Eğitim Sen: Öğretmenler için getirilen unvanlar rekabet ortamı oluşturuyor
Eğitim-Sen'in Cinnah Caddesi'nde bulunan genel merkezinde basın toplantısı düzenleyen Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, 60. Hükümetin eğitime ilişkin programını değerlendirdi. Dinçer, AK Parti'nin 22 Temmuz Genel Seçimleri'yle ikinci defa tek başına iktidar olduğunu hatırlatarak, "Seçim sonrasında Başbakan'ın beyaz bir sayfa açma, toplumun tamamını kucaklama yönündeki vaatlerinin ne kadar gerçekçi olduğunu hep birlikte izleyeceğiz, göreceğiz" dedi.
Önceki gün Başbakan Erdoğan'ın okuduğu hükümet programına dikkat çeken Dinçer, başta ekonomi olmak üzere eğitim, sağlık ve diğer kamu hizmetleri alanında geçmiş dönemdeki uygulamaların devam edeceğini ileri sürdü.
AK Parti iktidarını, eğitim ve sağlığı paralı hale getirmekle suçlayan Dinçer, hükümetin alanları ticarileştirdiğini, uygulamaların bu doğrultuda devam edeceğini ifade etti. Dinçer, "Geçmiş AK Parti İktidarı döneminde eğitim bütçesi rakamsal olarak artmış olabilir. Ancak önemli olan yaşanan artışın, artan öğrenci sayısı, derslik, okul ve personel ihtiyacını karşılayabilecek düzeyde olup olmadığıdır" diye konuştu.
Eğitim sorunlarına çözüm üretebilmek için atılacak en somut adımı kamu yatırımlarının artmasına bağlayan Dinçer, Başbakan'ın "Öğretmen alımlarına, terfi ve tayinlerinde adam kayırma uygulamalarına son verilmiştir" sözlerinin gerçeği yansıtmadığını iddia etti.
Eğitim-Sen olarak 12 yıllık kesintisiz eğitimi yeterli görmediklerini kaydeden Dinçer, "2 yıl okul öncesi, 9 yıl ilköğretim ve 4 yıl çok amaçlı ortaöğretim olmak üzere toplam 15 yıl mecburi ve kesintisiz eğtimi hayata geçirmek mümkündür" şeklinde konuştu. Dinçer, öğretmenler için getirilen unvanların da rekabet ortamı oluşturduğunu, çalışma barışını zedelediğini öne sürdü.
Dinçer, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. AK Parti'den ve iktidara yakın isimlerden, yeni anayasada baş örtüsü yasağına ve kılık-kıyafete ilişkin değişiklik yapılmayacağına dair yapılan tüm açıklamalara rağmen bir gazetecinin "Hükümet, baş örtüsüne ilişkin yeni anayasada yer vermeyi düşünüyor. Bu konudaki görüşünüz nedir" şeklindeki sorusu üzerine Dinçer, "Hükümet, baş örtüsü konusunda samimi değil, tabana mesaj vermek peşinde. İktidarın böyle bir niyeti varsa da yapamayacakları kanısındayım. Kaldı ki üniversiteler kamusal alanlardır. Kamusal alanlarda, hizmet alanlarında kılık ve kıyafete ilişkin ölçüler bellidir" ifadelerini kullandı.