkez Bankası faiz artırımı yaparak, faizde oynaklığa izin vermeyeceğini bir anlamda vurguladı' dedi. 'Önümüzdeki dönemde tekrar faiz artırımına gitmek zorunda kalınabilir mi?' sorusu üzerine Babacan, bunun Merkez Bankası'nın bağımsızca alacağı karar olduğunu söyledi. Babacan, Merkez'in söylemlerini yakından izlemek gerektiğini, gerekeni yapacağını belirtti.