Mortgage krizi nasıl doğdu?, Türkiye'yi nasıl vurdu?

Kaynak : Radikal
Haber Giriş : 18 Ağustos 2007 09:10, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:00

Son dönemde tüm dünya piyasalarında sert hareketler yaşanıyor. Borsalar bazı günler büyük değer kayıpları yaşarken, dünyanın çeşitli bölgelerinden gelen batık fon haberleri piyasalardaki tedirginliği artırdı. Peki piyasalar bugünlere nasıl geldi?

2006 yılının ikinci yarısında ABD'de konut sektöründe durgunluk başladı. Ardından FED'in faiz artırması, değişken faizle kredi kullananlara yansıdı. Aylık ödemeler arttı, geri ödemelerde sorunlar çıktı.

Konut değerleri düştü, menkul kıymet değerleri geriledi. Sonuçta likidite sorunu başgösterdi. Yüksek riskli kredilere yatırım yapan fonlar sıkıntıya girdi.

İlk batış haberi Haziran 2007'de yatırım bankası Bearn Stearns'den geldi. 2.6 milyar dolarlık mortgage kredileri yatırımı yapan iki fon battı. Bu durum global piyasalardaki endişeleri artırdı ve borsalarda satışlar başladı.

Sıkıntı temmuzda Avustralya'da ortaya çıktı. Basis Capital'in 275 milyon dolarlık, Absolute Capital'in de 177 milyon dolarlık fonu battı. Temmuzdan sonra sorun Avrupa'da da kendini gösterdi.

IKB Deutsche Industriebank 8 milyar avroluk fonuna ilişkin ödeme güçlüğünü açıkladı. Bu arada ABD'de Sowood Capital 3 milyar dolarlık fonunun, Bear Stearns de bu kez 850 milyon dolarlık fonlarının battığını açıkladı.

Alman devlet bankası kfW IKB'nin borçlarına garanti verirken, FED Başkanı Bernanke sorunların genele yayılmayacağını söyledi. Bu açıklamalar piyasaları biraz olsun rahatlattı. Ancak ağustosun ilk günlerinde Fransız bankası BNP Paribas, 1.6 milyar dolarlık üç fonun işlemini durdurdu.Böylece kredi sorununun Avrupa'da da yayıldığı kesinleşti. Endişeler arttı ve piyasalar toz duman oldu.

Başta Dow Jones olmak üzere Avrupa ve Asya piyasalarında ciddi düşüşler gündeme geldi. Gelişmekte olan ülkelerden para çıkışları yaşandı.

Geçen hafta yüksek riskli mortgage kredilerindeki sorunun başka bölgelere yayılmasını önlemek için tüm dünyada merkez bankaları harekete geçti. Avrupa ve ABD merkez bankalarının öncülük ettiği müdahale ile piyasalara yaklaşık 350 milyar dolara yakın likidite enjekte edildi.

Likidite desteğinin nedeni özetle şöyle: Konut kredisi firmaları alacaklarını teminat gösterip piyasaya tahvil sattı. Kendi firmaları sıkıntıya girince tahvillerin değeri hızla düştü. Bunları satın alan yatırım fonları ve bazı büyük bankalar kısa sürede büyük zarara uğradı. Büyük bankalar riskli müşterilerine borç vermeyi kesti. Bu nedenle likidite krizi yaşandı ve merkez bankaları para enjekte etti.

Yine bu hafta başında ABD'nin en büyük konut kredisi sağlayıcısı Country wide şirketinin notu düşürülünce Wall Street'te panik başladı. Uluslararası yatırım ve danışmanlık firması Merrill Lynch, yatırımcılarına bu sözü edilen şirket hakkında, para bulmaya çalıştı. Likidite sorunu artarsa batabilir, şeklinde not geçmesi, yangını büyüttü.

Önceki gün de nakit bulamayan yatırım fonları ne var ne yok sattı. Bu panik satışlar altın fiyatını bile düşürdü. Dünya ekonomisi yavaşlar endişesiyle petrol ve maden fiyatları da geriledi.

Dow Jones liderliğinde bütün dünya borsaları sert bir düşüş trendine girdi. Bu gelişme önceki gün Asya ile Avrupa'yı da aynı şekilde etkisi altına aldı. Japon Merkez Bankası, kısa vadeli faiz oranlarındaki yükselişi frenlemek için bankacılık sistemine 400 milyar yen verdi ama buna rağmen oranlar yüzde 0.53 ile 0.55 puan aralığına çıktı.

ABD Hazine Bakanı Henry Paulson, global piyasalardaki dalgalanmanın büyüme hızına zarar vereceğini ancak Amerikan ekonomisinin bir resesyona sebep olmadan bu durumla başa çıkabilecek kadar güçlü olduğunu açıkladı.

Türkiye'yi nasıl vurdu?

Küresel yatırımcı bu fırtınada kendini riskten korumak için dolara dönmeye başladı. Bu yüzden Yeni Zelanda, Güney Afrika, Polonya, Türkiye ve Brezilya para birimlerinde sert kayıplar görüldü.

Sıcak para akışı yani 'ABD'den düşük faizle dolar bul, YTL'ye çevir, Türkiye'de Hazine Bonosu'na yatır' hareketi bir anda terse döndü. Ve önceki gün bazı yabancılar Türkiye'deki varlıklarını satıp YTL'yi dolara çevirip ülkesine döndü.

Yani dünyada ekonomik göstergeler dikkate alınmadı, hedge fonlarla ilgili gelişmeler çok yakından izleniyor. Kimse olayın boyutunu kestiremediği için belirsizlik hâkim.

Dünya piyasaları sistemdeki likiditeyi artırmak için iskonto faizinin yarım puan düşürerek yüzde 5.75'e çeken FED ile şimdilik rahatladı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber