3 kişi ile toplanan Yüksek Disiplin Kurulunun kararı mahkemede bozuldu

Brüksel Büyükelçiliğinde basın müşaviri olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (j) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Yüksek Disiplin Kurulunun kararı hukuka aykırı bulundu.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 09 Ocak 2023 00:10, Son Güncelleme : 13 Aralık 2022 10:19
3 kişi ile toplanan Yüksek Disiplin Kurulunun kararı mahkemede bozuldu

Brüksel Büyükelçiliğinde basın müşaviri olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (j) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Yüksek Disiplin Kurulunun kararı hukuka aykırı bulundu.

İlk derece mahkemesi işlemi iptal etmişti.

1 başkan, 2 üye olmak üzere 3 kişiden teşekkül eden Yüksek Disiplin Kurulu tarafından verilmesi nedeniyle, mevzuatta öngörülen şekilde oluşturulmayan kurul kararıyla tesis edilen devlet memurluğundan çıkarma cezasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

İstinaf mahkemesi diğer usul eksikliklerine de vurgu yaptı

Davacının, Anayasa'nın 129. maddesinin ikinci fıkrası ve 657 sayılı Kanun'un 129. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan hakları hatırlatılmadan, bu kapsamda talebi üzerine Kurulda sözlü savunma hakkı tanınmadan, sadece 130. maddeye dayanılmak suretiyle, neticede usulüne uygun son savunması alınmadan tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığından, dava konusu işlemin iptaline dair İdare mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.


T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2021/502
Karar No: 2022/499

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : . Başkanlığı
VEKİLİ: 1. Hukuk Müşaviri Av. .
KARŞI TARAF (DAVACI) : .
VEKİLİ: Av. .

İSTEMİN KONUSU : . Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem:

Brüksel Büyükelçiliğinde basın müşaviri olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (j) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Yüksek Disiplin Kurulunun . tarih ve . sayılı kararının iptali ile yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:

... İdare Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararıyla; Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmeliğin "Kurulların kuruluşuna ilişkin esaslar" başlıklı 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde; "Kurullar bir başkan ve dört üye olmak üzere beş kişiden oluşur." düzenlemesine yer verildiği, dava konusu disiplin cezasının, 1 başkan, 2 üye olmak üzere 3 kişiden teşekkül eden Yüksek Disiplin Kurulu tarafından verilmesi nedeniyle, mevzuatta öngörülen şekilde oluşturulmayan kurul kararıyla tesis edilen devlet memurluğundan çıkarma cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:

. Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; dava konusu olayda, Yüksek Disiplin Kurulu üyelerinden İnsan Kaynakları Dairesi Başkanı ... ile 1. Hukuk Müşaviri ... 'nin dava konusu soruşturmada . tarih ve . sayılı Olur ile muhakkik olarak görevlendirildikleri, bu üyelerin Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmeliğin 6. maddesi uyarınca Yüksek Disiplin Kurulu toplantısına katılamamaları nedeniyle Yüksek Disiplin Kurulunun, Yüksek Disiplin Kurulu Başkanının başkanlığında 2 üye ile toplanıp karar aldığının anlaşıldığı, Yönetmeliğin 10. maddesindeki, "yönetmeliğin 6. maddesindeki sebeplerle toplantılara katılamayan üyelerin toplantı yeter sayısının tespitinde gözönünde bulundurulmayacağına" ilişkin düzenleme dikkate alındığında, Yüksek Disiplin Kurulunun bir başkan 2 üye ile toplanmasında hukuka aykırılık bulunmadığından İdare Mahkemesinin yüksek disiplin kurulunun mevzuata uygun toplanmadığı yolundaki gerekçesinde isabet bulunmadığı, hakkında Devlet memurluğundan çıkarma cezası teklif edilen davacının, Anayasa'nın 129. maddesinin ikinci fıkrası ve 657 sayılı Kanun'un 129. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan hakları hatırlatılmadan, bu kapsamda talebi üzerine Kurulda sözlü savunma hakkı tanınmadan, sadece 130. maddeye dayanılmak suretiyle, neticede usulüne uygun son savunması alınmadan tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığından, dava konusu işlemin iptaline dair İdare mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmediğinden, İdare Mahkemesi kararı usul ve hukuka uygun olup, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, istinaf isteminin yukarıdaki gerekçe ile reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

657 sayılı Kanun'un 129. maddesinin ikinci fıkrasında sayılan hakların 130. madde gereği tanınan süre içinde kullanılması gerektiği, davacının 130. madde gereği tanınan süre dolduktan sonra ikinci bir savunma yapmak istemesinin kendisine son savunma hakkının tanınmadığı anlamına gelmediği, davacının 10/05/2013 tarihinde atandığı göz önüne alındığında görev süresinin 10/05/2018 tarihinde sona ereceği açık olup, bu yönüyle kabul kararının uygulanabilirliğinin bulunmadığı, soruşturmadan bağımsız olarak, basın müşavirliği istisnai memurluk olup, atama açısından kazanılmış hak teşkil etmediğinden, kişinin 5 yıllık görev süresinin her halükarda sona ermiş bulunduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Dava konusu işleme konu olayda; şahsına sözlü savunma hakkı verilmemesinin yanında, iddiaya konu olaylara ilişkin tanık dinlenmediği ve sadece yazılı savunmasının alınarak karar verildiği, yasal süresi içerisinde sunduğu yazılı savunma ve eklerinin ulaşması beklenmeden, bu belgeler incelenmeden, savunmasında ileri sürdüğü deliller toplanmadan, acele şekilde ve eksik inceleme ile 20/04/2017 tarihinde Devlet memurluğundan çıkarma cezası verildiği belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,

2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun gerekçe değiştirerek reddi yolundaki temyize konu . Bölge Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararının ONANMASINA,

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,

4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de . Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine, 14/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber