Mecburi hizmete gitmemek için, sahte evlilik yaptılar
Bayan Doktor S.Ç., mecburi hizmet görevi çıkınca İstanbul'da görevli Ö.K. (yanda) ile nikah kıydı. 2 ay sonra da Z.E. ile düğün yaptı.
Sağlık Bakanlığı, Türkiye'nin Doğu bölgelerine doktor gönderebilmek için her yolu denerken, gitmek istemeyen bazı hekimler de ilginç yöntemler buluyor.
İstanbul'da Zaman'ın tespit ettiği iki olay akıllara durgunluk verecek nitelikte. Mecburi hizmet bölgelerine atanan doktorlar, sahte evlilik yoluyla tayinlerini durdurmuş. Ankara kulislerine kadar yayılan söylentilere göre, bu tür anlaşmalar için en az 15 ila 25 bin YTL arasında para isteniyor. Söz konusu iddialara örnek teşkil eden iki olay da Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde yaşandı. Uzmanlığını tamamlayan bayan doktor S.Ç, Bingöl'e tayini çıktıktan bir gün sonra Kartal Kadın Doğum Hastanesi'nde görevli asistan doktor Ö.K. ile resmî nikâh yaptı ve eş durumundan tayinini durdurdu. Ancak aynı bayan doktorun, 2 ay sonra başka biriyle Antalya'da düğünü vardı. Resmî olmayan bu evlilik, düğün fotoğraflarıyla belgelendi. Aynı hastanede uzmanlığını tamamladıktan sonra mecburi hizmet bölgesine tayini çıkan bayan doktor H.N. de benzer bir yol izledi. Çalıştığı hastanedeki asistanlardan İ.K. ile evlendi. Eş durumundan tayinini İstanbul'daki başka bir hastaneye aldırdı. Birkaç ay sonra da eşinden boşandı.
Sağlık Bakanlığı'nın mecburi hizmet uygulaması 2005'te çıkan bir yasayla yürürlüğe girdi. Buna göre, tıp fakültesi mezunları ile uzmanlık eğitimini tamamlayan tüm doktorlara Doğu bölgelerindeki illerde özellikle geri kalmışlık derecesine göre 300 ile 600 gün arasında çalışma mecburiyeti getirildi.
Doğu ve Güneydoğu illerine 2006 yılı başından bu yana 11 bin doktor ataması yapılırken bunlardan bin 243'ü evliliklerini gerekçe göstererek tayinlerini durdurdu. Eş durumu atamalarının büyük çoğunluğu da İstanbul, Ankara ve İzmir'e yapıldı. Sağlık Bakanlığı, eş durumundan mecburi hizmet bölgelerine gitmeyen doktorlardan ne kadarının gerçek, ne kadarının kağıt üzerinde olduğunu araştırırken, Zaman İstanbul Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde yaşanan çarpıcı bir olaya mercek tuttu. İddialara göre, asistanlık yapan S.Ç. 2007 yılı başında eğitimini tamamladı ve uzman doktor oldu. Yasa gereği tayini Bingöl Devlet Hastanesi'ne çıktı. Bayan doktor, 5 Haziran 2007 tarihindeki tayinden bir gün sonra Kartal Kadın Doğum Hastanesi doktorlarından Ö.K. ile Eminönü Evlendirme Dairesi'nde nikah kıydırdı. Böylece düğün yapmadan resmiyette evlenmiş oldu. Evliliğini gerekçe göstererek bakanlığa başvuran S.Ç'nin Bingöl'e yapılan tayini eş durumundan dolayı temmuz ayı içinde değiştirildi. Bayan doktor, tekrar İstanbul'da görev yaptığı hastaneye verildi. Mecburi hizmet görevinden kurtulan S.Ç. ilginç bir evliliğe daha imza attı. 18 Ağustos 2007'de Antalya Gazipaşa'da bir çay bahçesinde düğün yapan doktor, ailesi, arkadaşları ve yakınlarının karşısına resmi evlilik yaptığı Ö.K. ile değil, Z.E. isimli bir teknisyenle çıktı.
'Benden habersiz başkasıyla evlenmesi mümkün değil'
Biri resmi iki farklı evlilik yapan S.Ç., önce düğünü inkar etti; ancak fotoğrafların olduğu hatırlatılınca "Özel sebeplerim var. Size açıklayamam." dedi. Ö.K. ile evlendiklerini, ancak ailelerin bu olaydan haberdar olmadığını savunan bayan doktor, şöyle devam etti: "Ben Ö. Bey'le evliyim. 18 Ağustos'taki düğün ise benim çok özelim. Düğünü ailevi nedenlerle yaptık, bunu size anlatamam. İnsanlar istemeden de böyle şeyler oluyor bazen."
Z.E. isimli teknisyen ise önce bayan doktorun eşi olduğunu kabul etti; ancak iddialar anlatılınca "Ben S. Hanım'la evli değilim, arkadaşız. Bu konunun araştırılması anlamsız." dedi. S.Ç ile resmi nikah kıydıran Ö.K. da eşinin 18 Ağustos'ta başka biri ile düğün yaptığının hatırlatılması üzerine, "Bundan haberim yok. Benden habersiz evlenmesi mümkün değil." karşılığını verdi.
Bakanlık: Savcılığa müracaat ederiz
Birkaç yıl öncesine kadar istismar olaylarının daha çok olduğunu anlatan Sağlık Bakanlığı Personel Genel Müdür Yardımcısı Hakkı Öztürk, bakanlığın bu tür olayları önlemek için yoğun çaba sarf ettiğini söyledi. Öztürk şunları anlattı: "Eş durumu meselesi anayasal bir hak. Ancak biz eş durumu tayini için özel şartlar istiyoruz. Bu tür atamalar için ya eşin asistan olması ya da asker, hakim, savcı gibi yönetici olması gerekiyor. Aksi durumlar kabul edilmiyor. Ayrıca, evlilik cüzdanlarının noter tasdikli onayları ya da vukuatlı nüfus kayıt örneklerini istiyoruz. Buna rağmen resmiyette başka, yaşantıda başka evlilikler varsa Sağlık Bakanlığı'nın bunları bilmesi mümkün değil. Neticede bizler evraklara bakıyoruz." Bakanlık, eş durumu tayinlerinde kişilerden her ocak ayında yeniden belge istiyor. Doktorlar da, boşanma durumlarında sağlık müdürlükleri aracılığı ile bakanlığa bilgi vermek zorunda. Bu bilgi bakanlığa ulaşır ulaşmaz adı geçen doktor kuraya giriyor ve devlet hizmeti için bir ile görevlendiriliyor. Sahte evliliklerde, tayin işlemi durdurulunca çiftler boşanıyor.
Tuncer Çetinkaya