Köpekler üniversiteye indi, yetkililer 'köpek timi' kurdu

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 15 Kasım 2007 18:00, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:59

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ), 15 köpeğin saldırısıyla yaralanan öğrenciden sonra kampusta köpekler için tim oluşturdu. Olay anını anlatan bayan öğrenci, şoku hala üzerinden atamadığını söyledi.

Van'da 7 Kasım günü öğle saatlerinde başıboş 15 köpeğin saldırısına uğrayan ve olayda büyük yara alan Fen Edebiyat Fakültesi İngilizce Dili Tarihi 4. sınıf öğrencisi Sunay Arslan'ın durumu sonrası üniversitede bir tim kuruldu.

Timin görevinin kampus içerisine giren tüm köpekleri takip etmek olduğunu belirten YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Ceylan, köpeklerin uyuşturularak il dışına çıkarılacağını kaydetti.

Göreve geldiği tarihten itibaren Van Belediye Başkanlığı tarafından görevlendirilen ekiplerin yüzün üzerinde köpeği uyuşturarak il dışına götürdüğünü belirten Ceylan, tüm önlemlere rağmen köpeklerin kampus içerisine girmelerine engel olamadıklarını ifade etti. Çözüm olarak bir tim kurduklarını belirten Ceylan, "Güvenlik elemanlarımızdan ve çalışanlarımızdan bir tim oluşturduk. Şimdi sürekli olarak o işle uğraşacaklar. Veteriner Fakültesi'nde kısırlaştırma yapılıyor. Fakat başa çıkamıyoruz. Çünkü sadece onlar kalmıyor. Dışarıdan sürekli yenisi geliyor. Bu yüzden bir tim kurduk. Sadece bu köpeklerin gelişiyle uğraşacaklar. Sokmamaya çalışacaklar veya içeriye girmiş ise içeride bertaraf etmenin yollarını arayacağız. Dediğim gibi bertaraf etmek öldürmek değil katiyen. Hayvanları uyuşturarak uzaklara götürüp uzaklaştırmak. Zaten başka da çıkar yolumuz yok." diye konuştu.

Olayı yaşayan ve saldırı anını anlatan Sunay Arslan, şoku henüz üzerinden atamadığını söyledi.

Omuz, kafa, bacaklar ve sırtında birçok köpek ısırığı olan Arslan, imdadına zamanına yetiştiklerini, aksi takdirde köpeklerin kendisini parçalayacağını belirtti.

Arslan, "11.20'de dersim bitmişti. Oradan sosyal tesislere gideyim dedim. Sosyal tesisler yoluna giderken kısa yoldur diye patika yoldan gideyim dedim. Arazinin ilk girişinde iki köpek vardı. Saldırmadılar, havlamadılar ki aklıma öyle bir şey bile gelmedi zaten. Ben yola devam ettim. İlerledikçe karşımda üzerime gelen bir sürü köpeği fark ettim. Bir birlerine havlamaya başladılar. Sürekli yurt civarında bir birlerine saldırmadan havlamaları oluyordu. Bende sadece bir birlerine havlarlar diye düşündüm. Hiç önemsemeden devam ettim. Fark ettim ki hepsi birleşip bana doğru gelmeye başladı. Bu sefer geri dönüp yavaş yavaş gideyim dedim. Koşarak gittiğimde saldıracaklarını düşündüğüm için yavaş yürümeye başladım. Sürekli gözüm arkadaydı. Onlarla aramda yarım metre kaldığında hepsi bir anda üstüme çullandı. Bu esnada koşmaya başladım. Koşmaya başladıktan bir iki dakika sonra tökezledim. Ayağım taşa takıldı ve yere düştüm. Hepsi toplandı etrafımda. Sayı olarak çok fazlaydılar ama sayıları hakkında bir rakam söyleyemem. Etrafımı çevirdiler. Kalkmama bile izin vermediler ve yerde süründürdüler. Başta çok direndim. Çığlıklarım hiç dinmedi zaten. Etrafta kimse yoktu. O saatler ders saatleriydi. Daha sonra destek geldi. Bilincimi kaybetmedim. Baygınlık filan olmadı. Sadece acı çekiyordum, şoktaydım ve çok çok üşüyordum" şeklinde konuştu.

Ambulansla YYÜ Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldığını belirten Arslan, tedavilerinin yapıldığını söyledi.

Olayın şokunu üzerinden atamadığını anlatan Arslan, "Tedavilerim yapıldı. Ameliyata alındım ve yaralarım hepsi yıkandı. Dikişler atıldı. Birinci güne nazaran iyiyim. Ama tam olarak iyi miyim onu söyleyemem. Şok atlatılır mı sekizinci günde onu da bilemiyorum. Doktorlar bana bilgi vererek taburcu olmamı istediler. Yaralar omuzda, kafada ve bacaklarımda. Onlar şimdi iyileşiyor durumda. Kuduzla ilgili olarak olay anında üç köpek öldürülmüş. Onlardan alınan numunelerin sonuçları Ankara'dan gelecek denildi. Bana resmi bir belge gelmedi. Üniversiteye tekrar gittiğimde o korku olur mu şimdiden söylemek yanlış olur. Eğer bir iki dakika daha gecikseydi o arkadaşlar eminim ki param parça olacaktım. Çünkü o kadar hızlılardı ki artık tamam ben canlı canlı ölüyorum dedim. Artık bıraktım kendimi direnemiyordum. Kampus da köpek her yerde geziniyor. 4 yıldır buradayım ve hemen hemen her yerde çok rahat geziniyorlar. Daha önce de vakalar olmuş. Ama bu kadar büyük olmamış." dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber