Görevden alınan KİT daire başkanı araştırmacı kadrosuna atanabilir mi?

Danıştay İdari Dava Daireleri, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nde daire başkanı olarak görev yapan davacının bu görevden alınarak Araştırmacı kadrosuna atanmasına ilişkin işlemi hukuka uygun buldu.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 11 Mayıs 2022 00:04, Son Güncelleme : 11 Mayıs 2022 00:04
Görevden alınan KİT daire başkanı araştırmacı kadrosuna atanabilir mi?

İlk derece mahkemesi, göreve gelmelerinde ve görevden alınmalarında tahsil ve hizmet süresi dışında başkaca bir kriter aranmadığı, kanun koyucunun bu hususta idarelerin takdir hakkını geniş tuttuğu ve bu görevlere atanmış olanlar için azami ve asgari bir görevde kalma süresinin belirlenmemiş olduğu gerekçesi ile davayı reddetmiştir

İstinaf ise görevden alma işlemini hukuka aykırı bulmuştur.

Danıştay 2. Dairesi ise, davacının görev yapmış olduğu süre ve daha önce bulunduğu görevler dikkate alındığında; davalı idarece kamu hizmetinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesi için tesis edildiği anlaşılan dava konusu işlemde hukuka aykırılık görmemiş ve bölge idare mahkemesi kararını bozmuştur.

Danıştay 2. Dairesi ayrıca şu hususa da dikkat çekmiştir:

Dava konusu işlemin yasal dayanakları arasında 3 sayılı Üst Kademe Yöneticileri ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Atama Usullerine Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi gösterilmekte ise de; davacının, Kararname eki I ve II sayılı cetvellerde sayılan kadro ve pozisyonda görev yapan, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle atanan kişi durumunda olmadığı gibi sözleşmeli personel statüsünde görev yapmadığı anlaşıldığından, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerinin de davacıya uygulanamayacağı, dolayısıyla işlemin yasal dayanağı olamaz.

Bölge idare kararında ısrar etmiştir.

İDDK ise artık yerleşik hale gelen diğer kararlarında olduğu gibi "idarenin mevzuat uyarınca sahip olduğu takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı kullandığına dair hukuken geçerli herhangi bir bilgi belgenin bulunmadığı görülmediği" gerekçesi ile işlemi hukuka uygun bulmuştur.

T.C.

DANIŞTAY

İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No: 2021/2592

Karar No: 2022/188

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : Genel Müdürlüğü

VEKİLLERİ: Av. .

KARŞI TARAF (DAVACI) : .

VEKİLLERİ :Av. ., Av. .

İSTEMİN KONUSU:

. Bölge İdare Mahkemesi. İdari Dava Dairesinin. tarih ve E:., K:. sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:

Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nde. olarak görev yapan davacının, bu görevden alınarak Araştırmacı kadrosuna atanmasına ilişkin. tarih ve. sayılı işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:

. İdare Mahkemesi'nin. tarih ve E:., K:. sayılı kararıyla;

Daire başkanlığı gibi üst düzey kamu yöneticilerinin, kamu kurum ve kuruluşlarının geleceğe dönük planlarını ve politikalarını saptayan, bu plan ve politikalardaki hedefleri gerçekleştirmek için gerekli kaynakları ve bu kaynakların kullanım yerlerini belirleyen ya da bu kişilerin emir ve direktifleri yönünde uygulamayı yapan veya onlara yardımcı olan kişiler oldukları; göreve gelmelerinde ve görevden alınmalarında tahsil ve hizmet süresi dışında başkaca bir kriter aranmadığı, kanun koyucunun bu hususta idarelerin takdir hakkını geniş tuttuğu ve bu görevlere atanmış olanlar için azami ve asgari bir görevde kalma süresinin belirlenmemiş olduğu, davacının bulunduğu göreve herhangi bir sınavla değil takdir hakkı çerçevesinde atandığı, . görevinde yaklaşık yedi buçuk ay görev yapmış olduğu hususları dikkate alındığında, dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği, işlemin hukuka uygunluğu ortaya konulduğundan, bu işlem nedeniyle mahrum kalınan özlük ve parasal hakların ödenmesi isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:

. Bölge İdare Mahkemesi. İdari Dava Dairesinin. tarih ve E:., K:. sayılı kararıyla;

Davacının. görevine atanmadan önce bu görevin hiyerarşik olarak altında olan kadrolarda uzun yıllar çalıştığı, kariyer ve liyakat ilkelerine uygun bir şekilde atanmış olduğu; . görevinde yetersiz veya başarısız olduğu yönünde bir iddia bulunmadığı, herhangi bir disiplin cezası almadığı veya adli ya da idari soruşturma geçirmediği, aldığı eğitimlerin yürütmekte olduğu. göreviyle uyumlu olduğu, ayrıca yine görev alanıyla ilgili olarak çok sayıda sertifika ve belgelerinin bulunduğu, daha önce başka kurum ve Bakanlıkta görev yapmış olmasının davacının kusuru olarak gösterilemeyeceği, davalı idarenin takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gerekleri bakımından hukuka uygun kullanmadığı sonucuna varıldığı,

Öte yandan dava konusu işlemin yasal dayanakları arasında 3 sayılı Üst Kademe Yöneticileri ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Atama Usullerine Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi gösterilmekte ise de; davacının, Kararname eki I ve II sayılı cetvellerde sayılan kadro ve pozisyonda görev yapan, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle atanan kişi durumunda olmadığı gibi sözleşmeli personel statüsünde görev yapmadığı anlaşıldığından, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerinin de davacıya uygulanamayacağı, dolayısıyla işlemin yasal dayanağı olamayacağı, bu durumda, hiyerarşik olarak altında olan kadrolarda görev yaptıktan sonra kariyer ve liyakat ilkelerine uygun bir şekilde daire başkanlığına atanan davacının, bu görevden alınmasını gerektirecek nitelikte herhangi bir somut neden bulunmaksızın sadece takdir yetkisinden hareketle bu görevden alınmasına ve araştırmacı kadrosuna atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hizmet gereklerine ve hukuka uyarlık görülmediği,

Ayrıca, hukuka aykırılığı saptanan dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının Anayasa'nın 125. maddesinin son fıkrasında yer alan, idarelerin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü bulunduğuna ilişkin kural gereğince, davalı idarelerce davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dava konusu işlemin iptaline, yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.

Daire kararının özeti:

Danıştay İkinci Dairesinin 05/01/2021 tarih ve E:2020/1122, K:2021/6 sayılı kararıyla;

Uyuşmazlık konusu olayda, idarenin sahip olduğu takdir yetkisini, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı kullandığına dair herhangi bir bilgi belge bulunmadığı, davacının Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü. olarak görev yapmış olduğu süre ve daha önce bulunduğu görevler dikkate alındığında; davalı idarece kamu hizmetinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesi için tesis edildiği anlaşılan dava konusu işlemde hukuka aykırılık, işlemin iptali ile yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi yolundaki, Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle. Bölge İdare Mahkemesi. İdari Dava Dairesinin. tarih ve E:., K:. sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti:

. Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı ısrar kararıyla;

İstinaf başvurusunun kabulü ile İdare Mahkemesi kararının kaldırılarak dava konusu işlemin iptali, yoksun kalınan parasal ve özlük haklarının yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davalı idare tarafından, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 76. maddesi uyarınca dava konusu işlemin tesis edildiği, kamu yararı ve hizmet gerekleri çerçevesinde idareye tanınan takdir yetkisine dayanılarak tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu, yargı organlarının idarenin takdir yetkisini ortadan kaldıracak şekilde karar veremeyeceği, dava konusu işlem sonrası müşavir kadrosuna atanma talebi kabul edilmeyen davacı tarafından açılan iptal davası sonrasında idare mahkemesince idarenin takdir yetkisine sahip olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verdiği, idare aleyhine açılan benzer davalarda da üst düzey kamu görevlilerinin atanmasında idarenin geniş bir takdir yetkisine sahip olduğunun vurgulandığı ileri sürülerek. Bölge İdare Mahkemesi. İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin reddi ile. Bölge İdare Mahkemesi. İdari Dava Dairesinin ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:

Davacı ticaret meslek lisesi mezuniyeti ile 02/10/2001 tarihinde SHÇEK Genel Müdürlüğü Gençlik Hizmetleri Dairesi Başkanlığında daktilograf olarak memuriyete başlamış, devamında aynı Kurumda 05/10/2005 tarihinde görev unvanı bilgisayar işletmeni olarak değişmiş, 2003-2011 yılları arasında tahakkuk şef vekili olarak görev yapmış, 2004 yılında Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi İşletme Bölümünden mezun olmuş, 2011-2014 yılları arasındaki dönemde Aile Bakanlığında Birim Yöneticisi olarak görev yapmış, 15/05/2014 tarihinde. Yetiştirme Yurdu Döner Sermaye İşletme Müdürlüğüne işletme müdür yardımcısı olarak atanmıştır. Burada 2015-2016 yılları arasında işletme müdür vekili, 2016-2018 döneminde ise kuruluş müdür yardımcısı olarak görev yapmış, bu arada 2015 yılında Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde Sosyal Hizmet alanında yüksek lisans eğitimini tamamlamış, akabinde 29/05/2018 tarihinde TİGEM Ticaret. . olarak atanmış, . tarih ve . sayılı dava konusu işlem ile bu görevinden alınarak bulunduğu yerde araştırmacı kadrosuna atanmıştır.

Bunun üzerine, araştırmacı kadrosuna atanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Memurların Kurumlarınca Görevlerinin ve Yerlerinin Değiştirilmesi" başlıklı 76. maddesinde; kurumların, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst veya kurum içinde aynı veya başka yerdeki diğer kadrolara naklen atayabilecekleri hükme bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 76. maddesi ile memurların naklen atanmaları konusunda idareye takdir yetkisi tanındığı açık olup, bu yetkinin ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri göz ardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin neden ve amaç yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği yerleşmiş yargı içtihatlarıyla kabul edilmiş bulunmaktadır.

Dava dosyasının incelenmesinden, ilk olarak 02/10/2001 tarihinde mülga Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü emrinde daktilograf olarak kamu görevine başlayan davacının, 2018 yılına kadar anılan Kurum ve bağlı olduğu bakanlık bünyesinde farklı görev ve pozisyonlarda bulunduğu, devamında 29/05/2018 tarihinde davalı idare emrinde. olarak atandığı, dava konusu işlemle de. görevinden alınarak TİGEM Genel Müdürlüğü emrine 1.inci derecede araştırmacı kadrosuna atandığı anlaşılmaktadır.

Dava konusu uyuşmazlıkta, idarenin mevzuat uyarınca sahip olduğu takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı kullandığına dair hukuken geçerli herhangi bir bilgi belgenin bulunmadığı görülmekte olup; bu doğrultuda davacının, kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek davalı idare bünyesine araştırmacı kadrosuna atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.

Bu itibarla, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1.Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne;

2. İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulü, . İdare Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararının kaldırılması, dava konusu işlemin iptali ve davacının yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi yolundaki . Bölge İdare Mahkemesi . İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,

3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ..Bölge İdare Mahkemesi . İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 26/01/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; . Bölge İdare Mahkemesi . İdari Dava Dairesince verilen ısrar kararının usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davalı idarenin temyiz isteminin reddi ve ısrar kararının onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber