Siyasetçilerden 2014 yılı değerlendirmesi

Siyasetçiler, 2014 yılını AA muhabirine değerlendirdi ve 2015 yılına ilişkin beklentilerini anlattı.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 30 Aralık 2014 11:29, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Siyasetçilerden 2014 yılı değerlendirmesi

AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, 2014 yılının Türkiye'nin geleceği ve siyaset açısından önemli girişimlerin olduğu bir yıl olduğunu belirterek, "2014'te milletin iradesini gaspetmeye çalışan paralel yapı ve onunla kol kola gezen, 'siyasetçiyim' diye geçinen bir kısım insanlar karşısında dimdik duran, millet ve milletin iradesi adına mücadele eden bir iktidar oldu. AK Parti, paralelle mücadelesini sonuna kadar sürdürdü. Bu yapı ile mücadelemiz 2015'te de aynı kararlılıkla sonuna kadar sürdürülecektir" dedi.

Aydın, 2014'te, çözüm sürecinde çok önemli adımlar atıldığını, demokratikleşme adına önemli düzenlemeler yapıldığını, Meclis'in çok önemli yasalara imza attığını kaydederek, milletin hem 30 Mart yerel seçimlerinde hem de 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, AK Parti'ye, Hükümete ve Türkiye'nin geleceğine karşı girişilen bütün operasyonları sandığın dibine gömdüğünü söyledi. Milletin; 2014 yılında iradesine sahip çıktığını, kararlı bir şekilde millet iradesine sahip çıkan Hükümetin, AK Parti'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanında durduğunu ifade eden Aydın, şöyle konuştu:

"Millet; yerel seçimde, iftiralar, haksız, mesnetsiz ithamlar ve iddialar olmasına karşın, '17-25 Aralık operasyonları darbe operasyonuydu, milletin geleceğine ve Türkiye'ye karşı girişilen bir teşebbüstü' dedi, bütün bu oyunları ve tezgahları 30 Mart'ta boşa çıkardı. Bizi en sağlam olduğumuz yerden vurmaya çalıştılar. Biz yolsuzlukla, yoksullukla ve yasaklarla mücadele ederek bu noktaya geldik. Yolsuzluk algısı oluşturmak suretiyle, yolsuzluk perdesi arkasında, milletin iradesini gasp etmeye çalıştılar ama bu millet iradesine, iktidarına sahip çıktı.

Cumhurbaşkanlığı seçimi, bu milletin tarihinde ilk kez bu şekilde yapılan seçim oldu. İlk defa millet kendi kendine oy verdi, Cumhurbaşkanını, reisini kendisi seçti. Yeni Türkiye'nin kapısını sonuna kadar açtı. Parlamenter sistemde ilk turda seçilmek kolay değildir ama ilk turda yüzde 52 oyla bu millet iradesine sahip çıktı, kendisi gibi yaşayan, düşünen ve milletin sorunlarına çare bulan Cumhurbaşkanının yanında oldu. Bununla birlikte AK Parti de değişim süreci başladı. Çünkü, biz şunu biliyorduk ki AK Parti'deki değişim Türkiye'yi etkileyecek bir değişim. Çünkü, AK Parti'nin kaderi eşittir Türkiye'nin kaderi. Büyük bir hassasiyetle, titizlikle hiç bir fitneye meydan vermeden mutabakatla, konsensüsle, oybirliği ile yeni başbakanımızı en kısa sürede seçtik ve AK Parti Grubu olarak Başbakanımızın arkasında durduk. Böylece Cumhurbaşkanlığında güçlü bir Cumhurbaşkanı, Hükümetin başında güçlü bir Başbakan oldu."

"Çözüm sürecinden taviz vermeyeceğiz"

AK Parti Grup Başkanvekili Aydın, eski Türkiye'ye dair ne varsa onları bir tarafa bırakıp, yeni Türkiye'nin inşası ve ihyası için yapılması gerekenleri adım adım yapmaya başladıklarını söyledi. Aydın, çözüm sürecinden asla taviz vermediklerini ve bundan sonra da vermeyeceklerini bildirdi.

Ahmet Aydın, 2015 yılından ciddi beklentileri olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

"2015'te yeni Anayasa'yı yapmak istiyoruz. Çünkü geçmişte bütün siyasi partiler, millet adına taahhütte bulunmasına rağmen, bu taahhütlerine uygun davranmadı. Yeni Anayasa yapımı noktasında, bir şekilde hep sorun çıkarmaya çalıştılar. Biz bu konuya hiç bir önyargı ile yaklaşmadık, Uzlaşma Komisyonu'nu kurduk. Bütün muhalefet partilerinden fazla milletvekilimiz olmasına rağmen, komisyona herkes eşit oranda üye verdi. Uzlaşma Komisyonu 60 maddede uzlaşma sağladı, 'gelin bunları çıkaralım' dedik. Ancak muhalefet çark etti, sözünde durmadı. Bu millet de her iki seçimde muhalefeti sandığa gömdü.

Yeni Türkiye'nin inşası ve ihyası adına, milletin iradesinin karşısında ne varsa bütün bunları bertaraf etmek adına, gerçek manada egemenliğin millete ait olduğunun tesisi ve tescili anlamında, mutlak surette millete ait olan kapsayıcı, kucaklayıcı yepyeni bir Anayasa'ya ihtiyacımız var. Bütün bu kazanımların muhafazası, bugüne kadar AK Parti iktidarında her alanda yapılan hamlelerin millet adına muhafazası ve bunun üzerine çok daha yenilerinin eklenmesi adına yeni Anayasa'yı önemsiyoruz. Bu manada, millet inanıyorum ki 2015 seçimlerinde de muhalefeti cezalandıracak ve AK Parti'ye, yeni Anayasa yapma noktasında gerekli olan sayısal çoğunluğu verecektir. Bu millet için olmazsa olmaz, yeni Anayasa özlemimizi inşallah 2015'te gerçekleştireceğiz. Çözüm sürecini inşallah, 2015'te birliğimizi, dirliğimizi, kardeşliğimizi pekiştirmek suretiyle olumlu manada nihayete erdireceğiz. Paralel yapıyla mücadelede ciddi mesafeler aldık, bu mücadeleden millet adına kazançlı çıktık. İnşallah 2015'te de kalan artıklar ne varsa paralelle mücadelede, onlarla sonuna kadar mücadele edeceğiz."

Aydın, 2015 yılından bir beklentilerinin daha olduğunu kaydederek, "Artık yeni Türkiye'de eski muhalefet anlayışı ile muhalefet yapılmaması lazım, yeni muhalefet anlayışına ihtiyaç var. Muhalefetin bu şekilde siyaset yapması, bizim işimizi kolaylaştırıyor. Seçimlerde hakikaten rakipsiz bir şekilde gitmeye devam ederiz. Ama bu muhalefet anlayışının siyaseten bize faydası olsa da millete zararı oluyor. Ülke yararına olan bir muhalefet değil. Millet adına proje üretmeyen, milletin dertleri ile dertlenmeyen, milletin sorunlarının çözümü noktasında adım atmayan bir muhalefet var. Biz bu muhalefet anlayışının değişmesini istiyoruz" dedi.

CHP Grup Başkanvekili Gök

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, 2014 yılında gerçekleştirilen yerel seçim ve cumhurbaşkanı seçiminin yılın siyasal öneme haiz iki olayı olduğunu vurgulayarak, özellikle cumhurbaşkanı seçiminden sonra AK Parti'nin kendi anlayışını yansıtmak amacıyla Meclis'e getirdiği yasalarla temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırıldığı bir yıl olduğunu söyledi.

Yasal düzenlemelerin iktidarın ihtiyaçlarına göre tanzim edilmiş, muhalefetin sesini kısmaya yönelik olduklarının açıkça görüldüğünü savunan Gök, şöyle devam etti:

"Türkiye demokrasi açısından önemli bir sınavla karşı karşıya. Bu gidişat böyle sürdüğü, iktidar muhalefetin uyarılarına rağmen tutumunu değiştirmediği takdirde Türkiye maalesef bir çatışma ortamına doğru sürüklenir. İnsanların hak ve hürriyetlerinin tehdit altına alındığı bir ortama demokrasi denemez. Biz iktidarın, getirdiği antidemokratik uygulamalar karşısında muhalefetin ve sivil toplumun sesini daha çok dinlemesini, sorumluluğunu yerine getirmesini bekliyoruz."

Ekonomisi açısından da Türkiye'nin küçülen bir görüntü sergilediğini ileri süren Gök, "Dar gelirlimizin ekonomik yaşantısında doğru düzgün bir artış gerçekleştirilmez ve refah sağlanmazken bir yandan da yeni zenginler türedi. AKP'nin zenginleri. İlk yüze giren zenginlere baktığınızda, 2002'den önce adı dahi duyulmamış, şahısların, firmaların AKP döneminde büyük zenginliğe ulaştığını görüyoruz. Bunda dağıtılan ihalelerin, TOKİ ve özelleştirme ihalelerinin AKP'nin yandaş işadamlarını kayırmasının önemi vardır. Türk halkı yine yoksuldur, ama AKP'nin zenginleri açısından büyüyen bir tablo vardır" diye konuştu.

"17-25 Aralık soruşturmalarının adli boyut kazanmamış olması talihsizlik"

2013 yılının son günlerinde meydana gelen 17 ve 25 Aralık soruşturmalarının 2014 yılı içinde adli bir boyut kazanmamış olmasını ülke açısından bir talihsizlik olarak nitelendiren Gök, herşeyin belgeli olduğu ve dört bakanın istifa ettiği gerçeğinin ortada durduğunu söyledi.

Gök, "Ortada devasa yolsuzluk ve ciddi iddiaların bulunduğu bir operasyonda, tam tersine operasyonları yapanlar suçlanmış, yolsuzlukları yapanlar ise paralarını faizleriyle alacakları bir ödüllendirmeye kavuşturulmuştur" ifadesini kullandı. Bu durumun böyle devam edilemeyeceğini kaydeden Gök, "Kamuoyu vicdanında önemli yer tutan ve tahrip eden yolsuzluk dosyaları mutlaka yüce Divan'da görülmelidir ve bunun gereği de yapılmalıdır. 2014 yılının en önemli olaylarının başında yerel seçimler, cumhurbaşkanlığı seçimi ve gündemdeki yerini koruyan yolsuzluk operasyonları gelmektedir" değerlendirmesinde bulundu.

"Eski sistemle seçime gidilseydi Ankara Büyükşehir Belediyesi'ni CHP kazanıyordu"

CHP açısından da 2014 yılını değerlendiren Gök, şunları söyledi:

"CHP olarak yerel seçimlerde daha çok belediyeyi kazanma umudumuzu taşırken, büyükşehir belediye yasasının ve buna bağlı olarak oyların demografik yapısının değişmesi nedeniyle arzu ettiğimiz sonucu alamadık. Örneğin Ankara'da geçen seçimdeki sistemle seçime gidilmiş olsaydı Ankara Büyükşehir Belediyesi'ni CHP kazanıyordu. Ama iktidar bunu gördüğü içindir ki yaptığı yasal düzenlemelerle sonucu değiştirme yoluna gitti. Pek çok yerde CHP bu değişen demografik yapı nedeniyle arzu ettiği sonucu alamadı.

İktidarın elindeki devasa kaynakları kullanarak yerel seçimlerde seçmen üzerinde önemli bir baskı kurduğunu savunan Gök, "oy vermezseniz hizmet gelmez" anlayışı ile halkı kuşattığını ileri sürdü. Buna karşın CHP'nin mütevazı bir bütçe ile mücadelesini gerçekleştirdiğine işaret eden Gök, "Biz bu konuda eksikliklerimizi görerek, hatalarımızı saptayarak 2015 yılındaki genel seçimlere hazırlanıyoruz" dedi.

"2015 yılı seçimlerinde beklentimiz iktidar olmaktır"

Türkiye'nin geldiği noktada cumhurbaşkanını yetkilerini aşarak başbakanlık görevini de yürüttüğünü Anayasa'da tanımı olmayan bir fiili durum yaratıldığını öne süren Gök, şunları kaydetti:

"Bu iktidar 'benden sonrası tufan' anlayışı ile Türkiye'yi tehlikeli noktalara sürüklemektedir. Bu Türkiye'nin dış itibarını da zedelemektedir. Türkiye bunlardan kurtulacaktır. Türk halkı bunları görüyor. Demokrasilerin bir bedeli vardır ve bu bedeli hepimiz ödeyeceğiz. Ama bu Türkiye'nin çıkarları açısından olacaktır. Bunların hep birlikte gerçekleştirdiğimiz CHP olarak 2015 yılı seçimlerinde beklentimiz iktidar olmaktır. Bunu gerçekleştireceğimizi biliyoruz. Halkımızın ekonomik ve demokratik açıdan sıkıştığı bu ortamdan mutlaka kurtaracağız. Buna yönelik hazırlıklar yapıyoruz."

Muhabir: Coşkun Ergül, Seval Güler

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber