Diş hekimlerinin 60. hükümetten beklentileri

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 04 Eylül 2007 14:16, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

ANKARA (İHA) - Diş Hekimleri Birliği Genel Başkanı Celal Korkut Yıldırım, diş hekimlerinin yüzde 70'inden fazlasının özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalıştığını belirterek, vatandaşların özel muayenehanelerden hizmet alabilmesi için gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını istedi.

Yıldırım, Türkiye'de ağız-diş sağlığı verilerinin genel sağlıktaki durumdan çok daha kötü olduğunun altını çizerek, "Ülkemizde neredeyse diş tedavisine ihtiyacı olmayan insan yok" dedi. Başkan Yıldırım, ağız-diş sağlığının genel sağlığın bir parçası ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından da belirtildiği gibi diş ve dişeti rahatsızlıklarının önlenebilir hastalıklar olduğunu ifade ederek, "Ülkemizde ağız-diş sağlığı verileri genel sağlıktaki durumdan çok daha kötüdür. Neredeyse tedaviye ihtiyacı olmayan insan yok gibidir. Bu durum gerek toplumumuza yeterli sağlık eğitiminin verilmemiş olmasından, gerekse kamunun sorumlu olduğu ağız-diş sağlığı hizmetlerini toplumun ihtiyacına yetecek şekilde organize edememiş olmasından kaynaklanmaktadır. Oysa toplumun bilinçlendirilmesi ve koruyucu hizmetlerin okul çağı öncelenerek yeniden yapılandırılması, ağız-diş sağlığı verilerinin hızla düzelmesini sağlayacaktır" diye konuştu.

Diş hekimlerinin yüzde 70'inden fazlasının özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalıştığını hatırlatan Yıldırım, Türkiye'de diş hekimliği hizmetlerinin en az yüzde 70 oranında özel sağlık hizmet sunucuları tarafından verildiğini kaydetti. "Ve doğal olarak bu kurum-kuruluşlardan hizmet alanlar, cepten ödeme yapıyorlar" diyen Yıldırım, şunları söyledi:

"Yani sağlık güvencesine sahip tüm bireyler ağız-diş sağlığı hizmetleri için de prim ödemekte, diş hekimliği hizmeti alma hakları olmalarına karşın, bu hizmetleri kamu kurumlarından alamadıkları için cepten para ödeyerek özel kuruluşlara yönelmektedirler. Kamu da çalışan diş hekimlerinin; değil ülkenin ağız-diş sağlığı hizmet ihtiyacını, halkın diş sağlığıyla ilgili talebini karşılama olanağı yoktur. Kamu hastanelerinde aylar sonrasına verilen randevular bunun somut örneğidir. 2006 yılında Sağlık

Bakanlığı'nın diş hekimliği tesislerinde verilen diş hekimliği hizmetleriyle toplumun ihtiyacını karşılaştırdığımızda, bu hizmetin karşılanamayacağı görülecektir. Halkımız ağız-diş sağlığı hizmetlerine ihtiyacı olmasına rağmen ve hizmete ulaşamazken, diş hekimleri de büyük yatırımlarla kurmuş oldukları muayenehanelerinde neredeyse boş oturmaktadır. FDI'aya (Dünya Diş Hekimleri Birliği) göre bir diş hekimi günde 15-20 girişimsel işlem yapabilir, oysa ülkemizde serbest çalışan bir diş hekimi günde ortalama 5-6 işlem yapmaktadır" dedi.

Yıldırım, Sağlık Bakanlığı'nca 2006 yılında ağız-diş sağlığı hizmetlerinde yaklaşık 11 milyon işlem yapıldığını kaydederek, "Bir yılda yapılan toplam tedavilerin ancak yüzde 20-25'i Sağlık Bakanlığı'nca karşılanabilmektedir. Genel sağlık hizmetlerinde ihtiyacın çoğunun kamu kurumları tarafından karşılanıyor olmasına rağmen, özel sağlık kurum ve kuruluşlarından da hizmet alınmaktadır. Ağız-diş sağlığı hizmetlerinde ise son derece yetersiz kamu yatırımları nedeniyle topluma hizmet verilememesine rağmen, muayenehanelerden yararlanma yoluna gidilmemektedir. Bir anlamda ağız-diş sağlığı hizmetleri ve çalışanları kendi kaderine terk edilmektedir. Ağız-diş sağlığı hizmetlerinin neredeyse tamamının muayenehanelerde verilebildiği unutulmadan ve ağız-diş sağlığı hizmeti verilen özel sağlık kurum ve kuruluşları arasında ayrımcılık yapmadan yani haksız rekabete neden olmadan, kamu başta muayenehaneler olmak üzere özel sağlık kurum ve kuruluşlarından ağız-diş sağlığı hizmeti almalıdır. Muayenehane ya da bireysel sağlık hizmet sunucularını sistem dışına bırakmak isteyen anlayış hizmetin verimliliğini değil, hizmette tekelleşmeyi amaçlamaktadır. Bu yaklaşım AB Parlamentosu'nun Lizbon Kararları ve AB ülkelerindeki diş hekimliği uygulamalarıyla çelişmektedir. Diş hekimliğiyle ilgili sorunlarımızın bir kısmını ve acil olanlarını genel hatlarıyla özetledik. Sorunların çözüm yolu ilgili meslek kuruluşunun görüşlerini de alarak, ülke ihtiyaçlarını önceleyen politikaların belirlenmesi, kamu-özel ayrımı yapmadan tüm ülke kaynaklarının harekete geçirilmesidir" şeklinde konuştu

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber