Hangi Evlilikler Daha Başarılı

Başarılı olan evlilikler...

  1. Ceyda ERENOĞLU / HT GAZETE    21. yüzyılın en tartışmalı kurumlarının başında gelen evlilik, günümüz yaşam şekline uygun mu? İlişkileri içinden çıkılmaz hale getiren kadınlar mı yoksa erkekler mi? İlişki içinde erkek ne istiyor kadın ne yapmıyor, kadın ne istiyor erkek ne yapmıyor? Her iki cinsin en sık yaptığı hatalar neler?

    Ceyda ERENOĞLU / HT GAZETE 21. yüzyılın en tartışmalı kurumlarının başında gelen evlilik, günümüz yaşam şekline uygun mu? İlişkileri içinden çıkılmaz hale getiren kadınlar mı yoksa erkekler mi? İlişki içinde erkek ne istiyor kadın ne yapmıyor, kadın ne istiyor erkek ne yapmıyor? Her iki cinsin en sık yaptığı hatalar neler?

  2. HANGİ EVLİLİKLER DAHA BAŞARILI?    -Farklılıklarla birlikte yaşamayı öğrenmiş    -İletişim becerileri olan    -Sorunların her evlilikte olabileceğini peşinen kabul ederek esas olanın birlikte sorun çözme becerileri geliştirmek olduğunu bilen    -Koşulsuz sevgi ve adanmışlığın egemen olduğu ailelerin çocukları uzun süreli ilişkileri daha iyi sürdürüyor.

    HANGİ EVLİLİKLER DAHA BAŞARILI? -Farklılıklarla birlikte yaşamayı öğrenmiş -İletişim becerileri olan -Sorunların her evlilikte olabileceğini peşinen kabul ederek esas olanın birlikte sorun çözme becerileri geliştirmek olduğunu bilen -Koşulsuz sevgi ve adanmışlığın egemen olduğu ailelerin çocukları uzun süreli ilişkileri daha iyi sürdürüyor.

  3. KADINLAR DEĞER GÖRMEK VE SEVİLMEK İSTİYOR    Kadınlar en çok kendilerine değer verildiğini, beğenildiklerini, dinlenip anlaşıldıklarını ve sevildiklerini görmek istiyor. Kadın erkeğin yaşadığı zorluğu anlamasını ve empati yapmasını beklerken erkek hızlı çözüm önerilerinde bulunmayı yeterli görüp “problem çözen tamirci” rolüne bürünüyor. Kadınlar ise duydukları çözüm önerilerinden çok duyulduklarını fark etmeyi, yaşadıkları zorlukların anlaşıldığını hissetmeyi arzuluyor.

    KADINLAR DEĞER GÖRMEK VE SEVİLMEK İSTİYOR Kadınlar en çok kendilerine değer verildiğini, beğenildiklerini, dinlenip anlaşıldıklarını ve sevildiklerini görmek istiyor. Kadın erkeğin yaşadığı zorluğu anlamasını ve empati yapmasını beklerken erkek hızlı çözüm önerilerinde bulunmayı yeterli görüp “problem çözen tamirci” rolüne bürünüyor. Kadınlar ise duydukları çözüm önerilerinden çok duyulduklarını fark etmeyi, yaşadıkları zorlukların anlaşıldığını hissetmeyi arzuluyor.

  4. MUTLU EVLİLİĞİN OLMAZSA OLMAZLARI    -İyi iletişim    -Birlikte sorun çözme becerileri    -Bir taraftan “biz” olmaya çalışırken diğer taraftan “ben”leri koruyabilmek

    MUTLU EVLİLİĞİN OLMAZSA OLMAZLARI -İyi iletişim -Birlikte sorun çözme becerileri -Bir taraftan “biz” olmaya çalışırken diğer taraftan “ben”leri koruyabilmek

  5. Ortak hedef ve amaçlar oluşturmak    -Güven duygusu verme    -Tahmin edilebilir ve tutarlı olma

    Ortak hedef ve amaçlar oluşturmak -Güven duygusu verme -Tahmin edilebilir ve tutarlı olma

  6. Hayallerini değil birlikte olduğu kişiyi tanıyıp sevme    -Rutin bir yaşamın içinde mutlu olabilmeyi becerebilme

    Hayallerini değil birlikte olduğu kişiyi tanıyıp sevme -Rutin bir yaşamın içinde mutlu olabilmeyi becerebilme

  7. Prof. Dr. Mehmet Sungur ve Prof. Dr. Doğan Şahin, günümüz evliliklerini ve yaşanan gerçekleri bilimsel veriler ışığında yazı dizimizde değerlendiriyor.

    Prof. Dr. Mehmet Sungur ve Prof. Dr. Doğan Şahin, günümüz evliliklerini ve yaşanan gerçekleri bilimsel veriler ışığında yazı dizimizde değerlendiriyor.

  8. Günümüz evliliklerinin yürüyenleri kadar yürümeyenleri de var. Boşanmalar o kadar arttı ki insan “Geçmişteki evlilikler mi daha başarılıydı yoksa o dönemde ‘Kol kırılır yen içinde kalır’ mantığı mı geçerliydi!” diye düşünmeden edemiyor. “Bunun en önemli nedeni evliliklerin yürümesi yolundaki beklenti ve kuralların değişmesi” diyor uzmanlar. Hal böyle olunca “Evlenmek bir haksa boşanmak da bir hak” diye düşünenlerin sayısı artıyor.

    Günümüz evliliklerinin yürüyenleri kadar yürümeyenleri de var. Boşanmalar o kadar arttı ki insan “Geçmişteki evlilikler mi daha başarılıydı yoksa o dönemde ‘Kol kırılır yen içinde kalır’ mantığı mı geçerliydi!” diye düşünmeden edemiyor. “Bunun en önemli nedeni evliliklerin yürümesi yolundaki beklenti ve kuralların değişmesi” diyor uzmanlar. Hal böyle olunca “Evlenmek bir haksa boşanmak da bir hak” diye düşünenlerin sayısı artıyor.

  9. Bir başka gerçek de şu; boşanmaların büyük bir ivmeyle artması giderek normalleştirilmesine ve bu konuyla ilgili olumsuzluğun rafa kaldırılmasına yol açıyor. Daha evliliğe geçiş aşamasında “Yürümezse boşanırım” şeklinde bir düşünce yapısı belirince evlilik kararı daha cesur alınıyor. Toplumlar ise sorunlara köklü çözümler üretmek yerine geçici önlemlere başvuruyor. Daha mı çok suç işleniyor? Alın size daha büyük hapishane!

    Bir başka gerçek de şu; boşanmaların büyük bir ivmeyle artması giderek normalleştirilmesine ve bu konuyla ilgili olumsuzluğun rafa kaldırılmasına yol açıyor. Daha evliliğe geçiş aşamasında “Yürümezse boşanırım” şeklinde bir düşünce yapısı belirince evlilik kararı daha cesur alınıyor. Toplumlar ise sorunlara köklü çözümler üretmek yerine geçici önlemlere başvuruyor. Daha mı çok suç işleniyor? Alın size daha büyük hapishane!

  10. Daha mı çok boşanma oluyor? Buyurun boşanmayı kolaylaştıran yasalar! Bunlar çözüm olabilir mi? Uluslararası Kognitif Terapiler Birliği Başkanı ve Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sungur, “Hayır” diyor ve sorunlarına rağmen birlikte olmayı isteyen ancak bunları nasıl çözeceğini bilemeyen çiftlere yardım edebilecek kurum ve profesyonellere ihtiyacımız olduğunu söylüyor.

    Daha mı çok boşanma oluyor? Buyurun boşanmayı kolaylaştıran yasalar! Bunlar çözüm olabilir mi? Uluslararası Kognitif Terapiler Birliği Başkanı ve Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sungur, “Hayır” diyor ve sorunlarına rağmen birlikte olmayı isteyen ancak bunları nasıl çözeceğini bilemeyen çiftlere yardım edebilecek kurum ve profesyonellere ihtiyacımız olduğunu söylüyor.

  11. HER SORUN BİR FIRSATTIR’    Sungur’a göre, her sorun çiftlerin birbirleriyle olan bağlarını güçlendirmek için sunulmuş bir fırsat demek. Problemli evliliklerde eşler birlikte sorun çözmek yerine ondan kaçmayı tercih ediyor. Daha kötüsü de var. Boşanan eşler bir sonraki beraberliklerinde de sorunlara katlanamıyorlar.

    HER SORUN BİR FIRSATTIR’ Sungur’a göre, her sorun çiftlerin birbirleriyle olan bağlarını güçlendirmek için sunulmuş bir fırsat demek. Problemli evliliklerde eşler birlikte sorun çözmek yerine ondan kaçmayı tercih ediyor. Daha kötüsü de var. Boşanan eşler bir sonraki beraberliklerinde de sorunlara katlanamıyorlar.

  12. Çünkü yeni ilişkilerinde çatışmalar ve sorunlardan arınmış bir birliktelik umuyorlar. Boşanmış kişilerden bazılarının geçmişteki evliliklerinde ilişkilerini daha iyiye götürme konusunda yeterince çaba harcamadıklarını itiraf ettikleri görülüyor.

    Çünkü yeni ilişkilerinde çatışmalar ve sorunlardan arınmış bir birliktelik umuyorlar. Boşanmış kişilerden bazılarının geçmişteki evliliklerinde ilişkilerini daha iyiye götürme konusunda yeterince çaba harcamadıklarını itiraf ettikleri görülüyor.

  13. BOŞANMALAR EN ÇOK EVLİLİĞİN İLK YILINDA GERÇEKLEŞİYOR    Dünyadaki genel eğilimlere bakıldığında istatistikler, evlenme oranlarının azaldığını, boşanma oranlarının arttığını, üreme oranının (çocuk sayısının) düştüğünü, evlenme yaşının yükseldiğini, birlikte yaşama oranlarının ise artış gösterdiğini gösteriyor.

    BOŞANMALAR EN ÇOK EVLİLİĞİN İLK YILINDA GERÇEKLEŞİYOR Dünyadaki genel eğilimlere bakıldığında istatistikler, evlenme oranlarının azaldığını, boşanma oranlarının arttığını, üreme oranının (çocuk sayısının) düştüğünü, evlenme yaşının yükseldiğini, birlikte yaşama oranlarının ise artış gösterdiğini gösteriyor.

  14. 1970’li yıllarla 1990’lı ve 2000’li yıllar karşılaştırıldığında hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde boşanma oranlarının iki kat arttığına dikkat çekiliyor. Günümüzde ABD gibi bazı ülkelerde boşanma oranları yüzde 50- 55’lere kadar yükselirken aynı oranın Avrupa’da yüzde 40-45 arasında değiştiği görülüyor. Boşanmalar en çok evliliğin ilk yılında meydana geliyor ve tüm boşanmaların yüzde 50’den fazlası evliliğin ilk 7 yılında gerçekleşiyor.

    1970’li yıllarla 1990’lı ve 2000’li yıllar karşılaştırıldığında hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde boşanma oranlarının iki kat arttığına dikkat çekiliyor. Günümüzde ABD gibi bazı ülkelerde boşanma oranları yüzde 50- 55’lere kadar yükselirken aynı oranın Avrupa’da yüzde 40-45 arasında değiştiği görülüyor. Boşanmalar en çok evliliğin ilk yılında meydana geliyor ve tüm boşanmaların yüzde 50’den fazlası evliliğin ilk 7 yılında gerçekleşiyor.

  15. Prof. Dr. Mehmet Sungur, “Boşandıktan sonra yeniden evlenme oranları yüzde 75 civarındadır. Bu oran ikinci evliliklerde boşanma oranlarının ilk evliliktekinden daha yüksek olduğunu gösteriyor” diyor. Tüm bu istatistikler evlilik kurumunun güvenilirliğinin ve evliliğe yönelik talebin kısmen azaldığına işaret ediyor. Yüzde 50’lere varan boşanma oranlarına rağmen insanlar arasındaki bağ kurma ihtiyacının yoğunluğu toplumun yüzde 90’ının hâlâ evlilik tercihinde bulunmasından anlaşılıyor.

    Prof. Dr. Mehmet Sungur, “Boşandıktan sonra yeniden evlenme oranları yüzde 75 civarındadır. Bu oran ikinci evliliklerde boşanma oranlarının ilk evliliktekinden daha yüksek olduğunu gösteriyor” diyor. Tüm bu istatistikler evlilik kurumunun güvenilirliğinin ve evliliğe yönelik talebin kısmen azaldığına işaret ediyor. Yüzde 50’lere varan boşanma oranlarına rağmen insanlar arasındaki bağ kurma ihtiyacının yoğunluğu toplumun yüzde 90’ının hâlâ evlilik tercihinde bulunmasından anlaşılıyor.

  16. Prof. Dr. Mehmet Sungur, “Bence evlilik beraberliğin tek başınalığa zaferidir” diyor ve devam ediyor: “İnsanlar birlikte olmanın tek başına yaşamaktan daha mutluluk verici olduğuna inandıkları için evlenirler. Evlilik öncesi ilişkilerinde daha çok ödüllerin olduğu bir dönem yaşadıkları için evlendiklerinde de ödüllerin aynı şekilde devam etmesini beklerler. Oysa evlendikten sonra geniş ailelerin etkileri, ekonomik güçlükler, çocuk bakımının getirdiği sorumluluklar gibi bedellerle karşılaşmak beklentileri boşa çıkarabilir.” diyor.

    Prof. Dr. Mehmet Sungur, “Bence evlilik beraberliğin tek başınalığa zaferidir” diyor ve devam ediyor: “İnsanlar birlikte olmanın tek başına yaşamaktan daha mutluluk verici olduğuna inandıkları için evlenirler. Evlilik öncesi ilişkilerinde daha çok ödüllerin olduğu bir dönem yaşadıkları için evlendiklerinde de ödüllerin aynı şekilde devam etmesini beklerler. Oysa evlendikten sonra geniş ailelerin etkileri, ekonomik güçlükler, çocuk bakımının getirdiği sorumluluklar gibi bedellerle karşılaşmak beklentileri boşa çıkarabilir.” diyor.

  17. AŞK HER ŞEYİN ÜSTESİNDEN GELMİYOR    Eşlerin evliliğe aşkla başlamaları onların gelecekteki mutluluk düzeyini belirlemiyor. Evliliği başlatan nedenler ile devam ettiren nedenler birbirinden tamamen farklı görülüyor. Prof. Dr. Mehmet Sungur, “Evliliği aşk başlatsa da tek başına aşk bu kurumu devam ettirmek için asla yeterli değildir ” diyor. Aynı şey mantık evlilikleri için de geçerli görülüyor.

    AŞK HER ŞEYİN ÜSTESİNDEN GELMİYOR Eşlerin evliliğe aşkla başlamaları onların gelecekteki mutluluk düzeyini belirlemiyor. Evliliği başlatan nedenler ile devam ettiren nedenler birbirinden tamamen farklı görülüyor. Prof. Dr. Mehmet Sungur, “Evliliği aşk başlatsa da tek başına aşk bu kurumu devam ettirmek için asla yeterli değildir ” diyor. Aynı şey mantık evlilikleri için de geçerli görülüyor.

  18. Evlilik öncesinde yapılan en büyük hatanın eş adaylarının birbirlerindeki sorunları net olarak görmelerine rağmen (alkol madde, şiddet, sadakatsizlik vb) bunların düzelebileceğine olan inançları olduğu belirtiliyor. “Aşkımız her şeyin üstesinden gelir!” inancı ile yapılan bu tür evliliklerin hayal kırıklığı ile sonuçlanmaması için sorunların evlilik öncesinde ele alınması gerekiyor.

    Evlilik öncesinde yapılan en büyük hatanın eş adaylarının birbirlerindeki sorunları net olarak görmelerine rağmen (alkol madde, şiddet, sadakatsizlik vb) bunların düzelebileceğine olan inançları olduğu belirtiliyor. “Aşkımız her şeyin üstesinden gelir!” inancı ile yapılan bu tür evliliklerin hayal kırıklığı ile sonuçlanmaması için sorunların evlilik öncesinde ele alınması gerekiyor.

  19. İLK YILLAR EŞLERİN REKABETİ İLE GEÇİYOR    Evliliğin ilk yıllarında eşlerin birbirleriyle olan rekabetleri hiç bitmiyor. Bu süreçte her iki taraf da birbirlerine haklılıklarını kabul ettirmeye çalışıyor. Bir süre sonra sorun sadece “Kim haklı, kim haksız?”a dönüşüyor. İşin kötüsü bu haklılık savaşının kazananı olmuyor. Geniş ailelerde çiftlerin aile büyüklerinin müdahalelerine karşı nasıl ortak tutum sergileyeceklerini bilmiyor olmaları da sık karşılaşılan problemler arasında görülüyor. Karşılıklı konuşmayı ve dinlemeyi beceremeyen bir çiftin sorunlarını çözebilmesi mümkün görülmüyor.

    İLK YILLAR EŞLERİN REKABETİ İLE GEÇİYOR Evliliğin ilk yıllarında eşlerin birbirleriyle olan rekabetleri hiç bitmiyor. Bu süreçte her iki taraf da birbirlerine haklılıklarını kabul ettirmeye çalışıyor. Bir süre sonra sorun sadece “Kim haklı, kim haksız?”a dönüşüyor. İşin kötüsü bu haklılık savaşının kazananı olmuyor. Geniş ailelerde çiftlerin aile büyüklerinin müdahalelerine karşı nasıl ortak tutum sergileyeceklerini bilmiyor olmaları da sık karşılaşılan problemler arasında görülüyor. Karşılıklı konuşmayı ve dinlemeyi beceremeyen bir çiftin sorunlarını çözebilmesi mümkün görülmüyor.

  20. ÇÖZÜM İÇİN EKİP RUHUYLA ÇALIŞMAK GEREKİYOR    Prof. Dr. Mehmet Sungur, “İlişkileri zor hale getiren tek başına kadınlar ve erkekler değildir. Sorun kadınlarla erkekler arasındaki ilişkinin kendisidir” diyor. Mutlu evliliklerde eşler sorun oluştuğunda karşılarına, mevcut sorunu alıyor ve çözmek için aynı tarafa geçip bir ekip ruhuyla çabalıyor.

    ÇÖZÜM İÇİN EKİP RUHUYLA ÇALIŞMAK GEREKİYOR Prof. Dr. Mehmet Sungur, “İlişkileri zor hale getiren tek başına kadınlar ve erkekler değildir. Sorun kadınlarla erkekler arasındaki ilişkinin kendisidir” diyor. Mutlu evliliklerde eşler sorun oluştuğunda karşılarına, mevcut sorunu alıyor ve çözmek için aynı tarafa geçip bir ekip ruhuyla çabalıyor.

  21. Buna karşın mutsuz evliliklerde eşler sorun oluştuğunda karşılarına birbirlerini alıyorlar. Sungur, evliliklerde en zor şeyin eşlerden birinin diğerini ne tamamen terk edip gidecek kadar kötü ne de tamamen adanıp kalacak kadar iyi görmesi olduğunu söylüyor.

    Buna karşın mutsuz evliliklerde eşler sorun oluştuğunda karşılarına birbirlerini alıyorlar. Sungur, evliliklerde en zor şeyin eşlerden birinin diğerini ne tamamen terk edip gidecek kadar kötü ne de tamamen adanıp kalacak kadar iyi görmesi olduğunu söylüyor.

  22. ERKEKLER GÜCE, KADINLAR SEVGİYE ÖNEM VERİYOR    İlişkilerde erkekler; güç, rekabet ve başarıya önem verirken, kadınlar için sevgi, iletişim ve ilişki ön planda oluyor. Farklı ihtiyaçları olduğunu fark etmekte zorlanan kadın ve erkek, ilişkiye ancak kendi bildiklerini getirdikleri zaman beklenen tatmin gelmiyor. Prof. Dr. Mehmet Sungur, “Farklılık eşitliğe aykırı bir kavram olarak değerlendirilmemeli. Birbirimizden tamamen farklı ama hâlâ eşit olabiliriz” diyor.

    ERKEKLER GÜCE, KADINLAR SEVGİYE ÖNEM VERİYOR İlişkilerde erkekler; güç, rekabet ve başarıya önem verirken, kadınlar için sevgi, iletişim ve ilişki ön planda oluyor. Farklı ihtiyaçları olduğunu fark etmekte zorlanan kadın ve erkek, ilişkiye ancak kendi bildiklerini getirdikleri zaman beklenen tatmin gelmiyor. Prof. Dr. Mehmet Sungur, “Farklılık eşitliğe aykırı bir kavram olarak değerlendirilmemeli. Birbirimizden tamamen farklı ama hâlâ eşit olabiliriz” diyor.

  23. ERKEKLER ANNELERİ İLE EŞLERİ ARASINDA HAKEM ROLÜ OYNUYOR    Prof. Dr. Mehmet Sungur, “Bence aile büyüklerinin günümüz evliliklerinin gidişatında hem olumlu hem de olumsuz etkileri bulunuyor, en büyük sorun ise onların müdahalesi ile karşılaşan çiftlerin nasıl tepki vereceklerini bilemiyor olmaları” diyor.

    ERKEKLER ANNELERİ İLE EŞLERİ ARASINDA HAKEM ROLÜ OYNUYOR Prof. Dr. Mehmet Sungur, “Bence aile büyüklerinin günümüz evliliklerinin gidişatında hem olumlu hem de olumsuz etkileri bulunuyor, en büyük sorun ise onların müdahalesi ile karşılaşan çiftlerin nasıl tepki vereceklerini bilemiyor olmaları” diyor.

  24. Bu süreçte erkekler, anneleri ile eşleri arasında gereksiz bir tampon rolü üstlenip bir çeşit hakemlik görevine soyundukları için hem yıpranıyor hem de hakemlikleri adil bulunmuyor. Bu nedenle evliliğe aday gençlerin birinin eşi olmadan önce kendileri olmayı öğrenmeleri ve ne isteyip ne istemediklerini bilmeleri gerekiyor.

    Bu süreçte erkekler, anneleri ile eşleri arasında gereksiz bir tampon rolü üstlenip bir çeşit hakemlik görevine soyundukları için hem yıpranıyor hem de hakemlikleri adil bulunmuyor. Bu nedenle evliliğe aday gençlerin birinin eşi olmadan önce kendileri olmayı öğrenmeleri ve ne isteyip ne istemediklerini bilmeleri gerekiyor.

  25. EVLİLİKTE KADINLARIN HATALARI    -Başkalarının yanında eşlerini değersizleştirecek söylem ya da davranışlarda bulunma    -Sürekli geçmişi gündeme getirme (geçmişteki acılara şapka çıkarılmadığını düşündükleri için)    -Söylemlerini sık sık tekrarlamak (duyulmadığını düşünerek)

    EVLİLİKTE KADINLARIN HATALARI -Başkalarının yanında eşlerini değersizleştirecek söylem ya da davranışlarda bulunma -Sürekli geçmişi gündeme getirme (geçmişteki acılara şapka çıkarılmadığını düşündükleri için) -Söylemlerini sık sık tekrarlamak (duyulmadığını düşünerek)

  26. Erkeklerin “Beni takdir etmiyor, sadece değiştirmeye çalışıyor” şeklinde düşünmelerini kolaylaştıracak davranışlarda bulunmak    -Suçlar tarzda konuşmak    -Uzun uzun konuşup ana konuya gelememek

    Erkeklerin “Beni takdir etmiyor, sadece değiştirmeye çalışıyor” şeklinde düşünmelerini kolaylaştıracak davranışlarda bulunmak -Suçlar tarzda konuşmak -Uzun uzun konuşup ana konuya gelememek

  27. KADIN EN ÇOK SUSMAKTA ZORLANIYOR    Kadın en çok susmakta erkek ise duymak ve anlamakta zorlanıyor.

    KADIN EN ÇOK SUSMAKTA ZORLANIYOR Kadın en çok susmakta erkek ise duymak ve anlamakta zorlanıyor.

  28. ERKEKLERİN İLİŞKİDEKİ HATALARI    -Eşlerine olan ilgilerini onların anlayacağı şekilde ifade edememek    -Sevgilerini ya da duygularını yeterince gösterememek    -İletişimi sağlayabilecek düzeyde konuşamamak

    ERKEKLERİN İLİŞKİDEKİ HATALARI -Eşlerine olan ilgilerini onların anlayacağı şekilde ifade edememek -Sevgilerini ya da duygularını yeterince gösterememek -İletişimi sağlayabilecek düzeyde konuşamamak

  29. Eşlerinin söylediklerini duyduklarına dair bir işaret ya da tepki göstermemek    -Empati yaparak anlamaya çalışmak yerine hızlı çözüm önerilerinde bulunmak

    Eşlerinin söylediklerini duyduklarına dair bir işaret ya da tepki göstermemek -Empati yaparak anlamaya çalışmak yerine hızlı çözüm önerilerinde bulunmak

  30. -Önemli günleri unutmak    -Eşinin anneliğini eleştirir tarzda konuşmak    -Kendi geniş ailesini eşinden daha çok önemsediğini dile getiren söylemlerde bulunmak

    -Önemli günleri unutmak -Eşinin anneliğini eleştirir tarzda konuşmak -Kendi geniş ailesini eşinden daha çok önemsediğini dile getiren söylemlerde bulunmak