Mesai arkadaşını tehdit eden aday memur işten atılabilir mi?

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu adaylık sürecinde uyarma ve kınama cezası ile cezalandırılan bir memurun, mesai içi ve mesai dışında gerek hal ve davranışları gerek mesai arkadaşlarıyla olan ilişkilerinde gerekli özeni göstermediği hususlarının sabit olduğu hususunu da dikkate akarak ilişiğinin kesilmesini hukuka uygun buldu.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 17 Aralık 2021 14:05, Son Güncelleme : 13 Aralık 2021 17:01
Mesai arkadaşını tehdit eden aday memur işten atılabilir mi?

Olayda, 2828 sayılı Kanun gereğince aday memur olarak atanan ilgili tehdit ve hakaret suçundan yargılanmış ve hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş, ayrıca görev yaptığı süre boyunca mesai içi ve mesai dışında gerek hal ve davranışları gerek mesai arkadaşlarıyla olan ilişkilerinde gerekli özeni göstermemiş, almış olduğu disiplin cezalarının kesinleşmiştir.

Bu huşuları dikkate alan ilk derece mahkemesi memuriyetten atılma işlemine karşı açılan davayı reddetmiştir.

Danıştay ise bu kararı bozmuştur. Danıştay 2828 sayılı Kanun gereğince atandığını dikkate çekerek şu açıklamaya da yer vermiştir: "Davacının yetiştirme yurdunda büyümesi nedeniyle eksiklikleri ve iletişim bozuklukları olabileceği, Korunmaya Muhtaç Çocukların İşe Yerleştirilmesine Dair Tüzük gereğince meslek lisesi mezunu mübaşir olarak göreve başladığı, davacı hakkında tesis edilen işleme dayanak alınan eylemlerin özel hayatıyla ilgili eylemler olduğu da dikkate alındığında."

İlk derece mahkemesi kararında ısrar etmiştir.

Danıştay İDDK ise, ilk derece mahkemesi kararını onamıştır. İDDK'ya göre 657 sayılı Kanunun 56 ve 57. maddeleri birlikte yorumlanmalıdır. Salt uyarma ve kınama cezası ilişiği kesmeye yeterli olmasa bile 56. Madde çerçevesinde bakıldığında davacının hal ve hareketleri ilişiğinin kesilmesi için dikkate alınabilir.

T.C.

DANIŞTAY

İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No: 2020/1405

Karar No: 2021/461

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : .

VEKİLİ: Av. .

KARŞI TARAF (DAVALI) : . Bakanlığı

VEKİLİ: Av. .

İSTEMİN KONUSU : . İdare Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:

Aday mübaşir olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 56. ve 57. maddeleri uyarınca memuriyetle ilişiğinin kesilmesine ilişkin 18/12/2012 tarihli işlemin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:

... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla;

Dava konusu işlem tarihi itibarıyla davacı hakkında açılan ve devam eden adli soruşturmalar neticesinde ... Sulh Ceza Mahkemesinde tehdit ve hakaret suçundan yargılandığı ... sayılı dosyada 29/01/2013 tarihinde verilen karar ile müştekinin şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle açılan kamu davasının düşürülmesine karar verildiği, yine ... Sulh Ceza Mahkemesinde kişilerin huzur ve sükununu bozma ve tehdit suçundan yargılandığı ... sayılı dosyada ise 29/01/2013 tarihinde verilen karar ile eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın ilgili hükümleri gereğince davacının hapis cezalarına çarptırıldığı ancak 5271 sayılı CMK'nın 231/8. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği,

Dosyada yer alan tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; aday memur olan davacının, görev yaptığı süre boyunca mesai içi ve mesai dışında gerek hal ve davranışları gerek mesai arkadaşlarıyla olan ilişkilerinde gerekli özeni göstermediği hususlarının sabit olduğu, ayrıca adaylık süresi içerisinde almış olduğu disiplin cezalarının kesinleştiği açık olup, dava konusu 18/12/2012 tarihli Adalet Bakanlığı işlemi ile 657 sayılı Kanun'un 56. ve 57. maddeleri uyarınca Devlet memurluğundan ilişiğinin kesilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Daire kararının özeti:

Danıştay Onikinci Dairesinin 19/09/2017 tarih ve E:2016/6965, K:2017/3742 sayılı kararıyla;

Dava konusu olayda; davacının 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (b) alt bendine göre " Özürsüz veya izinsiz olarak göreve geç gelmek, erken ayrılmak, görev mahallini terk etmek" suçundan dolayı uyarma cezası alması haricinde disiplin cezası almasına neden olan eylemlerinin, davacının yaptığı görevle ilgisi olmayan, özel hayatına ilişkin eylemler olduğu,

İdare Mahkemesince, davacının görev yaptığı süre boyunca mesai içi ve mesai dışında gerek hal ve davranışları gerek mesai arkadaşlarıyla olan ilişkilerinde gerekli özeni göstermediği hususlarının sabit olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmişse de, davacının mesai arkadaşlarıyla olan ilişkilerinde sorun yaşadığına dair bilgiye dosyadaki belgelerden ulaşılamadığı,

Öte yandan; davacının yetiştirme yurdunda büyümesi nedeniyle eksiklikleri ve iletişim bozuklukları olabileceği, Korunmaya Muhtaç Çocukların İşe Yerleştirilmesine Dair Tüzük gereğince meslek lisesi mezunu mübaşir olarak göreve başladığı, davacı hakkında tesis edilen işleme dayanak alınan eylemlerin özel hayatıyla ilgili eylemler olduğu da dikkate alındığında, davacının Devlet memuriyeti ile ilişiğinin kesilmesine dair işlemde hukuka uyarlık, İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılarak ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti:

... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; davanın reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davacı tarafından, Daire kararındaki gerekçeler doğrultusunda İdare Mahkemesinin ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Davalı idare tarafından, İdare Mahkemesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİNİN DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin kabulü ile Çanakkale İdare Mahkemesi ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:

Davacı, Korunmaya Muhtaç Çocukların İşe Yerleştirilmesine Dair Tüzük uyarınca meslek lisesi mezunu mübaşir olarak 25/03/2010 tarihinde ... Adliyesi'nde göreve başlamış, 21/02/2011 tarihinde askerlik görevini yapmak üzere ayrılmış, terhis olarak 22/05/2012 tarihinde ... Adliyesindeki görevine başlamış, adaylık eğitimlerinden olan temel eğitim, hazırlayıcı eğitim ve staj eğitimlerini tamamlamış, temel eğitim ve hazırlayıcı eğitim sınavlarından 60 puan almış, adaylık eğitimlerinin tamamlanması ve hizmetinde bir yılını doldurması nedeniyle asaletinin tasdikinin uygun olup olmadığı yönünde disiplin amirliğinden görüş sorulmuş, ... Asliye Ceza Mahkemesinin . tarih ve . sayılı yazısı ile davacının görev yaptığı süre boyunca mesai arkadaşlarıyla olan ilişkilerinde mesleğine yakışacak tarz ve üsluba sahip olmadığı, kılık kıyafet konusunda gerekli özeni göstermediği bu nedenle asaletinin tasdikinin uygun olmayacağı ve bir yıl süreyle adaylık süresinin uzatılmasının yerinde olacağı yönünde görüş bildirilmiştir.

... Asliye Ceza Mahkemesinin. tarih . sayılı yazısı ile davacı hakkında kişilerin huzur sükununu bozma, hakaret ve tehdit suçlarından adli soruşturma açıldığı, ayrıca bu olayla ilgili idari yönden disiplin soruşturmasına başlanıldığı yönünde bilgi verilmesi üzerine yapılan incelemede davacı hakkında ... Asliye Ceza Mahkemesi Disiplin Amirliğinin ... tarih ve ... sayılı kararı ile 657 Sayılı Kanun'un 125. maddesinin birinci fıkrasının (B) bendinin (d) alt bendi uyarınca "Hizmet dışında Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak" suçundan kınama cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ve aday memur olması, tecrübesiz oluşu daha önce herhangi disiplin cezası almamış olması dikkate alınarak bir alt ceza olan uyarma cezası ile cezalandırılmış ve söz konusu ceza 18/10/2012 tarihinde kesinleşmiştir.

Yine aynı Kanun'un 125. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (b) alt bendine göre "Özürsüz veya izinsiz olarak göreve geç gelmek, erken ayrılmak, görev mahallini terk etmek" suçundan dolayı uyarma cezası verilmiş, söz konusu karar 20/11/2012 tarihinde kesinleşmiştir.

Hakkında "Basit Tehdit", "Hakaret, Basit Tehdit" ve "Kişilerin huzur ve sükununu bozma, tehdit" suçlarından kamu davaları açıldığı, ayrıca 2012/5 ve 2012/6 sayılı disiplin soruşturmalarının mevcut olduğu ve henüz sonuçlanmadığının bildirilmesi üzerine, Disiplin Amirliğinin 23/10/2012 tarih ve 2012/360 sayılı yazıları ile mübaşir olarak görev yapan davacının ... Adliyesinde geçirdiği adaylık dönemi içinde gerek mesai saatleri içinde mesai arkadaşlarıyla olan davranışları, gerek mesai saatleri dışındaki hal ve hareketlerinde memuriyetle bağdaşmayacak davranışlar sergilemesi, gerek amirleri ve gerekse diğer personel tarafından verilen emir ve görevleri zamanında yerine getirmedeki isteksiz davranışları, işini benimseyip sevmemesi, mesaiye riayet etmemesi yönünde ve kişilerin huzur ve sükununu bozmak, tehdit hakaret suçlarından dolayı açılan ve sonuçlanan 2012/1 ve 2012/4 nolu disiplin soruşturmaları sonucu verilen uyarma cezası, bu gibi davranışların kötü örnek olması nedeniyle diğer personel arasında ayrımcılık ve disiplinsizliğe yol açabileceği bu nedenle ilişiğinin kesilmesinin uygun olacağı yönünde görüş bildirilmesi üzerine, disiplin amirinin getirdiği teklife istinaden atamaya yetkili amir olan Adalet Bakanlığı işlemi ile davacının 657 sayılı Kanun'un 56. ve 57. maddeleri uyarınca Devlet memurluğundan ilişiğinin kesilmesine karar verilmiştir.

Bunun üzerine, ilişiğinin kesilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle temyizen bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 56. maddesinde, "Adaylık süresi içinde temel ve hazırlayıcı eğitim ve staj devrelerinin her birinde başarısız olanlarla adaylık süresi içinde hal ve hareketlerinde memuriyetle bağdaşmıyacak durumları, göreve devamsızlıkları tespit edilenlerin disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile ilişkileri kesilir. İlişkileri kesilenler ilgili kurumlarca derhal Devlet Personel Başkanlığına bildirilir." hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Kanun'un 57. maddesinin birinci fıkrası dava konusu işlem tarihinde "Adaylık süresi içinde disiplin cezası almış olanların disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile ilişikleri kesilir." şeklinde yürürlükte iken bu hüküm, Anayasa Mahkemesinin, 28/02/2014 tarih ve 28927 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 14/112013 tarih ve E:2013/15, K:2013/131 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

11/09/2014 tarih ve 29106 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun'un 67. maddesindeki düzenlemeyle, 657 sayılı Kanun'un 57. maddesinin birinci fıkrası "Adaylık süresi içinde aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası almış olanların disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile ilişikleri kesilir. İlişikleri kesilenler ilgili kurumlarınca derhal Devlet Personel Başkanlığına bildirilir." şeklinde yeniden düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

... Adliyesinde aday mübaşir olarak görev yapan davacının, adaylık süresi içerisinde kesinleşmiş iki uyarma ve bir kınama cezasının bulunduğu, hakkında "basit tehdit ve hakaret" ve "kişilerin huzur ve sükununu bozma" suçlarından iki kamu davasının yürütüldüğü, basit tehdit ve hakaret suçundan yürütülen yargılama sonucunda şikayetin geri alınması nedeniyle düşme, tehdit ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından yürütülen yargılama sonucunda ise tehdit suçu için 1 ay 17 gün hapis, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan ise 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve kararların temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlığın çözümü için, davacının disiplin cezasına ve adli kovuşturmaya neden olan bu davranışlarının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 56. ve 57. maddeleri bakımından Devlet memurluğuyla ilişiğinin kesilmesi için yeterli olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.

Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte adaylık döneminde uyarma ve kınama cezası almak, 657 sayılı Kanun'un 57. maddesi uyarınca memuriyetle ilişiğin kesilmesi için yeterli olmakta ise de, ilgili hükmün Anayasa Mahkemesince iptali sonrasında yukarıda metnine yer verilen 6552 sayılı Kanun'un 67. maddesi uyarınca uyarma ve kınama cezaları ile cezalandırılan aday memurların bu Kanun hükmü uyarınca memuriyetle ilişiklerinin kesilemeyeceği açıktır.

Ancak aday memurun adaylık sürecinde uyarma ve kınama cezası ile cezalandırılması salt 57. madde bakımından ilişiğin kesilmesi için yeterli olmamakla birlikte, disiplin cezasına konu eylemleri 56. maddenin uygulanması bakımından dosyadaki diğer bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirmeye tabi tutulabilecektir.

Bu bağlamda uyuşmazlık konusu olayda, davacının disiplin cezasına konu eylemleri, dosyada mevcut Disiplin Amirliğinin görüş yazısı, adaylık sürecinin uzatılması ve ... Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığının ilişiğin kesilmesi yönündeki teklifini içeren. tarih ve. sayılı kararındaki davacı hakkındaki değerlendirmeler birlikte değerlendirildiğinde, davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 56. maddesi uyarınca Devlet memurluğuyla ilişiğinin kesilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Bu itibarla, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesinin ısrar kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin reddine,

2. Davanın reddine ilişkin . İdare Mahkemesinin temyize konu . tarih ve E:., K:. sayılı ısrar kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,

3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/03/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

X- ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının Danıştay Onikinci Dairesinin 19/09/2017 tarih ve E:2016/6965, K:2017/3742 sayılı kararında yer alan gerekçe doğrultusunda bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber