İmar Bankası mudilerine kötü haber

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 20 Aralık 2006 12:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, el konulan İmar Bankasındaki mevduatın faiziyle ödenmesi istemini reddeden Danıştay 13. Dairesinin kararını onadı.

Bir mudinin dairenin kararını temyiz başvurusu, İdari Dava Daireleri tarafından karara bağlandı.

Kurul, Danıştay 13. Dairesinin, 4389 sayılı Bankalar Kanunu, mevduatların ödenmesini düzenleyen 5021 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Bankalar Kanunu Hükümlerine İstinaden Bankacılık İşlemleri Yapma Ve Mevduat Kabul Etme İzni Kaldırılan Türkiye İmar Bankası Türk Anonim Şirketi Hakkında Tesis Edilecek Bazı İşlemler Hakkında Kanun ve bu kapsamda alınan Bakanlar Kurulu kararında hukuka aykırılık bulunmadığından istemin reddine ilişkin gerekçesinin yerinde olduğu sonucuna vardı.

Karara katılmayan 7 kurul üyesinin karşı oy gerekçesinde ise Bakanlar Kurulu'nun, 5021 sayılı yasaya dayanarak, İmar Bankasındaki tasarruf mevduatı hesaplarından 10 milyar liraya kadar olanların defaten, diğerlerinin taksitle ve enflasyon farkı olarak tanımlanan faiziyle ödenmesi yönünde karar aldığı anımsatıldı.

5021 sayılı yasayla, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF), İmar Bankasındaki tasarruf mevduatı hesaplarını ödemesinin yasal yükümlülük olduğunun tekrarlandığı ve fon yönetimine faiz işletmek şartıyla taksitli ödeme olanağı sağladığı anlatılan karşı oy gerekçesinde, mevduat sahiplerine faizle değil enflasyon farkının eklenmesiyle ödeme yapıldığı belirtildi.

Karşı oy gerekçesinde, bu durumun reel faizle ödeme değil, hukuki dayanaktan yoksun bir ödeme şekli olduğu ifade edildi. Ayrıca, 5021 sayılı yasanın yürürlük tarihinin 16 Aralık 2003 tarihi olduğuna işaret edilerek, faiz uygulamasında başlangıç tarihinin, mevduat sahiplerine Ziraat Bankasında hesap açılan 2004 yılı Ocak ayının esas alınmasının da hukuka aykırı olduğu belirtildi.

TMSF'nin tasarruf mevduatını ödeme yükümlülüğünün, bankaya el konulduğu 3 Temmuz tarihinde doğduğuna dikkat çekilen gerekçede, fon yönetiminin defaten ödemeyi 60 günlük yasal yükümlülük süresi içinde yerine getirmediği ve temerrüde düştüğü kaydedildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber