Bu nasıl polis?
Türkiye, 'çocuk pornosu' haberleriyle sarsılırken bu kez 'ana haber bülteni'nde ekrana gelen, 'şiddet ve pornonun iç içe geçtiği' görüntüler izleyicileri şaşkına çevirdi. Boşandığı günün akşamı eski eşi tarafından 'basılan' kadın ile sevgilisi önce vuruldu, daha sonra çıplak haldeki bu görüntüleri cep telefonuna çekildi. Polise teslim
olan zanlının telefonundaki görüntüler, basına 'sızdı' ve mağdur kadın hem TV'de hem yazılı basında tüm Türkiye'ye teşhir edildi.
Yeni bir etik tartışması başlatan olayda Yüksel D., boşandığı gün eski eşi 30 yaşındaki Dudu D.'yi evde başka bir kişiyle bastı. Öfkeli 'eski koca', genç kadını karnından, sevgilisi Gökhan Ç.'yi de kasığından vurdu. Buraya kadar Türkiye'de çok sık rastlanan üçüncü sayfa haberlerinden biriydi.
Ancak bu olayda aldatılmanın intikamı kurşunlamayla kalmadı, teknolojik bir boyut da kazandı. Bir elinde silah olan eski kocanın diğer elinde görüntü kaydı yapabilen cep telefonu vardı. 31 yaşındaki Yüksel D., önce çiftin çıplak fotoğraflarını çekti, daha sonra tetiğe bastı. Kurşunlanan kadın çıplak bir şekilde yerde kıvranırken, eski koca görüntü alıyordu. Yüksel D., daha sonra eve çağırdığı polise teslim oldu. Polis, zanlı tutuklanmadan önce verdiği ifade metninin yanı sıra, cep telefonundaki görüntüleri de basın mensuplarına 'sızdırdı'.
Bazı televizyon kanalları haber bültenlerinde, bazı gazeteler de sayfalarında bu görüntüleri yayınladı. Baskın ve vurulmuş, çıplak bir kadının mozaiklenmiş görüntüleri dakikalarca tekrarlanınca bir kez daha medya etiği tartışması başladı. Uzmanlar, görüntülerin pornografik olduğunu belirterek, suç teşkil ettiğini ifade etti.
Uzmanlar: Kesinlikle suçtur
Prof. Dr. Oğuz Polat (Çocuk istismarı ve pornografi üzerine çok sayıda araştırmanın sahibi): Her ne amaçla olsun başka bir kimsenin görüntülerinin televizyon, internet, gazete ve bunun gibi araçlarla yayılması suçtur. Kişi kendisi aldatıldı diye bu hakkı kendinde bulamaz. Ancak vahim olan bunların televizyonlarda, gazetelerde bu şekilde yer alması. Bu tip görüntülerin yayımlanmasının çocuk pornografisinden, diğer pornografik görüntülerden hiçbir farkı yok.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Hatemi: Böyle görüntüler dava dosyasına şüpheli delil olarak konulabilir. Öyle bir durum olması halinde dava bu görüntüler nedeniyle gizli celsede yapılabilir. Kişi bir davada kullanılmak üzere bu görüntüleri çekebilir. Ancak bunun bir kişiyi teşhire dönüşmesi, görüntülerin yayılması suçtur, haksız fiildir. Görüntüler dava dosyasından ya da başka şekilde çeken kişinin haberi olmadan alındıysa bu suç basın yayın organlarınındır. Çeken kişi tarafından görüntüler verildiyse iki tarafın da suçudur.
Basın, yayın organları da bu görüntüleri yayımlayarak haksız fiile iştirak etmişlerdir. Bunun cezası Türk Ceza Kanunu'nda belirtilmiştir. Bu görüntülerin pornografik içerikte olması ve yayımlanması da ayrı bir suçtur ve cezai yaptırımları vardır.
RTÜK Eğitim Daire Başkanı Dr. Cengiz Özdiker ('Televizyon Yayınlarında Cinsellik, Müstehcenlik, Erotizm ve Pornografi' başlıklı araştırmasından): "Türkiye'nin de imzaladığı Avrupa Sınırötesi Televizyon Sözleşmesi'nde televizyon programlarının genel ahlak kuralları ve edebe aykırı olmaması, saldırgan davranışları ve şiddet eylemlerini kışkırtmaması, pornografi içermemesine dair ilkeler yer almıştır.
'Programlar edebe aykırı olmayacak ve pornografi içermeyecektir' denir... Basın Konseyi ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ilkelerine göre şiddet ve zorbalığı özendirici yayın yapmaktan kaçınılır. Düşünce, vicdan ve ifade özgürlüğünü sınırlayıcı, genel ahlak anlayışını, din duygularını, aileyi sarsıcı ya da incitici yayın yapılamaz. Maalesef gerçekleşmeler ilkelerden çok farklıdır.