1999'daki Marmara depremi, beklenen büyük İstanbul depremini geciktirebilir

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 05 Nisan 2008 22:28, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Gümüşhane Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Bektaş, 1999 Yalova-İzmit ve Düzce-Kaynaşlı büyük depremlerinin, bölgesel stres azalmasına ve beklenen İstanbul depreminin gecikmesine neden olabileceğini söyledi.

Bektaş, Dekanlık binasında düzenlediği basın toplantısında, Marmara Bölgesi'nde son 500 yılda oluşan 17 büyük depremin, Kuzey Anadolu Fayı'nın paralel kuzey ve güney kolları üzerinde deprem çiftleri oluşturacak şekilde ardışıklı olarak üretildiğini belirtti.

Osman Bektaş, "Bu deprem üretim modeli, bir fay üzerinde oluşan depremin, sadece aynı fay üzerinde yeni bir depreme neden olmadığının, o bölgedeki diğer paralel fayları da önemli şekilde etkilediğinin kanıtıdır" dedi.

1906 yılında oluşan büyük San Francisco depreminin, San Francisco Körfezi ve çevresinde bölgesel olarak diğer paralel faylarda stres düşüşüne neden olduğunu ifade eden Bektaş, şunları söyledi:

"1906 depreminden sonra bölge yaklaşık 75 yıl, depremsellik açısından çok daha sakin bir döneme girmiştir. Benzer şekilde 1999 Yalova-İzmit ve Düzce-Kaynaşlı büyük depremleri, bölgesel stres azalmasına ve beklenen İstanbul depreminin gecikmesine neden olabilir. Nitekim 1999 depreminden sonra geçen 10 yıl içerisinde Marmara Bölgesi'nde, Kuzey Anadolu Fayı'nın kuzey ve güney kolları üzerinde, ardışıklı oluşan 4-5 büyüklüğündeki deprem çiftleri ve serileri, bölgesel ölçekte faylar üzerindeki stresin azaldığını kanıtlar. Başka deyişle bölgenin bu tür orta büyüklükteki depremleri, 1999 depremlerinden sonra bölgesel stres boşalmasına bağlı olarak gelişen artçı depremleri olarak yorumlanabilir."

Statik stres transferi modeline göre İstanbul ve çevresinde beklenen depremin, dinamik stres transferleri de dikkate alındığında zaman olarak çok daha geriye ertelenmesinin söz konusu olduğunu belirten Bektaş, şöyle devam etti:

"Yine Kuzey Anadolu Fayı'nın kuzey kolunda oluşan 1999 depremlerinden sonra, gelecekte oluşabilecek büyük bir depremin fayın güney kolunda bir yerde olma olasılığı yüksektir. Nitekim, 1963 Yalova depreminden sonra, statik stres transferi modeline göre gelecekte daha batıda olması gereken büyük deprem, 1964 yılında Kuzey Anadolu Fayı'nın güney kolunda, Manyas'ta oluşmuştur. Bu özellik de dinamik stres transferinin statik stres transferinden daha önemli olabileceğini kanıtlar."

-"6-7 ŞİDDETİNDEKİ BİR DEPREM TRABZON'U MAHVEDER"-

Karadeniz Fayı'nın da aktif bir fay hattı olduğuna dikkati çeken Bektaş, "Karadeniz fay hattı yılda 1-2 milimetre ilerlemektedir. Bu fay hattında 7 büyüklüğünde bir depremin olması için birkaç yüzyıl geçmesi lazım. Karadeniz'in kendine özgü bir deprem serisi var. Sahil boyundaki fayları da dikkate aldığımızda hem sahil fay hattı hem de Kuzey Anadolu Fay hattı, deprem riskini daha da artırmaktadır" diye konuştu.

Bölgedeki asıl sorunun yapılaşma olduğunu vurgulayan Bektaş, "Yapı stokumuz son derece kötü. Depremin ülkemizde bu kadar hasar vermesinin nedeni de kötü yapılaşmadır. 6-7 şiddetindeki bir deprem Trabzon'u mahveder. Çünkü Trabzon'un sahil kesimleri oldukça heyelanlı ve dolgudur. Deprem heyelanı tetikler. Kısacası Trabzon deprem açısından çok riskli bir ildir" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber