Youtube'da Erdoğan Teziç depremi

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 26 Şubat 2008 15:38, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

-Gül'e suikast imasında bulundu

-Büyükanıt'a gözdağı verdi

-CHP'ye 367'yi ben anlattım

-Rektör Hilmioğlu'na PKK'lı dedi

-Milli Eğitim Bakanı Çelik'e hakaret

Youtube'da yayınlanan ve Erdoğan Teziç'e ait olduğu ileri sürelen ses kasetinde şok iddialar ileri sürülüyor. Erdoğan Teziç'in kendi sesinden olduğu ifade edilen konuşmalar bazı internet haber sitelerinde de yayınlandı. Erdoğan Teziç'in kendi ağzından yayınlanan ses kasetinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e yapılacak suikast imalarından, 22 Temmuz seçimi öncesinde yaşanan 367 tartışmalarına, bazı rektörlerin PKKlı olmasından, komutanların rektörlere validen önce saygı gösterdiğine kadar konular anlatılıyor. Ses kasetinde Genel kurmay başkanı Yaşar Büyükanıt'a ve Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'e hakaretler de bulunuyor.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) eski Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç'e ait olduğu ileri sürülen ses kaydında bazı rektörlerle yapılan bir toplantıda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e suikast yapılacağı imasında bulunuluyor. Cumhuriyet Halk Partisi'ne 367 konusunu kendisinin ilettiği ve Genelkurmaybaşkanı Yaşar Büyükanıt'a gözdağı verererek 27 Nisan Genel Kurmay bildirisinden sonra rahat bir nefes aldığı ileri sürülüyor. Ulusalcı kimliği ile tanınan İnönü Üniversitesi Rektörü Fatih Hilmioğlu'na 'PKK'lı' denilirken, Genelkurmay Başkanı Yaşar büyükanıt ve Milli Eğitim bakanı Hüseyin Çelik'e hakaret tarzında ifadeler yer alıyor.

Çankaya yolunda kaza olur!

Erdoğan Teziç'in fotoğrafı üzerine konuşan ses bandında Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde şu ifadelere yer veriliyor: "O bildiri ( e-Muhtıra) orada duruyor. Web sayfasında da duruyor, açıp okuyun onu. Genelkurmayın metni orada duruyor. Tankla tüfekle yürümeye lüzum var mı? Hadi bakalım sıkıysa Çankaya'ya birini bindirsin arabaya da yemin ettirip göndermeye kalksın. Yolda kaza olur. Yolda kaza olur, elektrik kesilir... Neler olur. Olmaz. Olmayacağını gösteriyor. Yani yapamazsın bunu." Cumhurbaşkanlığı seçimi konusundaki görüşlerini de açıklayan ses kasetinde konuşmalar şöyle devam ediyor: "Bir şey kesmez bizi. yüzde 40, yüzde 70 çıksın isterse. Çıkabildi mi sanki yukarıya. Oylamadan önce Genelkurmay bir şey iki satır yazdı. Ohhh. O akşam oh demeyen var mı? Telefonlar susmadı, bu gece rahat uyku uyuyacağız hocam diye. Vallahi bende çekildim oturdum, nasıl gergindim biliyor musun? Mahkemeyi bilmiyoruz. Gerçi hazır ol dediler. Belki Yargıtay'dan bir görüşme isterler falan. Ya ters bir şey çıksaydı. 4 oyla kurtardık. Ben hep geç yatarım bir buçuktan önce yatmam. Öyle kurulmuş benim tempom. Saat 11.30 dedim şunu kapatayım. (27 Nisan) biraz bir şeyler var onlara bakarken son dakika dikkat dikkat diyor. Alttan kırmızı şerit geçiyor. Genelkurmayın açıklaması deyince oturdum. Kısım kısım da veriyor ağır ağır. Çünkü ordan metinden okuyorlar, aktarıyorlar. Habertürk ilk defa verdi, diğer kanallara baktım, oooooooo ondan sonra telefonlar başladı. Saat iki buçuk üçe geliyordu, dedim, çektim fişi ve telefonu sonra yattım."

CHP'ye 367'yi ben anlattım

E-muhtıranın yayınlandığı 27 Nisan gecesi rahat bir uyku çektiğini söyleyen ses bandında CHP'ye 367 önerisini götürenin de kendisi olduğu belirtiliyor. Ses kasetinde bu konuyla ilgili şu yorum yapılıyor: Ocak ayından itibaren, şeyi gördü (Baykal) nasıl şekilleneceğini hissetti. Oluyor bizim el altından şeyimiz. Mahkemeye dilekçeleri falan hep şey yaptık. Hukukçuları gelir görüşürüz. Ben 367 de konuyu anlattım kavradı. Yabana atmayın dedim bu kurtarıcı bir madde. 102. maddeye sarılmazsanız, tepetaklak olursunuz. Parti de gider halk partisi de gider. Orda mücadele ederek verdiler şeye. 2-3 defa hukukçuları geldi gitti. O madde güzel yazılmış aslında. Uzlaş diyor, uzlaş... Yani 184'le falan toplanmaz orda meclis. Seçeceğin sayı 367 ise en az eski içtihatlar var. Diyor ki: toplantı nisabı, karar nisabının altında olmaz diyor. Sen 300 kişiyle seçeceğim, seçmek zorundaysan, şayet varsa böyle bir şey, 2/3 ise bu sayı 367 ise bu sayı sen en az 368-369 kişiyle toplanması lazım. Bir kişi o gün boş olmayabilir bilmem ne olmayabilir ama hazirun orda olacak. Yani 367 oyla seçimin yapılacağı yerde 300 kişiyle toplanamazsın. Mantıklı değil zaten. Ben yoklamayı yaparım diyor. Yaptın da ne oldu? Yüzüne gözüne bulaştırdın. Yapamazsın dedim. Gitti.

'Rektör Hilmioğlu PKK'lı'

Rektörlerle yapıldığı anlaşılan toplantıda ulusalcı kimliği ile öne çıkan ve darbe destekçisi beyanatları ile tanınan İnönü Üniversitesi Rektörü Fatih Hilmioğlu için 'PKKlı' ifadelerine yer veriliyor. Youtube'da yayınlanan ses kasetinde bu bölüm şöyle anlatılıyor: "Fatih Hilmioğlu, o rektörün orada ne yapacağını bilemezsiniz. Onlar için oraya kadro vermedik. PKK'lıları doldurur sonra. Pek çaktırmıyor ama kolluyor, fırsatını kolluyor."

'Asker validen önce rektöre saygı gösterir'

Ses kasetinde askerlerin bir vilayette validen önce rektörlere saygı gösterdiğine yer veriliyor ve şöyle anlatılıyor: "Kolordu Komutanını ziyarete gittiğim zaman fişek gibi gözleri. Hiç taviz vermiyorlar hiç. Rektörler niye rahat ediyor? Onlarla bağlantıları hep sağlıklı. Ve onlar bir fedakarlık yapılacaksa, bir bina verilecekse onu üniversiteye veriyorlar. Başka yere vermiyorlar, dikkat edin. Ve siz bir şey konuştuğunuz zaman hemen saygı gösterirler. En öncelikli saygı gösterecekleri validen önce sizsiniz. Ben ilk geldiğim zaman hep garnizonlara giderdim. Şimdi tabii ki güvenlik sorunu olduğu için gidemiyorum. Gideceğim yerde huzursuzluk yaratır, sıkıntı yaratır."

Büyükanıt'a gözdağı ve 28 Şubat hatırlatması

Teziç'e ait olduğu ileri sürülen ses kasetinde Genel Kurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'a gözdağı veriliyor ve 28 Şubat hatırlatması yapılıyor. Kasette bu bölüm şu ifadelerle dile getiriliyor: "Büyükanıt öyle bir adam değil. Napar tabanı onu biliyor musunuz? Tabanı tutmak orada çok zor olur. Yüzbaşısı, binbaşısı çıkıverir tanklarının başına Allah korusun, daha büyük badire olur, onun için çıkmaması en iyisidir. Ama çıkabilmek şeyi düşüncesi de yeter bunlara. 28 Şubatı yaşadık. Düşünebiliyor musun üçlü kararnamede Cumhurbaşkanı, Başbakan ve ilgili Bakan diyor. Bütün atamalar ordudaki atamalar bu üçlünün eline bırakır mı devlet? Cumhurbaşkanı olmasaydı Büyükanıt gitmişti."

Milli Eğitim Bakanı Çelik'e hakaret

Ses kasetinde Milli Eğitim bakanı Hüseyin Çelik ile ilgili şu bölüme yer veriliyor: "Geçen gün kalabalığız böyle. Bakan arıyor dediler. Bağlayın dedim. Hocam işte kontenjanı konuşsak ta arttırsanız da bilmem ne falan. Dedim ki sayın bakan bir şey söyleyeceğim. Siz dedim kariyerden geldiniz değil mi dedim. Hükümetin YÖK'e karşı tutumunu yakından biliyorsunuz. Tek kelime Başbakan'a bir şey söylediniz mi dedim. Bu üniversitelere böyle yapılmaz. Bunların ödenekleri, maaşları, öğretim üyeleri şu durumda. Hiç mi aklınızdan geçmedi. Şimdi seçim öncesi kontenjan artıracağız, YÖK'le konuştuk ikna ettik. Kendimize pirim yaptıracak bir şey. Nah alırsınız dedim sesimin çıktığı kadar bağıra bağıra... Ama nasıl biliyor musun... Sesimi dinliyor ama orada birileri var ki cevap veremiyor. Nasıl ama sesimin çıktığı kadar bağıra bağıra bağıra söylüyorum. Dedim böyle abuk subuk tekliflerle bize gelmeyin dedim. Biz nereye ne alacağımızı biliyoruz dedim. İyi ya dedi. Siz de kaçan öğretim elemanları Tıp'ta dedim, yalnız tıp... Bir de ilahiyattan mezun olup, imam hatipten mezun olup milli eğitim kadrolarında onlar var. Bu mu dedim sizin akademik anlayışınız. Yazıklar olsun dedim, çok üzüldüm dedim. İşte bir müsteşar gelecek de görüşmeye dedi, benlen görüşmeye gelmesin müsteşar falan dedim, luzüm yok. Biz nereye kontenjan vereceğimizi biliyoruz dedim. Diyor ki bana Avrupa'da öğrenci başına 22 öğrenciye bir öğretim üyesi düşüyor, Türkiye'de 12 öğrenciye 1 öğretim üyesi dedi. Biz o hesapları çoktan yaptık dedim. Bizim strateji raporlarını okuyun çözüm orada var dedim. Terbiyesize bak yahu."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber