MYO müdürü hangi halde süresi dolmadan görevden alınabilir?

Danıştay Sekizinci Dairesi, meslek yüksekokulu müdürünün süresi dolmadan görevinin sonlandırılabilmesi için asli sebeplerin olması ve şahsın görevden alınmasının gereklilik arzetmesi gerektiğine hükmetti!

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 24 Aralık 2021 14:05, Son Güncelleme : 20 Aralık 2021 12:27
MYO müdürü hangi halde süresi dolmadan görevden alınabilir?

Dava konusu olayda, bir yükseköğretim kurumunda Fen Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi olan ve aynı zamanda Meslek Yüksekokulu müdürü olarak görev yapan kişinin 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun ek 1 inci maddesi uyarınca müdürlük görevi sona erdirilmiştir. İlk derece mahkemesi, yüksekokul müdürlüğü görevlerinin 3 (üç) yıl süre ile sınırlı olduğu, bu kapsamda görev süresi sona ermeden takdir yetkisine dayalı olarak görev süresinin sona erdirilmesinde hukuk aykırılık görmemiştir.

Danıştay Sekizinci Dairesi ise idare tarafından işlemin 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ek 1 madde uyarınca takdir yetkisi çerçevesinde gerçekleştirildiği ileri sürülse de, madde metninde yer alan ''gerektiğinde'' ibaresinin görevden almayı gerektirecek asli sebeplerin olması ve şahsın görevden alınmasının gereklilik arzetmesi olarak yorumlanması gerektiği, bu kapsamda somut gerekçeye dayalı olmadan tesis edilmeyen işlemin İPTALİNE karar vermiştir.

T.C.

D A N I Ş T A Y

SEKİZİNCİ DAİRE

Esas No : 2016/12600

Karar No : 2020/3866

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : .

Karşı Taraf (Davalı) : . Üniversitesi Rektörlüğü

Vekili : Av. .

İstemin Özeti : ... İdare Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : .

Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Dava, . Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi olan ve aynı zamanda . Meslek Yüksekokulu müdürü olarak görev yapan davacının, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun ek 1. maddesi uyarınca müdürlük görevinin sona erdirilmesine dair işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesince; üniversiteyi oluşturan kuruluş ve birimlerde görevli öğretim elemanlarının ve diğer personelin görev yerlerini değiştirmek veya bunlara yeni görevler vermenin rektörün takdirinde olduğu gibi, söz konusu görevlere yapılmış olan görevlendirilmelerin sona erdirilmesinin de aynı takdir yetkisi çerçevesinde gerçekleştirilebileceği, ilgili mevzuat hükümlerinde yüksekokul müdürlüğüne yapılacak görevlendirmelerin 3 yıl süre ile yapılacağı kuralının, görev süresinin üst sınırını belirlemek amacıyla düzenlendiği, bu süreler sona ermeden mevcut görevlendirmelerin kamu yararı ve hizmet gerekleri kapsamında takdir yetkisine dayalı olarak sona erdirilebileceği gibi görev süresinin sona ermesinin ardından bu sürenin uzatılmayarak aynı usulle bir başka müdürün de atanabileceği, rektör tarafından takdir yetkisi çerçevesinde tesis edilen atama işlemi sonucu elde edilen müdürlük unvanının, ilgililer bakımından kazanılmış hak teşkil etmeyeceği, bu görevin aynı yetki çerçevesinde her zaman geri alınabilmesinin mümkün olduğu, öte yandan, idare tarafından, dava konusu işlemin, objektif nedenler dışında birtakım subjektif nedenlere dayalı olarak gerçekleştirildiği yönünde herhangi bir somut bilgi veya belgenin de ortaya konulamadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiştir.

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 13/b-4. maddesinde; gerekli gördüğü hallerde üniversiteyi oluşturan kuruluş ve birimlerde görevli öğretim elemanlarının ve diğer personelin görev yerlerini değiştirmek veya bunlara yeni görevler vermek, rektörün görevleri arasında sayılmış, 20/b maddesine; yüksekokul müdürünün, üç yıl için ilgili fakülte dekanının önerisi üzerine rektör tarafından atanacağı, rektörlüğe bağlı yüksekokullarda bu atamanın doğrudan rektör tarafından yapılacağı, süresi biten müdürün tekrar atanabileceği, ek madde 1'de ise; üniversite rektörleri, fakülte dekanları, enstitü ve yüksekokul müdürleri ile bunların yardımcıları ve bölüm başkanlarının, gerektiğinde bu Kanunda belirtilen süreleri dolmadan tayinlerindeki usule uygun olarak görevlerinden alınabileceği hükümlerine yer verilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden; . Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi olan ve aynı zamanda . Meslek Yüksekokulu müdürü olarak görev yapan davacının, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun ek 1. maddesi uyarınca Rektörlük Makamınca tesis edilen . tarih ve . sayılı işlem ile müdürlük görevinin sona erdirilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İdarenin işlemlerini gerçekleştirirken takdir yetkisini kullanabileceği açık olsa da söz konusu takdir yetkisinin keyfilikten uzak ve hukuka uygun biçimde, kamu yararı ve hizmet gerekleri çerçevesinde kullanılması gerekmekte olup, hukuka uygun olarak idari gerekler uyarınca takdir yetkisi kullanılmadan gerçekleştirilen işlemlerin yargı denetimine tabi olacağı ve bu denetimin yerindelik denetimi anlamına gelmeyeceği açıktır.

Dava konusu olayda, her ne kadar davalı idare tarafından işlemin 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ek 1 madde uyarınca takdir yetkisi çerçevesinde gerçekleştirildiği ileri sürülse de, madde metninde yer alan ''gerektiğinde'' ibaresinin, görevden almayı gerektirecek asli sebeplerin olması ve şahsın görevden alınmasının gereklilik arzetmesi olarak yorumlanması gerekmektedir.

Davacının müdürlük görevinin sona erdirilmesine gerekçe olarak davalı tarafından sunulan hususlar incelendiğinde, söz konusu hususların davacının görevinin sona erdirilmesine ilişkin dava konusu işlemi gerçekleştirmeye gerekçe oluşturacak somutlukta ve netlikte ortaya konulamadığı, açılmış disiplin soruşturmaları neticesinde davacıya atfedilebilen bir disiplin cezasının mevcut olduğuna ilişkin bir bilgi ve belge de bulunmadığı, nitekim davacı hakkında açılan bir soruşturmaya gerekçe oluşturan şikayet dilekçesini kaleme alan şahıs tarafından dilekçenin kendisi tarafından verilmediğinin ileri sürüldüğü ve müdür yardımcısı tarafından şahsın okulda öğrenci olmadığının da saptandığı hususları dikkate alındığında salt soruşturma açılmasının da davacının görevinin sona erdirilmesine gerekçe oluşturamayacağı, davacının görevini gereği gibi yerine getirmediğine yahut uyması gereken kurallara uymadığına ilişkin açık ve somut bir saptamanın da mevcut olmadığı, dolayısıyla takdir yetkisinin hukuka uygun kullanıldığı hususunun idarece ortaya konulamadığı anlaşıldığından davacının görevinin sona erdirilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.

Bu nedenle dava konusu işlemin iptali gerekirken aksi yönde hüküm veren temyize konu Mahkeme kararının bozulması gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle; ... İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 29/09/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber