Hızını alamayan komutan ?tarih beni yazacak' dedi

Kaynak : Star Gazetesi
Haber Giriş : 07 Nisan 2008 09:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

SON 11 YILDAKİ ÜÇ DARBE GiRiŞiMiNi DÖNEMiN TANIKLARI ANLATIYOR

Baskı ve dayatmalarıyla toplum hayatında derin iz bırakan 28 Şubat sürecinin ardından Türkiye'nin üç darbe girişimi daha atlattığı ortaya çıktı. Kamuoyu desteği olmadığı için plan gerçekleşmedi

DÜNYA, AK Parti'yi kapatma davasının bir ?Yargı darbesi' olduğunu konuşurken, Türk basının ?Üst düzey yöneticilere' yakın isimleri tanık oldukları darbe girişimlerini okurlarıyla paylaştı. Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan, ?Neredeyse açık açık 28 Şubatvari bir postmodern darbeye medya ve kamuoyu desteği aranıyordu' diyerek, 2003 ve 2004'teki Ayışığı ve Sarıkız darbe girişimlerine dair ayrıntılar verdi. Berkan ?Bazı politikacı eskilerinin ortada ?İhtilalin başbakanı benim' diye dolaştığını ve iki kuvvet komutanının o politikacıyla görüşerek bazı taleplerde bulunduğunu anlattığı yazıda şu görüşlere yer verildi.

BUNU DUYMAMIŞ OLAYIM

?İKİ kuvvet komutanını teşvik eden, 28 Şubat gibi değil de, 12 Eylül gibi doğrudan bir darbeye itekleyen çevreler de yok değildi. AKP hükümetinin devrilmesini öngören Sarıkız planı yerine doğrudan darbe isteniyordu. Bir komutanın bir ara hızını alamayıp etrafına ?Tarih beni yazar' dediği de duyulmuştu' diye yazdı. Berkan darbe girişimlerini şöyle özetledi:

1'inci darbe girişimi:

?Bir grup emekli asker Bülent Ecevit'in yerini Özkan'a bırakmasını istedi. Özkan ?Ben bu öneriyi duymamış olayım' diye reddetti. Kıvrıkoğlu'nun haberdar olmaması ihtimalinin yok denecek kadar az olduğu bu girişim, bana göre ilk darbe girişimiydi. Ecevit daha çok koltuğu sahiplendi. Özkan 90 milletvekiliyle partiden koptu.'

2'inci darbe girişimi:

?Ecevİt'e ve Sezer'e, Genelkurmay Başkanlığı'na hazırlanan Hilmi Özkök için ?Onu Genelkurmay Başkanı yapmayın, irticaya karşı yumuşaktır' diyor. Sezer bu teklifi kabul etmiyor ve Özkök'ün genelkurmay başkanlığı kesinleşiyor. Ancak Kıvrıkoğlu, kendi yasal yetkisini kimseye danışmadan kullanıp Edip Başer'i değil, Aytaç Yalman'ı kara kuvvetlerine Şener Eruygur'u da Jandarma Komutanlığı'na öneriyor. Kararnameler son dakikada imzalanıyor. İkinci darbe girişimi de bu.'

O'nun güvendiği dağlar vardı

Berkan, üçüncü ve son darbe girişimini ise şöyle anlattı: ?Bu atamalardan kısa süre sonra Kasım 2002'de AK Parti tek başına iktidar oldu. Genelkurmay Başkanı Özkök, ?Seçim sonuçlarına saygı göstermek gerektiği'ni söyledi. Cumhuriyet Gazetesi'nin ?Genç Subaylar tedirgin' manşeti bu ortamda geldi. Bu arada KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Başbakan Abdullah Gül'den ?Sakın planı kategorik olarak reddetmeyin' talimatı almasına rağmen, Lahey'de ?Annan'a hayır demeye geldim' dedi. Denktaş'ın Ankara'da güvendiği dağlar vardı. Ankara'da birileri devreye girmiş, hükümetin açık talimatını uygulatmamıştı. Üçüncü darbe buydu!

Tanklar Sincan'da...

Türk siyasi tarihine postmodern darbe olarak geçen 28 Şubat denince, akıllara Sincan'da yürüyen tanklar geliyor. Sincanlılar, 4 Şubat 1997 sabahı, tank paletlerinin gürültüsüyle uyanmıştı.

Ecevit'i devirmeyi iş dünyası istemedi

Murat Yetkin ise ?Genel istek üzerine, Ergenekon ve darbe girişimleri' başlıklı yazısında, şunları yazdı : Berkan'ın sözünü ettiği gelişmeler, 29 Ekim 2001'de Çankaya Köşkü'ndeki Cumhuriyet Bayramı davetinde bana dört muvazzaf ve dört yıldızlı komutan tarafından söylenenlerle başladı. Merhum Bülent Ecevit'in görevden çekilmesinin sağlanarak yerine zinde Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'ın yerine getirilmesiydi plan. Bu kanıyı iş dünyasıyla da paylaşmışlar, ama açık destek bulamamışlardı.

WASHINGTON CİDDİYE ALMADI

Özden günlüklerinden Hilmi Özkök'ün sağlam durması sonucu o girişimin de başarısız kaldığı okunabiliyor. Yani o darbe girişimi, emir- komuta zinciri içinde değil, bir cunta hareketi oluşumu niteliğindeydi. Tıpkı 2001'de olduğu gibi. Bir kuvvet komutanı, Washington'a davet edilme isteğini bildirmişti. Aynı tarihlerde bir Türk siyasetçi, sağcı Yahudi lobi kuruluşlarını dolaşıyor, Türkiye'de yakında islamcıların devrileceğini, muhtemelen kendisinin başbakan olacağını konuşuyordu. Ne o politikacı Washington'da ciddiye alındı, ne de emir-komuta zinciri dışında bir komutan ziyareti gerçekleşti ABD'ye.'

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber