Barış Terkoğlu ve 2 sanık hakkında tahliye kararı

Libya'da görev yaptığı esnada şehit düşen MİT mensubunun kimlik bilgilerinin ifşa edilmesine ilişkin 1'i firari 8 sanığın yargılandığı davada Barış Terkoğlu, Aydın Keser ve Ferhat Çelik hakkında tahliye kararı verildi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 24 Haziran 2020 21:51, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01
Barış Terkoğlu ve 2 sanık hakkında tahliye kararı

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensuplarının ifşa edilmesine ilişkin 8 sanığın yargılandığı davada, tutuklu sanıklar Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu ve Yeni Yaşam gazetesi çalışanları Aydın Keser ile Ferhat Çelik'in adli kontrolle tahliyesine karar verildi.

İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, sanık avukatlarının taleplerinin alınması ve duruşmaya bir süre ara verilmesinden sonra ara kararını açıkladı.

Tutuklu sanıklar Barış Terkoğlu, Aydın Keser ve Ferhat Çelik'in, üzerlerine atılı suç vasfına göre delillerin toplanmış olması, tutuklulukta geçirmiş oldukları süre ve kişilik halleri nazara alındığında kovuşturmada adli kontrolün de yeterli olabileceği gerekçesiyle tahliyelerine hükmetti.

Bu sanıklar hakkında "yurt dışına çıkış yasağı"ndan oluşan adli kontrol tedbiri uygulanmasını da hükme bağlayan heyet, tahliye edilen Aydın Keser ve Ferhat Çelik hakkında ayrıca, "ikametlerinin bulunduğu il sınırını terk etmeme" şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verdi.

- Dosya mütalaa için savcılığa gönderilecek

Diğer tutuklu sanıklar Barış Pehlivan, Murat Ağırel ve Hülya Kılınç'ın ise, atılı suçun vasıf, mahiyeti ve somut delillerin mevcudiyetine göre tutukluluk hallerinin devamını kararlaştıran heyet, firari sanık Erk Acarer hakkında yakalama kararının devamına ve derhal beraat kararı verilmesi talebinin reddine hükmetti.

Dosyanın, sanık avukatlarının yargılamanın genişletilmesi taleplerinin olmaması halinde mütalaasını hazırlaması için cumhuriyet savcısına gönderilmesine karar veren heyet, duruşmayı 9 Eylül'e erteledi.

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensuplarının ifşa edilmesine ilişkin 8 sanığın yargılandığı davada tutuklu sanıkların savunmaları alındı.

İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, şehit MİT mensubunun cenazesine ilişkin 3 Mart 2020'de Odatv'de yayınlanan haberi yapan tutuklu sanık Hülya Kılınç, suçlamaları kabul etmedi.

Kılınç, "Libya şehitlerinden birinin Manisalı olduğu ve askeri tören yapılmadan defnedildiğini günler sonra köy muhtarının sosyal medyada yapmış olduğu bir paylaşımından öğrendim ve çok şaşırdım. Bir şehit için askeri tören yapılmaması gazetecilik açısından haber değeri taşıyan önemli bir olaydır. Muhtar, 'Libya şehidinin köylerinden olduğunu, askeri tören yapılmadığını' söyledi. Odatv'den Barış Pehlivan'a mesaj yazarak, 'isterlerse haberi araştırabileceğimi' söyledim." dedi.

- "Araştırma sonucunda MİT personeli olduğunu öğrendim"

Barış Pehlivan'ın kendisine haberi yayımlayabileceklerini ve çekmesi halinde mezarın fotoğrafını da habere ekleyebileceğini söylediğini aktaran Kılınç, "Barış Pehlivan'la da muhtarla da yaptığım görüşmelerde şehidin asker olduğunu sanıyordum. Görüşmelerimde haber konusu, Libya'da şehit olan askerle ilgili tören yapılmamasıydı." ifadesini kullandı.

Kılınç, yaptığı araştırma sonucunda şehidin MİT personeli olduğunu öğrendiğini de belirterek, şehidin adı, soyadı, fotoğrafı, 'Teşkilat Başkanı' yazılı çelengi, cenazenin vatandaşlarca taşınmasını, cenazeye katılan belediye başkanını, milletvekilini, siyasi parti ilçe başkanlarını fotoğraflardan gördüğünü kaydetti.

- "Şehidin fotoğraflarını birçok yerde haber olarak gördüm"

Yazılı savunmasını mahkeme heyetine sunan tutuklu sanık Barış Pehlivan, kendilerine yöneltilen suçlamaların yersiz olduğunu savunarak, suçlanmalarıyla ilgili kronolojik bir sunu gerçekleştirdi.

Pehlivan, 3 Ocak 2020'den 3 Mart 2020'ye kadar yaşananları anlatarak, şunları söyledi:

"Hülya Kılınç, bana haber metnini ve fotoğraflarını attı. Haberle hemen ilgilenmedim. Daha sıcak konular vardı gündemde. Akşama doğru haber metnini açtım. Şehit MİT mensubu olduğu için ilk olarak, açık kaynaklardan bir de ben teyit etmek istedim. Muhtarın paylaşımı dışında başka nerelerde isminin geçtiğini internetten arattım. Amacım, daha önce nerelerde alenileşip alenileşmediğini bulmaktı. Bu, benim habere dair yayın kararımı etkileyecekti. Açık ismini Google'da arattığımda, Milletvekili Ümit Özdağ'ın basın toplantısının haberlerini ve videolarını buldum. Yani o anda, haberi yayınlamadan önce şehidin fotoğraflarını, isim ve soyadını, nasıl şehit olduğunu, MİT mensubu olduğunu, cenazeden bazı görüntüleri ayrıntılarıyla birçok yerde haber olarak gördüm."

Pehlivan, ifşa olmasına rağmen, şehidin ailesini düşünerek, onlara bir zarar gelmesin diye, cenazenin kaldırıldığı köyün ve mahallenin adını, mezarlığın adını, şehidin soyadını, anne ve babanın adı ile soyadını yayımlamadıklarını ifade etti.

Barış Pehlivan, "Odatv'nin yayımladığı 'Libya'da şehitlerimiz var' haberi değil. Bu, 'Libya'da şehit olanlar MİT mensubuydu' haberi de değil. Bu, bir şehidin cenazesinin haberi sadece. Şehidin asker ya da istihbaratçı olmasıyla ilgilenmiyorduk biz." dedi.

Haberlerinde ifşa olmadığını, kendilerinden önce ifşa edilen bilgiler bulunduğunu söyleyen Pehlivan, bu nedenle suçtan bahsedilemeyeceğini öne sürdü.

- Barış Terkoğlu

Savunması sorulan tutuklu sanık Barış Terkoğlu da cenazeyle ilgili daha önce konuşan ya da paylaşım yapanlarla ilgili harekete geçilmediğini ancak olayı Odatv'nin haberleştirmesinden sonra soruşturma başlatıldığını iddia etti.

Terkoğlu, çok sayıda üst düzey devlet görevlisini eleştiren yazılar yazdığını ifade ederek, MİT'in dokunulmaz olup olmadığını sordu.

- Savcı tutuklulukların devamını istedi

Tutuksuz sanık Eren Ekinci'nin savunmasının da alındığı duruşmada, biri muhtar iki tanığın bilgisine SEGBİS aracılığıyla başvuruldu.

Beyanların alınmasının ardından talepleri sorulan cumhuriyet savcısı, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamını ve mütalaasını hazırlaması için dosyanın kendisine gönderilmesine karar verilmesini istedi.

Duruşma, sanık avukatlarının taleplerinin alınmasıyla devam ediyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber