Kılıçdaroğlu: Devlet akılla yönetilmiyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşma yaptı.

Kılıçdaroğlu'nun konuşması sırasında "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganları atıldı.

Kemal Kılıçdaroğlu, madenlerde iş kazalarının önlenebilmesi için daha önce açıkladıkları 10 maddelik pakette yer alan önerileri tekrarladı.

Öte yandan, 6 bin zeytin ağacının kesildiği Yırca köyünün sakinleri de Grup Toplantısı'na katıldı.

Bir köylüyü kürsüye çağıran Kılıçdaroğlu, kendisi adına alana dikmesi için zeytin ağacı verdi.

Konuşmasının önemli bir bölümünde Cumhurbaşkanlığı Sarayı'yla ilgili eleştirilerini sürdüren Kılıçdaroğlu, İsrail'in Mescid-i Aksa saldrısını da değindi.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle;

"Mustafa Kemal'in sağlığında yolsuzluk yapanları Yüce Divan'a gönderildi. Bütün dünya Mustafa Kemal Atatürk denildiğinde düğmesini ilikliyor, saygı duyuyor. Bütün malvarlığını bağışladı. Mustafa Kemal'in Türkiyesi bugünkünden daha iyi olmalıydı. O ilkelere sadık kalarak çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak için çalışacağız. Haramilerden bu ülkeyi temizleyeceğiz.

'SENİN GÖREVİNİ BEN YAPTIM'

Devleti yöneten kişi madenciye güven verecek. Sadece bizde bu kadar yoğun maden faciası oluyor, çünkü devlet akılla yönetilmiyor. Hükümetin yapması gerekeni biz yaptık. Tartıştık, 10 madde üzerine anlaştık. Görevimizi eksiksiz yaptık. Kusura bakma senin görevini ben yapmak zorunda kaldım. Ortak komisyon kuralım, madenlerde ölümlere son verelim. Davutoğlu bunu yapar mı? Önce hamisine danışacak. Gideyim mi gitmeyim mi?

'BALTALI ÇETELER 6 BİN AĞACI KATLETTİ'

Aramızda Yırca köyü sakinleri de var. Yırca köylüleri kendi topraklarını korumak istedi. Hükümet ivedi kamulaştırma kararı alıyor. Bakanlar Kurulu, Yırca sakinlerinin topraklarını acele kamulaştırma kararı aldı. Yırca köylülerini gözden çıkardılar. Köylülerin lehine değil, havuz medyası yararına çalışan işadamının lehine karar aldılar. 1 Eylül'de iptal kararı için Danıştay'a gidildi. Baskın yaptılar başarılı olamadılar. Çünkü orada CHP'liler vardı. Hükümetin derdi Yırca köylülerini ben o alandan nasıl atarım. 6 bin zeytin ağacı kesildi. Onların nimeti, geçim kaynağı. Baltalı çetelerle 6 bin ağaç katledildi. Önceden haber aldılar, o katliamı yaptılar.

'KOMEDİ'

Bir taraftan gideceksin zeytinleri keseceksin sonra Tarım bakanlığı olarak kamu spotunda Tarım arazilerini koruyalım diyeceksin. Komedi değil mi, komedi.

SAVCILARA ÇAĞRI

Bu ülkenin namuslu savcılarını göreve davet ediyorum; bu yasa yürürlükteyken, 6 bin zeytin ağacını yok eden yetkililer hakkında soruşturma açılmasını istiyoruz. Köylünün günahı ne?

'SARAYA İTİBAR MI OLUR?'

Hırsızlar için itibar kaynağı olabilir. O saray bu ülkenin itibarı değildir. Almanya Başbakanı bir apartman dairesinde oturuyor. 1 katrilyon 370 milyon lira gömüldü. Sana o parayı devleti yönet diye verdik, kendine kaçak saray yap diye vermedik, sarayla itibar mı olur? Türkiye Cumhuriyeti'ni dünyada alay konusu yaptınız. Yolsuzluğun itibarı olabilir mi, kaçağın itibarı olabilir mi, kul hakkı yemenin itibarı olabilir mi? Biri bir odaya diğeri bir odaya geçerse bin yıl da buluşurlar.

Bu devlet iyi mi kötü mü yönetiliyor, elini vicdanınıza koyup karar verin. Yöneticiler zenginleşip, halk fakirleşiyorsa orada itibar aranmaz. Davutoğlu ve Erdoğan için söylüyorum. Bu sarayı halkın parasıyla yapıyorsan ihanettir, kendi paranla yapıyorsan israftır. Bunu ancak firavunlar yapmıştır.

MESCİD-İ AKSA'YA YAPILAN SALDIRI

Mescid-i Aksa'ya çirkin bir saldırı yapıldı. Kınadık. 'İsrail askerinin postalını eline veririz' diyordu (Volkan Bozkır). İsrail askerine postalını git ver, elinden tutan mı var? Boyundan büyük laflar söylemeyeceksin. Davutoğlu, 'Kimse test etmesin' diyordu. Test ettiler, ne oldu?

'PEŞMEGEYE NİYE İZİN VERİYORSUN'

Hiçbir kutsal mekanda asker postalı istemiyoruz, bir. Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yabancı asker postalı istemiyoruz, iki. Bu topraklarda Peşmerge'nin ne işi var, hangi gerekçeyle benim topraklarımı çiğniyorlar? Benim askerim varken, Peşmergeninin buraya gelmesine hangi gerekçeyle izin veriyorsun. O koltuklarda oturanlar görev yapamıyorlar, teslim alınmışlar. Ülkeyi yönetemiyorlar."