Tarım Bakanlığı'ndan Sumaytaoğlu açıklaması

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndan 'Sumaytaoğlu açıklaması ne kadar inandırıcı?' haberine açıklama

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 13 Ağustos 2015 10:21, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Tarım Bakanlığı'ndan Sumaytaoğlu açıklaması

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI

HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ

SAYI : 13805938/Ç-2015-116/
KONU : Cevap ve Düzeltme

10.08.2015 tarihinde şirketinize ait Memurlar.net adlı internet sitesinde yayınlanan "İhaleye fesat karıştıran Sumaytoğlu, hala görevde tutuluyor" başlıklı yazıya cevaben gönderdiğimiz 10.08.2015 tarihli açıklama yazımızın sitenizde yayınlanmasından sonra bu kez 12.08.2015 tarihinde "Sumaytaoğlu açıklaması ne kadar inandırıcı?" başlığı ile yeni bir yazı yayımlanmış olup, bu yazıda yer verilen ifadelere yönelik yeni açıklamaların yapılması zarureti hasıl olmuştur.

Öncelikle bilinmelidir ki 10.08.2015 tarihli açıklama yazımızda da belirtildiği üzere Bakanlığımız, sitenizi "her gün on binlerce ziyaretçi tarafından ziyaret edilen ve kamuoyunda kamu kurum ve kuruluşları ile ilgili haberlerde güvenilir ve en popüler kaynak olarak görülen bir internet sitesi" olarak değerlendirmekte, yazılı ve görsel basının olduğu kadar internet sitelerinin de haber verme özgürlüğünü desteklemektedir. Bu nedenle de yapılan haber görmezden gelinmemiş, kamuoyunu doğru bilgilendirmek adına açıklama gönderilmiştir.

Yapılan açıklamada; ikinci yazınızın aksine son derece aceleci ve dağınık bir üslupla, hukuk bilgisi kısıtlı bir el tarafından yazıldığı açık olan, çok bariz yanlışlıklar içeren ilk yazınızdaki hatalar hakkında kamuoyuna doğru bilgiler sunulmuştur. Şöyle ki:

1. 10.08.2015 tarihli yazı daha en baştan, başlık itibariyle ciddi bir sakatlık içermektedir. Tüm bu yazışmalara konu ceza davası, ihaleye fesat karıştırma suçlaması üzerinden yürütülmemiştir. Mahkeme kararında da bu durum açıkça görülebilmektedir. Bu noktada ısrarla ihaleye fesat karıştırma vurgusunun yapılması, bu durumun başlık olarak kullanılması manidardır. Çok ciddi hukuki itham ve sorgulamalar hakkında haber yapılırken bu kadar basit bir detayın haber hazırlayıcıları tarafından dikkatten kaçırılması da ilginçtir. Küçük görünen bu detayın içerdiği yanlış bilgi ile, yazıyı okuyan ve konu hakkında bilgi sahibi olmayan vatandaşların zihninde kalıcı ve hatırlanabilir bir izlenim yaratılacağı ortadadır.

İhaleye fesat karıştırma suçu Türk Ceza Kanunun 235 inci maddesinde düzenlenmiş ve alt sınırı 3 yıl üst sınırı 7 yıl hapis cezası olan, mahkum olunması halinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 48 inci maddesi gereği ilgilinin devlet memuriyetine dahi engel olabilecek bir suçtur. İş bu davada ise yargılama, Türk Ceza Kanununun 257 nci maddesinde yer alan görevi kötüye kullanma suçu kapsamında yürütülmektedir. Görevi kötüye kullanma suçu da devlet memuriyetine engel olabilecek bir suç mahiyetinde değildir.

Yaptığımız açıklamaların kelime kelime irdelenerek çelişki ve hata arandığı göz önüne alındığında özellikle belirtmek gerekir ki, bu açıklamamız ile suçlar arasında ayrım yapmak ya da birini diğerinden hafif göstermek gibi bir amacımız bulunmamaktadır. Açıklanmak istenen şey, bu kadar bariz bir hatanın, haberi hazırlayan el tarafından bilerek ya da bilmeyerek yapılması ve ön plana çıkarılarak yazının okuyucular üzerinde daha etkili olmasının sağlanmaya çalışılmasıdır.

2. Yazınızda sorunlu olarak gösterilen bir diğer nokta ise, yazının imzalanması şeklidir. Yazınızda da belirtildiği üzere adı geçen bürokrat, Bakanlığımız I.Hukuk Müşavirinin kanser hastalığı nedeniyle çok ciddi sağlık sorunları yaşaması ve tedavisinin sürmesi nedeniyle tedavi dönemlerinde görevini ifa edemediği için, Bakanlık Makamının Olur'u ile, asli görevi olan Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı'nın yanında bu tedavi dönemlerinde I. Hukuk Müşavirliği Vekilliği görevini de yürütmek üzere görevlendirilmiştir.

Adı geçen bürokrat hakkında yapılan habere yönelik açıklama, bu bürokrat adına değil Bakanlık adına yapılmış ve resmi tarih ve sayılı yazımız ile tarafınıza gönderilmiştir. Açıklamanın temel amacı şahsi cevaplar değil, Bakanlık adına kamuoyunun doğru bilgilendirilmesidir. Bu durumun dahi büyük bir problemmiş gibi kamuoyuna sunulması düşündürücüdür. Bakanlığımızda görevli Hukuk Müşavirleri ve Avukatlar, belirli sınırlar içinde kamu kurum ve kuruluşları, mahkemeler ve özel kurum ve kuruluşlarla kendi imzaları ile yazışma yapma hak ve yetkisine sahiptir.

3. 10.08.2015 tarihli açıklamamızda da belirtildiği üzere, söz konusu mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yargıtay'ın bozma kararı üzerine alınan bir kararın muhakkak surette kesinleşeceğini öngörmek, yazınızın hukuki konularda bilgi sahibi olmayan ya da fazla bilgili olup bu bilgisini manipülasyon amacıyla kullanan kişilerce hazırlandığı izlenimi uyandırmaktadır. Bilindiği üzere Anayasamızın 15 inci ve 38 inci maddelerinde, suçluluğu mahkeme kararıyla sabit olmadıkça hiç kimsenin suçlu sayılamayacağı düzenlenmiştir. Hukukumuzda "masumiyet karinesi" olarak bilinen ve kabul edilen bu temel ilke, haber ve yazılarınızda tamamen göz ardı edilmektedir. Yaptığımız açıklamada kararın "yazınızda belirttiğinizin aksine" kesinleşmediği vurgulandıktan sonra, olası bir kesinleşme halinde oluşabilecek hukuki durum açıklanmıştır. Bu açıklamamız içerik olarak hatalı ise, tarafınızdan bu hata açıklanmalıdır. Aksi durumda açıklamamızın bu noktasının dahi cımbızlanarak art niyet aranması, üzücü bulunduğunun belirtilmesi, haberinizi hazırlayan elin art niyeti ile açıklanabilir bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.

4. Kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla hareket edildiği söylenen haber diziniz, şu anki haliyle objektif habercilik noktasından uzaklaşmış, Bakanlığımızda görevli bürokratlar hakkında işlem yapılmasını sağlamaya dönük planlı bir faaliyet halini almıştır. Dilek ve temennilerle etik değerlendirmeler yapmak, kişisel yorumlarla Bakanlığımızı ve Sn. Bakanımızı gölgeler arkasından itham yağmuruna tutmak için hazırlanan bir yazının, site haberi olarak değil, altında ad-soyad bulunan bir köşe yazısı olarak yayınlanması daha doğru olacaktır.

5. Bakanlığımız tarafından yapılan açıklamada, siteniz tarafından somut bilgi ve belge olmadan haber yapıldığı gibi bir izlenim oluşturulmaya çalışılmamış, tam aksine açıkladığımız somut bilgi ve belgelerle gerçekler kamuoyuna sunulmuştur. Bakanlığımız tarafından kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi adına iyi niyetli bir açıklama yapılmıştır ancak yeni haber ve içerdiği anlam verilemeyen kişisel dilek ve temennilerle haber verme özgürlüğünün ötesine geçilmiş, devam etmekte olan bir yargılama sürecinin etkilenmeye çalışılması sonucunu doğurabilecek bir duruma gelinmiştir. Bu nedenle, haberi hazırlayanlar hakkında Türk Ceza Kanunun 288 inci maddesinde düzenlenen "Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçu kapsamında suç duyurusunda bulunma zarureti hasıl olmuştur.

Son olarak belirtmek gerekir ki; adı geçen bürokratın görevine devam etmesi ya da etmemesi hususu, yetkili ve görevli mercilerin takdir yetkisi kapsamında olup, Bakanlık olarak her iki açıklamamızda da ısrarla belirttiğimiz ve bir kez daha belirteceğimiz husus, şu an itibariyle ilgilinin görevine devamında hukuken bir sakınca bulunmadığı ve yargılama sürecinin devam etmekte olduğudur.

Her türlü tazminat ve suç duyurusunda bulunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla, İş bu düzeltme ve cevap metninin, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun 9 uncu maddesi uyarınca yayımlanması ve söz konusu yazının yayından çıkarılması hususunda gereğini rica ederim.


Gökhan ERGÜ
Hukuk Müşaviri

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber