Adınıza şirket kurulup kurulmadığı sorgulanabilecek

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci: "Kurduğumuz yeni sistemle artık herkes T.C. kimlik numarasını Bakanlığımızın web sitesi ya da e-devlet sistemi üzerinden girerek adlarına şirket kurulup kurulmadığını veya bir şirketin ortağı olup olmadıklarını görebilecekler ve anında müdahale edebilecekler. Bu önemli bir kolaylık ve güvenlik

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 26 Ekim 2017 10:59, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Adınıza şirket kurulup kurulmadığı sorgulanabilecek

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Anadolu Ajansı Editör Masası'na konuk oldu.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci: "(Irak Başbakanı Haydar el-İbadi ile görüşmeler) Irak merkezi hükümeti ile ikinci bir sınır kapısı açılması noktasında fikir birliği oluştu. Irak merkezi hükümetinin bu konuda istekli olduğunu gördük. Gerekli adımlar atıldıktan sonra Ovaköy Sınır Kapısı açılabilir."

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci: "Kurduğumuz yeni sistemle artık herkes T.C. kimlik numarasını Bakanlığımızın web sitesi ya da e-devlet sistemi üzerinden girerek adlarına şirket kurulup kurulmadığını veya bir şirketin ortağı olup olmadıklarını görebilecekler ve anında müdahale edebilecekler. Bu önemli bir kolaylık ve güvenlik."

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Irak merkezi hükümeti ile Ovaköy Sınır Kapısı'nın açılması noktasında fikir birliği oluştuğunu belirtti.

Tüfenkci, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda, editör ve muhabirlerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı, son dönemdeki gelişmelere ilişkin değerlendirmede bulundu.

Irak Başbakanı Haydar el-İbadi'nin Türkiye'yi ziyareti ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ne yönelik gündeme gelen ambargolar kapsamında izlenecek yol haritasına ilişkin sorular üzerine Tüfenkci, Irak'ın, Türkiye için önemli bir komşu olduğunu söyledi.

Türkiye'nin her zaman Irak'ın toprak bütünlüğünden yana olduğunu vurgulayan Tüfenkci, dünkü ziyarette de güvenlik, petrol arzı ve ticaret gibi konuların gündeme geldiğini anlattı.

Bilinenin aksine Irak'la olan ticaretin büyük bölümünün bölgesel yönetimle değil, merkezi hükümetle gerçekleştiğine işaret eden Tüfenkci, Habur Sınır Kapısı'nın da Irak'a açılan tek sınır kapısı olduğunu dile getirdi. Bu kapının uzun yıllar Irak Kürt Bölgesel Yönetimi tarafından kontrol edildiğine ve ciddi bir gelir elde edildiğine dikkati çeken Tüfenkci, şöyle konuştu:

"Biz sınır kapılarının, havalimanlarının merkezi hükümetin kontrolünde olmasından yanayız. Irak'ın sınır kapılarının kontrolüne yönelik adımlarının gerçekleşmesini bekliyoruz. Görüşmelerde ikinci bir kapı olarak hukuki altyapısını tamamladığımız ama Irak tarafından adım atılmasını beklediğimiz Ovaköy Sınır Kapısı da gündeme geldi. Irak merkezi yönetimi ile ikinci bir kapı açılması noktasında fikir birliği oluştu. Bugüne kadar merkezi hükümet ile Kuzey Irak yönetimi arasındaki ihtilaflar dolayısıyla açılamamıştı. Irak merkezi hükümetinin de bu konuda istekli olduğunu gördük. Yol güvenliğinin sağlanması lazım. PYD/PKK, DEAŞ ve peşmelerin yol güvenliği noktasında baskıları olabilir. Bu noktada Irak veya bizim güvenliği sağlamamız lazım. Onlarla ilgili adımlar atıldıktan sonra Ovaköy Sınır Kapısı açılabilir. Karar verildiğinde bizim açımızından hukuki bir engel yok."

Tüfenkci, kararın şekillenmesiyle güzergah üzerinde bir köprü ihtiyacı ortaya çıkacağını, bunun da Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yapılabileceğini kaydetti.

- İş dünyasından "vize krizine" çözüm arayışı

Tüfenkci, ABD Ticaret Odası Heyeti'nin, vize krizinin ardından Türkiye'de yaptığı görüşmeler ile Almanya'nın, Türkiye'ye yönelik finansman kaynaklarının kısıtlanması yönünde baskı yaptığı iddialarına ilişkin soruları da yanıtladı.

İkili ilişkileri iyileştirmek adına ticaret çevrelerinin temasları önemsediğini dile getiren Tüfenkci, "Türkiye-ABD ilişkileri kırılgan bir zeminde yürüyor. Dolayısıyla özellikle iş dünyasının, odaların bu noktadaki gayret ve istekleri önemli." dedi.

Vize yasaklamalarının ticareti sınırlandırdığını, oysa ticareti kolaylaştıracak adımlara ihtiyaç olduğunu ifade eden Tüfenkci, "İş dünyasının, karşılıklı anlayış temelinde, yapıcı bir tutumla vize engelinin kaldırılması gerektiği noktasında bir görüşü var. ABD Ticaret Odası heyeti de bu noktada girişimlerde bulunacaklarını ifade ettiler." diye konuştu.

Tüfenkci, Türkiye'nin, ABD için ticari açıdan kolay kolay vazgeçilebilecek bir ülke olmadığının görüldüğünü, ticari anlamda Türkiye ile iş birliğinin iki ülkeye de kazanç sağlayacağını vurguladı.

- AB'ye eleştiri

AB ve Almanya'nın ikircikli ve Türkiye'ye hasmane tutum içinde bulunmasının da Türk iş dünyasını üzdüğünü dile getiren Tüfenkci, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Siyasi anlamda yapamadıklarını ekonomik yönden dize getirecek bir şantaj aracına dönüştürmeleri ahlaksızlıktır. AB'de mali yardımların kısıtlanmasına dair kararlar alınmaya çalışılıyor. AB öncelikle bugüne kadar Türkiye'ye yaptığı taahhütleri yerine getirme noktasında dürüst olsun. Daha mürekkebi kurumadı, göç anlaşmalarında üzerlerine düşen taahhütleri veremeyen bir Avrupa bugün mali yardımları kesse ne olur, kesmese ne olur? Yapılanlar ticarete, ahlaka, devlet hukukuna uymuyor."

AB'nin ticaretin kolaylaştırılmasına yönelik oluşturulduğuna işaret eden Tüfenkci, şunları kaydetti:

"Bu değerleri unutarak ikiyüzlü bir tavır sergilemesi, ticarete yönelik birtakım engeller koyması AB'nin güvenilirliğini yitirmesine neden oldu. Bu kısıtlamalar, baskılar arttıkça iş dünyası nezdinde de sorgulanmalarına neden olacak. Adil bir rekabet istiyorlarsa ekonomik şantaja başvurmamaları gerekir. Bizim de karşı tedbirlerimiz her zaman var. Uluslararası hukukta mütekabiliyet şartları var. Türkiye bu tür yaptırımlarla dize gelecek bir ülke olmadı, olamayacak. Rahatsız eden AB'nin iki yüzlülüğü."

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, gıdanın enflasyona etkisi konusunda çalışan komite gibi çekirdek enflasyon noktasında da bir komite oluşturulması gerektiğini belirterek, "Bununla ilgili inşallah yakında adımlar atılır." dedi.

Tüfenkci, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda, editör ve muhabirlerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı, son gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Enflasyondaki artışı sadece sebze ve meyve fiyatlarındaki yükselişe bağlamanın doğru olmadığına işaret eden Tüfenkci, çekirdek enflasyondaki artışın da tekrar masaya yatırılması gerektiğini söyledi.

Tüfenkci, gıdanın enflasyona etkisi konusunda çalışan komite gibi çekirdek enflasyon noktasında da bir komite oluşturulması gerektiğinin altını çizerek, "Bununla ilgili inşallah yakında adımlar atılır." diye konuştu.

Sebze ve meyvede üretici ve tüketici fiyatları arasında büyük bir makas olduğuna dikkati çeken Tüfenkci, Türkiye'de 100 milyar liraya yakın bir sebze-meyve ticaret hacminin bulunduğunu bildirdi. Tüfenkci, en iyimser çalışmanın bile sebze ve meyvede minimum yüzde 25 israfı ortaya koyduğunu anımsatarak, bunun azaltılması halinde 25 milyar liralık bir tutarın ekonomiye kazandırılabileceğini kaydetti.

Sebze ve meyvelerin tarladan toplanarak ambalajlanmasına ve nakliyesine kadar tedbirler alınması gerektiğini dile getiren Tüfenkci, bunun için sebze ve meyvelerin ambalajlanmasına yönelik yönetmeliği yayımladıklarını ve bir geçiş süreci öngördüklerini hatırlattı.

Tüfenkci, bu yönetmelikte tek ve çok kullanımlık ambalaj sınıflandırmaları belirlediklerini, soğuk hava depolarının yapımına teşvikler getirdiklerini vurguladı.

Düzenlemeler nedeniyle ambalajlamaların kısa vadede artı maliyet getirebileceğine işaret eden Tüfenkci, mevcut ambalajlar standatlara uygun olmadığı için meydana gelen fire oranlarının azaltılmasıyla söz konusu ambalaj maliyetlerinin bir öneminin kalmayacağını, aksine çoklu kullanımlarda maliyetlerin de aşağı geleceğini söyledi.

- Hallerin ve pazar yerlerinin düzenlenmesi

Hal Yasası'nın da değişmesi gerektiğinin altını çizen Tüfenkci, şöyle devam etti:

"Şu anda Türkiye'de 175 tane hal binası var ve zorunluluk olmadığı için bunların hiç birinde soğuk hava deposu yok. Ürünleri güneşin altında bekletiyorlar. Halde sabah getirilen domates akşama satılmazsa fire olarak yansıyor. Dolayısıyla bu standartlara uymayan hallerin sayısını da 175'ten aşağıya çekmek istiyoruz. Yeni düzenleyeceğimiz Hal Yasası ile buraların tıpkı Avrupa'da, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi sadece sebze ve meyvelerin satıldığı bir alan değil, aynı zamanda balık, tavuk, et, çiçek veya kuru gıdanın satıldığı geniş bir ticari alan, kompleks bir bina ve alanları olarak tasarlanmasını istiyoruz. Bunun nerelere yapılacağını da bir komitenin belirlemesini istiyoruz. Çeşitli bakanlıkların ve yerel yönetimlerin temsilcilerinden oluşan bir heyetin bunu belirlemesini ve bütün ticaretin döndüğü alan olmasını istiyoruz. Aynı zamanda pazar yerlerinin de düzenlenmesi lazım."

Tüfenkci, pazar yerlerinin de modernize edilmesi gerektiğini belirterek, "Bunu sadece belediyelere bırakmak haksızlık olur. Zaten şu anda yasal anlamda belediyeler bu işle yükümlüler ama benim gördüğüm, belediyelerin de tek başına altından kalkamayacağı bir alan. Bütün bu geniş alanda çalışmalarımızın bir kısmını tamamladık, bir kısmı devam ediyor, bir kısmının Meclis'ten geçmesi gerekiyor. Bu geniş alanda daha yapılacak çok iş var." değerlendirmesinde bulundu.

- "TESKOMB kredilerinde tavanı 200 bin liraya çıkardık"

Türkiye'de yaklaşık 1 milyon 700 bin esnaf bulunduğunu anımsatan Tüfenkci, esnafın değişen ve gelişen ticarette var olmasını sağlamak adına birtakım adımlar attıklarını dile getirdi.

Tüfenkci, esnafın en önemli sorunlarından birinin finansmana erişim olduğuna işaret ederek, küçük işletmelerin bankalardan yeteri kadar avantajlı kredi alamadıklarını belirtti.

Ticari İşletmelerde Taşınır Rehni Yasası'nı hayata geçirdiklerine değinen Tüfenkci, artık esnafın menkul malların rehni veya hammadde teminatıyla kredi alabildiğini, bu anlamda 100 milyar liraya yakın bir kredi hacmi oluştuğunu söyledi.

Tüfenkci, esnafın Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği (TESKOMB) vasıtasıyla da ucuz krediye ulaşabildiğine dikkati çekti.

Esnafın 2002'de sadece 5 bin lira krediyi yüksek faizlerle alabildiğini hatırlatan Tüfenkci, "Şimdi 150 bin lira olan kredi miktarını Başbakanımızın da açıkladığı gibi işletme kredilerinde 200 bin liraya çıkardık. Kooperatiflerin aldığı komisyon oranını da yüzde 16'dan yüzde 1'lere düşürdük. Şu anda esnaf bu kooperatifler aracılığıyla 1 yıllık krediler için yüzde 4 faiz ödüyor. Bunun üzerindeki vadeli işlemlerde de yüzde 5 faiz ödüyor." dedi.

Tüfenkci, yeni bir ticari araç almak isteyen esnafa 5 yıl vadeli 500 bin liraya kadar kredi imkanı getirdiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Kredilerini zamanında ödeyemeyip TESKOMB ile davalık olanlar için 2017 yılında yeniden yapılandırma imkanı getirdik. Yaklaşık 23 bin 700 esnafımız bu imkandan faydalanarak borçlarını yeniden yapılandırdılar. Şu anda 450 bin esnaf ve sanatkarımız için 22 milyar liraya kadar kredi hacmi oluşturduk. 2017'de hükümet bütçesinden esnafa ayrılan kaynak yaklaşık 1 milyar 250 milyon lira, 2018 için de bu oran 1,7 milyar liraya çıktı."

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, "Kurduğumuz yeni sistemle artık herkes T.C. kimlik numarasını Bakanlığımızın web sitesi ya da e-devlet sistemi üzerinden girerek adlarına şirket kurulup kurulmadığını veya bir şirketin ortağı olup olmadıklarını görebilecekler ve anında müdahale edebilecekler." dedi.

Bakan Tüfenkci, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda, editör ve muhabirlerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı, son gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde geçtiğimiz günlerde İran'a gerçekleştirilen ziyarete değinen Tüfenkci, "Hem Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın belirlediği 30 milyar dolarlık ticaret hacmini yakalayabilmek hem de gümrüklerde uygulanan prosedürleri azaltarak İran'a açılan sınır kapılarımızı 7 gün 24 saat çalıştırmak esasıyla 4 Ekim'de Tahran'da düzenlenen Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi toplantısında mutabakat zaptı imzaladık." diye konuştu.

Tüfenkci, Kapıköy Sınır Kapısı'nı yeniden inşa ettiklerini, bunun Van için çok önemli bir adım olduğunu söyledi.

İranlı turistlerin Van'a giriş çıkışlarını kolaylaştırmak noktasında Kapıköy Sınır Kapısı'nın modern bir yer olacağına işaret eden Tüfenkci, "Onun inşaatı 2018'de bitecek. Esendere ve Gürbulak sınır kapılarında da 7 gün 24 saat esasıyla çalışmalara başladık. İran'daki saat farkından dolayı iki ülkenin sınır kapılarındaki çalışmalarda uyumsuzluk ve mesai farklı oluyordu. Yapılan anlaşmayla bu farklılıkların önüne geçilmiş oldu." ifadesini kullandı.

Tüfenkci, İran'ın Türkiye'den ithal ettiği mallara uyguladığı kontrol şartının da kaldırıldığını anımsatarak, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin İran'a ihraç ettiği mallara İran Konsolosluğu tarafından onay şartı getirilmişti. Biz de aynı mütekabiliyeti uygulamaya koymuştuk. Yapılan anlaşmayla bunun sonlandırılmasını, kurulacak mekanizmayla gümrük kapılarında veri değişimiyle bu engelin kaldırılmasını sağlamış olduk. Böylelikle İran ile 2012'de yakaladığımız en yüksek ticaret hacmimizi, 2017 ve 2018'de de yakalamak istiyoruz. Esas hedef de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın koyduğu 30 milyar dolarlık hacmi yakalamak. Bakanlık olarak üzerimize düşen kolaylığı göstererek buna katkı sağlamak istiyoruz."

Şirket kurulumlarının internet üzerinden kısa sürede gerçekleştirilmeye başlanmasının önemine değinen Tüfenkci, bu adımla bazı vatandaşların adlarına şirket kurulup kurulmadığı yönünde yaşadıkları tedirginliği de değerlendirdi.

Tüfenkci, kurdukları yeni sisteme işaret ederek, şunları kaydetti:

"Bunu bir müjde olarak söyleyelim, yeni hayata geçirdik. Kamuoyu tarafından bilinmiyor ama özellikle kayıp nüfus cüzdanları, çalıntı kimlik bilgileriyle oluşturulan, sizin haberiniz olmadan kurulan şirketler ve bunun üzerinden faturayı hiç suçu olmayan vatandaşlarımızın çektiği dolandırıcılık şebekeleri oluşuyordu. Vatandaşımız artık bu konuda endişe yaşamasın. Kurduğumuz yeni sistemle artık herkes T.C. kimlik numarasını Bakanlığımızın web sitesi ya da e-devlet sistemi üzerinden girerek adlarına şirket kurulup kurulmadığını veya bir şirketin ortağı olup olmadıklarını görebilecekler ve anında müdahale edebilecekler. Bu önemli bir kolaylık ve güvenlik. Biz Merkezi Sicil Sistemi'ne de entegre ederek bu yapıyı oluşturduk."

2016'da yaptıkları düzenlemeyle şirket kurulum maliyetlerini ve kurulma zamanını minimuma düşürdüklerine dikkati çeken Tüfenkci, "Önceden 3 günde gerçekleşen bir şirket kurulumu artık yarım günde yapılıyor. Notere gitme zorunluluklarını da kaldırdık. Ticaret sicilinde bütün işlemleri halledip şirketinizi kurmuş olarak gidiyorsunuz. Vergi dairesine gitmenize gerek yok. Elektronik ortamda size vergi numarası da geliyor ve öğleden önce kurup öğleden sonra işlemlerinize başlayabiliyorsunuz. Bu, müthiş bir kolaylık sağladı ve Türkiye'de şirket kurulumu sayılarını da artırdı." diye konuştu.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, bu yıl, 2008 krizinden bu yana tüm dönemlerin en düşük karşılıksız çek adedi oranlarının yakalandığını söyledi.

Tüfenkci, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda, editör ve muhabirlerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Karekodlu çek uygulamasına ilişkin soru üzerine Tüfenkci, bu uygulamanın karşılıksız çek oranlarının düşürülmesi noktasında önemli işlev gördüğünü belirtti. Tüfenkci, şu bilgileri paylaştı:

"Bu yılın 9'uncu ayına kadar bankalara ibraz edilen toplam çekler, bir önceki yılın aynı dönemine göre adet cinsinden yüzde 9 azalırken, tutar cinsinden ise yüzde 8 artarak 565 milyar liralık bir hacim oluşturmuştur. Buna karşın aynı dönemde ibrazında karşılıksız çıkan çekler, hem adet hem tutar cinsinden ciddi azalışlar göstermiştir. 2016 yılının 9 ayında karşılıksız çek adedi 527 bini bulurken, tutarı ise 18 milyar lirayı aşmıştı. Bu yılın 9 ayında ise karşılıksız çıkan çek adedi 333 bin ve tutarı da 12,5 milyar liraya gerilemiştir. Dolayısıyla çok açık bir şekilde düşüş olduğu görülmektedir."

Karekodlu çeki bu yılın başında hayata geçirdiklerini anımsatan Tüfenkci, karşılıksız işlemi yapılan çeklerin tutarının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 39, adedinin ise yüzde 44 azaldığını bildirdi.

- "Dolaşımda 17 milyon adet karekodlu çek var"

Tüfenkci, Türkiye'nin bu yıl, 2008 krizinden bu yana tüm dönemlerin en düşük karşılıksız çek adedi oranlarını yakaladığını belirterek, "Karşılıksız çeklerdeki düşüşte hükümetin aldığı tedbir ve teşviklerle ekonomideki iyileşlemeler ve yüzde 5'nin üzerinde büyüme rakamlarının yakalanması önemlidir ama karekodlu çek uygulamasının hayata geçirilmesi çok önem arz etmiştir." ifadelerini kullandı.

Karekodlu çek uygulamasının önemli bir güvence olduğunu dile getiren Tüfenkci, karekodlu çekleri okutanların gitgide yaygınlaştığını gördüklerini söyledi. Bakan Tüfenci, piyasadaki karekodlu çek miktarına ilişkin de şunları söyledi:

"1 Ocak'tan 16 Ekim 2017'ye kadar, 350 bin 485 çek hesap sahibine 773 bin 180 çek koçanı verilmiştir. Bu yaklaşık 17 milyon çek adedine tekabül etmektedir. Biz bu sistem sayesinde bankaların kaç sayfa çek verdiğini, ne kadarının ibraz edildiğini anınında görebiliyoruz, izleyebiliyoruz. Şu anda Türkiye'de dolaşımda olan 17 milyon adet karekodlu çek var. Bunların bir kısmı kullanıldı, bir kısmı da kullanılmayı bekliyor."

- e-ticarete yeni düzenleme

Tüfenkci, elektronik ticaretin kayıt altına alınması için yürütülen çalışmalara ilişkin soru üzerine de e-ticaretin Türkiye'de yeni gelişen ve önü açık bir alan olduğunu belirterek, esnafın fazla meblağ ödemeden veya fazla bilgiye gerek kalmadan e-ticaret alanlarında da yer almalarına imkan sağlayacaklarını söyledi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen "torba tasarı"da konuya ilişkin düzenlemeye yer verildiğini, Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'a madde eklendiğini anlatan Tüfenkci, düzenlemenin kısa sürede TBMM Genel Kurulu gündemine geleceğini bildirdi. Tüfenkci, düzenlemeyle e-ticaretin gelişiminin izlenebilmesi ve değerlendirilmesi amacıyla kamu kurum ve kuruluşlarının kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve diğer gerçek ve tüzel kişilerin bakanlığa bildirimde bulunması gerektiğini ifade etti.

Kanun kapsamında bakanlık tarafından istenilen bilgileri sunmayan gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişileri hakkında 5 bin liradan 20 bin liraya kadar idari para cezası uygulanacağına dikkati çeken Tüfenkci, şöyle devam etti:

"Şimdiye kadar bu noktada derli toplu bir izlenme mekanizması ve bildirim mekanizması yoktu. Bunun 2-3 faydası olacak. Bir, Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi üzerinden toplanan veriler sayesinde istatistiki bilgiler üretilecek. Üretilen veriler de ticaret alanında sağlıklı ve sürdürülebilir politikaların uygulanmasını sağlamış olacak. Bir de güvenli olmayan veya korsan veya günübirlik veya dolandırıcılık amacıyla kurulan siteler var. Bunların denetlenme noktasında da ve sitelerin gerçek sahiplerine ulaşabilmesi noktasında da gerçekten sıkıntılar vardı. Bunları da önlemek adına biliyorsunuz bakanlık olarak güven damgasını geliştirdik, bu noktada da bir adım atmış olduk. Bu komisyondan geçti. Vergisel anlamda da takip olacak, hangi sitelerin kim tarafından, nasıl kurulduğunun denetlenebilirliği açısından. Böylelikle haksız rekabetin de önüne geçilmiş olunacak."

- İstenmeyen SMS'ler

Tüfenkci, "torba tasarı"da, istenmeyen SMS'lerin yönetileceği bir sistem oluşturulmasını öngören düzenlemeye de yer verildiğini hatırlatarak, söz konusu sistemin şikayetlerin sonuçlandırılma süresini kısaltacağını ve süreci pratikleştirerek caydırıcı hale getireceğini vurguladı.

Sistem kapsamında Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile veri alışverişi sağlanacağını anlatan Tüfenkci, "Bu sistemle kısa zamanda şikayetler sonuçlanmış olacak." dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber