MHP: FETÖ mağduru garibanları koruyoruz

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, AKŞAM'dan Pınar Işık Ardor'un sorularını yanıtladı

Kaynak : Akşam
Haber Giriş : 01 Ekim 2018 07:45, Son Güncelleme : 01 Ekim 2018 08:47
MHP: FETÖ mağduru garibanları koruyoruz

MHP tarafından TBMM'ne sunulan af yasası teklifi tartışmaların odağında. Yasa taslağını hazırlayan MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız diğer siyasi partilere seslendi ve 'eksiklikler olabilir, gelin konuşalım' dedi. Ayrıca Yıldız'a göre bu teklif Meclis'ten nitelikli çoğunluk gerekmeden geçer.

Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız: FETÖ, yüz binlerce insanımıza telafisi mümkün olmayan mağduriyetler yaşattı. Aklınıza gelen birçok davada bu insanları sırf siyasi hasım gördükleri için yok etmeye çalıştılar. Bu insanların cezaları ağırlaştırılmış müebbetti. Göz önünde olanların kanun yollarıyla mağduriyetleri giderildi bir miktar. Ama fakir fukaranın meselesine kimse dönüp bakmadı. Buna biz el attık.

Partiniz 162 bin 989 tutuklu ve hükümlünün yararlanacağı cezalarda şartlı indirim öngören kanun teklifini TBMM Başkanlığı'na sundu. Teklifin detaylarını siz açıkladınız. İşkence, eziyet, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar, devlete karşı işlenen suçlar kapsam dışı sanırım. Biraz daha açar mısınız? Bu maddeleri nasıl belirlediniz?

Ülkemizin güney sınırlarındaki ülkelerde meydana gelen iç karışıklıklar, örgütler ve ülkeler arası çıkar çatışmaları vatanımızı doğrudan etkiliyor. Bunu fırsat bilen terör örgütlerinin ülkemiz içinde kanlı eylemlerde bulunduğu göz önüne alınmalıydı. O yüzden devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, milli savunmaya ve devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçlarını kapsam dışı bıraktık. Hayat hakkı, insan olmanın ve diğer insan haklarının kullanılmasının ön şartı. Hayat hakkına saldırı, bütün haklara saldırı demektir. Bu sebeplerle kapsam dışı tuttuk. Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar toplumda büyük infial yaratıyor. Hatta cezai yaptırımların daha da ağırlaştırılması konusunda beklenti var. Söz konusu bu suçlar da kapsam dışı bırakıldı. İşkence suçları insanlık suçudur ve hiçbir hal ve şartta işkencenin meşru ve mazur gösterilemeyeceği ortadır ve kapsam dışı. Keza "Eziyet" suçu da, işkence suçu ile aynı bölümde düzenlenmiş olmasından ötürü kapsam dışı bırakılmıştır. Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyetimizin kurucusu ve Milli Kurtuluş Savaşı'nın komutanıdır. Atatürk'ün manevi şahsiyetine yönelik saldırılarla işlenen suçlar kapsam dışı tutuldu ve son zamanlarda ahlaksızca saldırıları da görüyoruz.

Şartlı ceza indirimi toplumun bir kesimi tarafından doğru bulunmuyor. O kesimleri nasıl ikna edeceksiniz? 'Hırsıza ödül mü vereceğiz 'diyenler var.

"HER SORUYA AÇIK YÜREKLİLİKLE CEVAP VERDİM"

Gerek yaptığım basın açıklamasıyla gerek teklifi verdikten sonra TBMM'de grup odamızda ne yaptığımı ayrıntılarıyla açıkladım. Her türlü soruya da açık yüreklilikle cevap verdim. Buna rağmen bazı insanlar 'acaba af kapsamı dışında olan konulardan bir tartışma çıkartabilir miyiz' derdinde. Suç dediğimiz şey zaten iyi bir şey değil. Hangi suçu af kapsamına alsan eleştirilebilir. Mesela 'çimleri ezenler affediliyor' desek diyecekler ki; çevre düşmanı bu adam.

"FETÖ, YÜZ BİNLERCE İNSANIMIZA MAĞDURİYETLER YAŞATTI"

Şöyle bir gerçeklik var. Türkiye'de yıllar içinde meydana gelen sosyal ve ekonomik değişiklikler, gelir adaletsizliğinin yol açtığı yoksulluk ve ahlaki değerlerde aşınmanın yanı sıra, sağlıksız kentleşme, işsizlik, birçok mecradaki şiddet öğeleri suçların artmasına yol açtı. Tabii bir de FETÖ'cü hakim ve savcılar, geçmişte adalet mekanizması ve adalet duygusunda da derin yaralar açtılar. Kanun teklifinin amaçlarından biri de işte bu derin yaraların onarılmasını sağlamak. FETÖ'nün siyasi, ideolojik ve ekonomik olarak hasım gördüğü kişileri, hukuk görünümlü ancak hukuk dışı yöntemlerle tasfiye, cezalandırma ve yok etme yollarına başvurduğu bir hakikat değil mi? Yüz binlerce insanımıza telafisi mümkün olmayan mağduriyetler yaşattılar. Sahte raporlar, yalan tanıklar ve usulsüz dinlemeler ile binlerce kişiyi de tutukladılar. Ergenekon'dan tutunda aklınıza gelen birçok davada bu insanları sırf siyasi hasım gördükleri için muhtemel kendilerine tehlike gördükleri için yok etmeye çalıştılar.

"FAKİR FUKARAYA KİM SAHİP ÇIKACAK"

Bu insanların cezaları ağırlaştırılmış müebbetti. Şimdi bu insanlar çok göz önünde oldukları için kanun yollarıyla bu mağduriyetler giderildi bir miktar. Ama fakir fukaranın meselesine kimse dönüp bakmadı. Şimdi Feti Yıldız buna parmağını bastı. Tespitler doğru deniliyor. Bizde diyoruz ki; çözüm bulalım. Toplumumuzun barışmaya ihtiyacı var.

Cezaevlerinde doluluk oranı çok fazla diyorsunuz. Size de diyorlar ki; cezaevleri dolu diye af mı gelir?

"CEZAEVLERİMİZDE GÜVENLİK ZAFİYETİ ÇOKTAN OLUŞTU"

Cezaevlerindeki doluluk ve fiziki yetersizlikler, cezaevlerinin ıslah fonksiyonunu yitirmesine neden oldu. Bir kişinin tutuklu ya da hükümlü olması, onun insan haklarından mahrum olacağı anlamına gelmez ki. Hükümlüler yetersizlik sebebiyle nöbetleşe uyuyorlar. Cezaevlerimizde güvenlik zafiyeti çoktan oluştu. Biz bunu hatırlatıyoruz. Hükümler provakative edilebilir. Ceza avukatı olduğum için çok sık irtibatım var. Bir kere insan haysiyetine ve haklarına aykırı bir uygulama var. Bir insanı suç işlemişse tutuklarsın. Elbette çeksin. Ama o kişilere insanca yaşam hakkını sağlamak zorundayız. En basitinden insandan insana bulaşan hastalıklar bir anda yayılabilir. Tahrik edilebilirler.

Devlet buraları rehabilite edemiyor mu ki?

"SORUN ORADA DURUYOR, ÇÖZÜN O ZAMAN"

Edemiyoruz efendim. Edebilsek keşke. Böyle bir yara varken MHP görmezden gelseydi olmazdı. Bu bizim varlık sebebimize aykırı. Yaraya parmak basınca feryat çıkıyor. Ya sorun orada duruyor. Çözün o zaman. Ülkemizde siyasal anlamda köklü değişiklikler meydana geldi. Toplumlardaki bu tip köklü siyasal değişikler, genel bir barışmayı da gerekli kılar. Bu sebeplerle, cezalarda şartlı indirim konusuna toplumun bir kısmının destek çıkmadığı söylentileri asılsızdır.

Size eleştirilerden biri de 'af kapsamı dışını biliyoruz ama af içine giren suçları bilmiyoruz' şeklinde.

"BİZ BU METNE İDEOLOJİMİZİ DE AHLAK ANLAYIŞIMIZI DA YANSITTIK. "

Bizim 2004 yılında hazırlanmış 2005'den itibaren uygulamaya geçmiş ceza kanunumuz var. 5237 sayılı TCK. Bu konunda 345'in üzerinde suç düzenlemesi var. İstisna tuttuğumuz suçları yazmasak, faydalananlar şunlar dersek bunu kimse anlamaz. Cezada şartlı indirim de şu suçlar kapsam dışında diyoruz. Çok anlaşılır bir şey ve herkes rahat anlıyor. Bakın biz bu metne ideolojimizi de ahlak anlayışımızı da yansıttık.

Teklifin uyuşturucu kısmı da sanırım tepki çekti. Bu konuda mutlaka söyleyecekleriniz vardır. Neden af kapsamı içinde.

"BİZİM UYUŞTURUCU SATANI AFFETMEK GİBİ BİR GAYEMİZ YOK"

İnancımızla, ahlakımızla ve yaşantımız gereği uyuşturucu maddeyle mücadele eden ülkü ocakları ve MHP'dir. 'Temiz kanını kirletme' kampanyalarımız yıllarca sürdü. Bizim uyuşturucu kullananı, satanı affetmek gibi bir gayemiz yok. 'Bunları çıkartalım okulların önüne gelsin çocuklarımıza uyuşturucu satsın' diye bir amacımız olabilir mi? 252 bin tutuklu hükümlü var. Bunlardan 50 bin 800'ü uyuşturucu suçu. Bu çocuklar genel olarak Güneydoğulu çocuklar. Fakir çocuklar ve buradaki hikaye şu; bunlar içici. Öyle bir şebeke var ki; önce içici yapıyor sonra satıcı. Ama esrar, eroin üretenlerin hiç biri ne tutuklanıyor ne sorgulanıyor. Bu çocuklar kullanılıyor. Bu çocuklar bir aradalar. Suça çok yatkınlar. Bu çocukların hem PKK hem FETÖ tarafından kullanılması mümkün.

MHP olarak neden ısrarlısınız cezalarda indirim konusunda? Bu konuda toplumun genel görüşü için anket vs. çalışmanız oldu mu?

"BU BİR ZARURET ANKETE NE GEREK VAR"

MHP toplumla iç içe olan, her dönemde toplumun nabzını teşkilatlarıyla tutabilen bir parti. Biz bunun toplumsal bir zaruret olduğunu tespit ettik. Bunun yanı sıra, gerek şahsıma gerek Genel Merkezimize binlerce mektup, telefon ve ziyaretçi geliyor. Bunlardan ortaya çıkan husus, şartlı bir ceza indiriminin ciddi bir gereklilik olduğu. Böyle bir zaruret için anket yaptırmaya gerek olmadığı ortada sanırım.

Teklifinize TBMM ne der sizce? İttifak ortağınız AK Parti'nin ceza indirimi konusuna çok sıcak bakmadığını biliyoruz. Sayın Erdoğan'da ABD ziyareti öncesi konuyla ilgili olarak 'Af konusu eğer bir suç devlete karşı işleniyorsa devletin bunu af yetkisi olabilir. Fakat şahıslara karşı işleniyorsa bunun af yetkisi devlette değildir.' demişti. Siz hiç görüşme yaptınız mı?

"MİLLETİN MECLİS'İ MİLLETİN BU İHTİYACINA KARŞILIKSIZ KALMAYACAKTIR".

Sayın Cumhurbaşkanı, ABD ziyareti öncesinde yapmış olduğu açıklamada, 'Gelsin, görürüz, bakarız, üzerinde çalışırız' ifadelerini kullandı. Bu açıklama oldukça net. Basından öğrendiğimiz kadarıyla AK Parti ve diğer partiler, sunmuş olduğumuz kanun teklifi üzerinde çalışmaya başlamışlar. Biz, olumlu dönüşler olacağı düşüncesindeyiz. Bizce milletin Meclis'i milletin bu istem ve ihtiyacına karşılıksız kalmayacaktır.

PINAR IŞIK ARDOR

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber