Anayasa Mahkemesi ne diyor?

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 21 Şubat 2008 09:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Taha Akyol'un yazısı

ANAYASA Mahkemesi'nin fevkalade önemli iki kararı; ikisi de hangi hallerde anayasa değişikliklerinin "yok hükmünde" sayılabileceğini gösteriyor.

Kararlar türban tartışması konusunda değil, ama bu tartışmaya da hukuken ışık tutuyor.

Sorunun özü şu: Meclis'in yaptığı bir anayasa değişikliğini Yüce Mahkeme hangi hallerde "yok" sayabilir?! Anayasa değişikliklerini sadece şekil bakımından inceleyebilen mahkeme, "esas"ta Anayasa'ya aykırılık görürse, "Bu anayasa değişikliği yok hükmündedir" diye karar verebilir mi?!

Başka bir deyişle, liberal demokrasilerde "seçilmişler"in anayasa ve yasa yapma yetkisinin sınırları nedir? Asıl mesele bu.

'Yok sayma'nın şartları

10. Cumhurbaşkanı Sayın Sezer ve ardından CHP, Anayasa Mahkemesi'ne peş peşe davalar açarak, cumhurbaşkanını halkın seçmesi ve referandum konularındaki düzenlemelerin "yok sayılması"nı istemişlerdi.

Yüce Mahkeme, Sezer'in açtığı davayı 2007/68 Sayılı Karar'ıyla reddetti. Sonra, 2007/86 Sayılı Kararı'yla da CHP'nin talebini reddetti, gerekçeli karar geçen gün Resmi Gazete'de yayımlandı. Mahkeme, "yok hükmünde" saymanın şartları konusunda bu iki kararıyla istikrarlı bir içtihat oluşturdu.

Buna göre, bir anayasa değişikliği ancak şu hallerde "yok hükmünde" sayılabilir:

"Parlamento iradesinin olmaması...

Cumhurbaşkanının yayımlama iradesinin bulunmaması...

Resmi Gazete'de yayımlanmaması...

gibi normun varlığının zorunlu kıldığı koşulların bulunmaması..."

Mahkeme, açıkça, anayasa değişikliklerinin "ancak bir norma vücut veren ya da yürürlüğe koyan iradelerin yokluğu hususlarıyla sınırlı olarak" yok sayılabileceğini belirtiyor!

Yüce Mahkeme, Sayın Sezer'in dayandığı 1971 tarihli eski içtihatların 1961 Anayasası dönemine ait olduğunu da hatırlatıyor!

Yasakçı profesörler ile hukuk bürokratları bu kararı iyi okumalı.

Rejim değişikliği?!

Bu durumda, yükseköğrenim özgürlüğüne ilişkin son anayasa değişikliklerini Yüce Mahkeme'nin "yok sayması", ancak herkese parmak ısırtacak sürpriz bir içtihat değişikliğiyle mümkün olabilir! Çünkü bu anayasa değişikliklerinin meşru iradeye dayanmadığını ve Resmi Gazete'de yayımlanmadığını kim söyleyebilir?!

Peki... Meclis'te üçte iki çoğunluk cumhuriyetin niteliklerine ilişkin 2. maddeye dokunmadan, Anayasa'ya "Seçimler yirmi yılda bir yapılır" diye, yahut "Faiz haramdır" veya "Özel mülkiyet kaldırılmıştır" diye maddeler koyarsa?!

Birincisi, Allah korusun bu, ihtilal demektir! Anayasal düzenin külliyen 'ıskat ve ilgası' demektir!

İkincisi, öyle bir ihtilal ortamında Anayasa Mahkemesi görev yapacak durumda ise, bu tür düzenlemeler, içtihatlarda belirtildiği gibi, "iptal nedenlerinden daha ağır bir hukuka aykırılık" oluşturacağı için, mahkeme bunları "yok hükmünde" sayar elbette!

Türban yasağının kaldırılması, asla "iptal nedenlerinden daha ağır bir hukuka aykırılık" değildir. Hatta "iptal nedeni" türünden bir aykırılık oluşturması bile tartışmalıdır. Yüce Mahkeme'nin "esas"tan inceleme yapması Anayasa'ya, "yok" sayması ise kendi içtihatlarına aykırı olur.

Bizde evrensel hukuka en açık yargı kurumu olan Yüce Mahkeme'nin, bir ay arayla herkese parmak ısırtacak bir U dönüşüyle sürpriz bir içtihat değişikliği yapması beklenebilir mi?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber