Akademik alımda, yazılı ve sözlü sınav sonuçlarına itiraz hakkı neden yok!

Öğretim görevlisi ve araştırma görevlisi alımlarında bilim sınavlarına itiraz sürecinin işletilmemesi ve sınavların jürilerin bütünüyle keyfine bırakılması hak mağduriyetlerine sebebiyet oluyor!

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 17 Ağustos 2021 10:17, Son Güncelleme : 09 Ağustos 2021 11:30
Akademik alımda, yazılı ve sözlü sınav sonuçlarına itiraz hakkı neden yok!

Bu mecrada sıkça gündeme aldığımız öğretim görevlisi ve araştırma görevlisi kadrolarına başvuru şartları, ön değerlendirme ve giriş sınavlarını düzenleyen "Öğretim Üyesi Dışındaki Öğretim Elemanı Kadrolarına Yapılacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sınav ile Giriş Sınavlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik"in uygulanmasında gördüğümüz sorunlu alanları farklı konular özelinde gündeme getirmeye gayret ediyoruz.

Bu yazımızda, öğretim görevlisi ve araştırma görevlisi kadroları sınavlarında yaşanan sıkıntıları dile getirerek çözüm önerileri sunacağız.

Öğretim görevlisi ve araştırma görevlisi alımlarının yazılı/sözlü sınavlarını yapan jüriler mezkur Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin 1 inci fıkrasında yer alan "Yükseköğretim kurumlarında giriş sınavı jürisi; fakültelerde dekanın; konservatuar, enstitü, yüksekokul ve meslek yüksekokullarında müdürün önereceği, biri ilgili anabilim dalı başkanı, anabilim dalı başkanı yoksa bölüm başkanı, yabancı diller yüksekokullarında ise yüksekokul müdürü olmak üzere en az sekiz öğretim üyesi arasından ilgili yönetim kurulunca seçilecek üç asıl bir yedek üyeden oluşur. Asıl üyelerden birinin ilgili anabilim dalı başkanı, anabilim dalı başkanı yoksa bölüm başkanı, yabancı diller yüksekokullarında ise yüksekokul müdürü olması ve seçilecek üyelerin, atama yapılacak öğretim elemanı kadro unvanının gerektirdiği görev alanı ile ilgili olması esastır." düzenlemesine göre kurulmaktadır.

İlgili yönetmeliğin 11 nci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca jüriler yazılı ve sözlü sınavın nesnel, ölçülebilir ve denetlenebilir olmasını sağlamakla yükümlü kılınmıştır.

Uygulamada jürilerin yapmış olduğu sınavın yargı dışında denetime tabi olmaması adayların sınavlarda hak mağduriyetlerine sebep olmaktadır. Bu durumu yakın bir tarihte bir Üniversite tarafından yapılan öğretim görevlisi alımı özelinde dikkatlerinize sunmak isteriz.

Yukarıdaki tabloya göre öğretim görevlisi alım sınavına giren 6 (altı) adaydan en yüksek notu alan 13 puan en düşüğü ise sıfır almıştır. Burada şunu belirtelim, sınavın usule uygun yapılmadığını söylemiyoruz. Sadece dikkat çekmek istediğimiz nokta; bütün adayların bu kadar düşük not alması sınavın ilgili alan mezunlarının bilgisini ölçebilecek düzeyde yapılıp yapılmadığı hususunda oluşan soru işaretidir. Yüksek lisans mezunu olan ve bazıları doktora yapan bu kişilerin alanlarıyla ilgili bilgi ve yetkinliklerini ölçen bir sınavda en yüksek olarak 13 puan alması sorgulanması gereken bir durumdur.

Burada önerimiz, yönetmelikte denetlenebilir olması gereken sınavların yargı ve Kamu Denetçiliği Kurumu dışında bir denetime tabi olmamasıdır. Anılan yönetmelik sınava giren adaylara herhangi bir itiraz süreci tanımamaktadır. Halbuki birçok personel alımında olduğu gibi öğretim görevlisi ve araştırma görevlisi alımlarında da yazılı/sözlü sınav notlarına itiraz süreci işletilmeli ve bunun üniversitelerin keyfine bırakılmayarak ilgili yönetmelikte yer alması gerekmektedir.

Öte yandan, diğer bir önemli durum ise jüriler tarafından adayların başvurduğu alanın dışından sorular yöneltmesidir. Örneğin, yukarıdaki Üniversite özelinde bakarsak, Büro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığı programında ilan edilen kadro için sınavda sorulacak soruların bu alandan olması beklenir. Ancak, birçok alımda ilan edilen alan yerine jürinin kendi uzmanlık alanında sorular sorulmaktadır. Bu durum, sınava giren adayların ilgili program için öngörülen temel bilgi ve becerilerinin ölçülememesine neden olmaktadır.

Sonuç olarak, öğretim görevlisi ve araştırma görevlisi alımlarında bilim sınavlarının jürinin insafına bırakılmaması için bir takım tedbirlerin alınmasının faydalı olacağı, özellikle yazılı/sözlü sınavlara itiraz mekanizmasının işletilerek yönetmelikle bu hususun güvence altına alınması gerekmektedir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber