Bir eylemde hem disiplin hem ceza kovuşturması varsa şu 3 hususa dikkat edilmelidir

Danıştay 12. Dairesi çok yeni tarihli bir kararında aynı olaydan dolayı memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olması disiplin kovuşturulmasını geciktirmeyeceği kuralına açıklık getirdi. Bu kurallara uyulmadan yapılan işlemler ise iptal edilmektedir.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 22 Temmuz 2023 00:10, Son Güncelleme : 05 Temmuz 2023 14:44
Bir eylemde hem disiplin hem ceza kovuşturması varsa şu 3 hususa dikkat edilmelidir

Aynı olaydan dolayı memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olması disiplin kovuşturulmasını geciktirmez

657 sayılı Kanunun anılan hükmü kapsamında ceza mahkemesi kararlarının, disiplin cezalarına etkisinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Disiplin cezasının sebebini oluşturan eylem ve davranışlar, aynı zamanda Ceza Kanununda da suç sayılabilir. Bu durumda, disiplin cezası yaptırımı ile birlikte ceza yaptırımı da uygulanabilir. Bu iki yaptırım türünün hukuki dayanağı, amaç ve sonuçları birbirlerinden farklıdır. Ceza yargılamasında suçun niteliği ve delillerin takdirinde uygulanan ilke ve kurallar ile disiplin hukuku açısından uygulanan ilke ve kurallar birbirinden farklı olduğundan, idarenin, kamu görevlisi hakkında disiplin cezası vermemesi, ceza mahkemelerince ceza verilmesine hukuki engel oluşturmayacağı gibi, aynı şekilde, ceza yargılaması sonucu hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya beraat kararı verilmiş olmasının da, kuramsal olarak, disiplin cezası verilmesine engel teşkil etmeyeceği açıktır.

Ancak 3 hususa dikkat edilmelidir

1. Ancak; ceza yargılaması neticesinde suçun unsurlarının oluşmadığı ya da suçun o kişi tarafından işlenmediği gerekçesiyle verilen beraat kararının, disiplin cezası bakımından da sadece aynı suç nev'i bakımından bağlayıcı olacağı; bir başka ifadeyle, ceza yargılamasının (beraat kararının) konusunu teşkil eden suç, disiplin hukuku yönünden de aynı suç kapsamında değerlendirilerek disiplin cezası verilemeyeceği kuşkusuzdur.

2. Öte yandan, ceza yargılaması neticesinde suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraat eden memurun eylem, tutum ve davranışlarının bir başka disiplin suçu kapsamına girmesi halinde, disiplin hukuku yönünden başka bir disiplin cezası ile cezalandırılmasına, delil yetersizliğinden dolayı beraat eden memurun eyleminin de disiplin hukuku yönünden değerlendirilerek aynı veya farklı cezayla cezalandırılmasında hukuki bir engel bulunmamaktadır.

3. Bir memura isnat olunan disiplin cezasına konu fiillerin, Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre cezalandırılmasının gerekli olması durumunda, disiplin cezası hakkında karar verilmesi için mevcut deliller yeterli görülmeyerek ceza mahkemesi kararına ihtiyaç duyulduğu kanaati hasıl olmuş ise, disiplin cezasına konu fiilin hukuki denetiminden önce ceza mahkemesi kararının kesinleşmesinin beklenmesi gerekmektedir.

T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/5245
Karar No : 2023/545

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Bakanlığı
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Ankara İli, ... İlçesi Rehberlik ve Araştırma Merkezinde hizmetli olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca "Memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" fiilini işlediğinden bahisle, "Devlet Memurluğundan Çıkarma" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun ... tarihli ve ... sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: İdare mahkemesince, Danıştay Onikinci Dairesinin 29/09/2020 tarihli ve E:2018/8471, K:2020/3056 sayılı bozma kararına uyularak; Mahkemelerince yapılan 14/04/2021 tarihli ara kararı ile ... Asliye Ceza Mahkemesinden ... esas sayılı dosyanın bozma kararı üzerine gönderildiği mahkeme ve esas numarası bilgilerinin istenildiği, ... Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 26/04/2021 tarihli cevapta dosyanın, .... Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilerek E:... esasına kaydedildiğinin belirtildiği, bunun üzerine UYAP üzerinden gönderilen dosya inceleme talebi üzerine yapılan inceleme sonucu, ... Ağır Ceza Mahkemesinin, ... tarih ve E:..., K:... sayılı karar ile, istismara uğrayan çocuğun ve tanıkların beyanlarının incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde, davacının çocuğuna cinsel istismar suçunu işlemesi fiilinin sübuta erdiği sonucuna varılarak, anılan eylemi nedeniyle 4 yıl, 8 ay, 7 gün hapis cezası ile cezalandırıldığı anlaşıldığından, davacının sübuta eren eylemi nedeniyle, Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Temyiz dilekçesinde ceza yargılamasının sonucunun beklenmesi gerektiği, ek beyan dilekçelerinde de davacının hakkındaki ceza yargılaması sonucunda beraat ettiği, kararın kesinleştiği belirtilerek İdare Mahkemesince verilen kararın bozulması istenilmiştir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacının .... Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davada 5 yıl, 7 ay, 15 gün hapis cezası aldığı, 657 sayılı Kanun'un 131. maddesine göre memurun Ceza Kanununa göre mahkum olması veya olmaması hallerinin, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olamayacağı, işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :

Davacının üzerine atılı bulunan "Çocuğun basit cinsel istismarı(Teşebbüs)" suçundan dolayı hakkında açılan davada yargılandığı .. Asliye Ceza Mahkemesi'nin ... tarih ve E:.., K:... sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 103/1. maddesinde belirtilen ''çocuğa cinsel istismar'' suçunu işlediği sabit olduğundan 5 yıl, 7 ay, 15 gün hapis cezası ile cezalandırıldığı, hakkında başlatılan disiplin soruşturması sonucunda davacının öz kızına cinsel istismar suçunu işlediği gerekçesiyle memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunduğundan bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılması üzerine bakılan davanın açıldığı, ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği; davacının temyiz başvurusu üzerine anılan kararın, Danıştay Onikinci Dairesinin 29/09/2020 tarih ve E:2018/8471, K:2020/3056 sayılı kararı ile, ... Asliye Ceza Mahkemesi kararının, ... Ceza Dairesi'nin ... tarih ve E:... K:... sayılı kararıyla hapis cezasının miktarı itibarıyla davaya bakma görevinin ağır ceza mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle bozulması üzerine, ... Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilecek karar göz önüne alınarak yeniden bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulduğu; bozma kararı üzerine ... Ağır Ceza Mahkemesinin, ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla davacının (4 yıl, 8 ay, 7 gün) mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendinde; "Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" fiili, Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.
Aynı Kanunun 131. maddesinde, "Aynı olaydan dolayı memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olması disiplin kovuşturulmasını geciktiremez. Memurun ceza kanununa göre mahkum olması veya olmaması halleri, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olamaz." hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

657 sayılı Kanunun anılan hükmü kapsamında ceza mahkemesi kararlarının, disiplin cezalarına etkisinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Disiplin cezasının sebebini oluşturan eylem ve davranışlar, aynı zamanda Ceza Kanununda da suç sayılabilir. Bu durumda, disiplin cezası yaptırımı ile birlikte ceza yaptırımı da uygulanabilir. Bu iki yaptırım türünün hukuki dayanağı, amaç ve sonuçları birbirlerinden farklıdır. Ceza yargılamasında suçun niteliği ve delillerin takdirinde uygulanan ilke ve kurallar ile disiplin hukuku açısından uygulanan ilke ve kurallar birbirinden farklı olduğundan, idarenin, kamu görevlisi hakkında disiplin cezası vermemesi, ceza mahkemelerince ceza verilmesine hukuki engel oluşturmayacağı gibi, aynı şekilde, ceza yargılaması sonucu hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya beraat kararı verilmiş olmasının da, kuramsal olarak, disiplin cezası verilmesine engel teşkil etmeyeceği açıktır.

Ancak; ceza yargılaması neticesinde suçun unsurlarının oluşmadığı ya da suçun o kişi tarafından işlenmediği gerekçesiyle verilen beraat kararının, disiplin cezası bakımından da sadece aynı suç nev'i bakımından bağlayıcı olacağı; bir başka ifadeyle, ceza yargılamasının (beraat kararının) konusunu teşkil eden suç, disiplin hukuku yönünden de aynı suç kapsamında değerlendirilerek disiplin cezası verilemeyeceği kuşkusuzdur.

Öte yandan, ceza yargılaması neticesinde suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraat eden memurun eylem, tutum ve davranışlarının bir başka disiplin suçu kapsamına girmesi halinde, disiplin hukuku yönünden başka bir disiplin cezası ile cezalandırılmasına, delil yetersizliğinden dolayı beraat eden memurun eyleminin de disiplin hukuku yönünden değerlendirilerek aynı veya farklı cezayla cezalandırılmasında hukuki bir engel bulunmamaktadır.

Bir memura isnat olunan disiplin cezasına konu fiillerin, Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre cezalandırılmasının gerekli olması durumunda, disiplin cezası hakkında karar verilmesi için mevcut deliller yeterli görülmeyerek ceza mahkemesi kararına ihtiyaç duyulduğu kanaati hasıl olmuş ise, disiplin cezasına konu fiilin hukuki denetiminden önce ceza mahkemesi kararının kesinleşmesinin beklenmesi gerekmektedir.

Uyuşmazlık konusu olayda; disiplin cezasına konu fiillerin aynı zamanda Türk Ceza Kanunu kapsamında da suç olması nedeniyle, davacının "Çocuğun cinsel istismarı(Teşebbüs)" suçundan yargılandığı ... Ağır Ceza Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:... sayılı (4 yıl, 8 ay, 7 gün) mahkumiyet kararının, ... Ceza Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile bozulduğu; bozma kararı üzerine, ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla davacının üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olmaması nedeniyle beraatine karar verildiği ve bu kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın 05/04/2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Bu durumda; davacının disiplin cezasına konu eylemlerinin karşılığında verilen disiplin cezası irdelenirken, ceza hukuku yönüyle suç tipinin hukuki nitelendirmesini yapacak olan Ağır Ceza Mahkemesinin kararının göz önünde bulundurulması önem arz ettiğinden, ceza yargılaması sonucu beklenilmeksizin karara bağlanmış olan uyuşmazlık hakkında, sözü edilen beraat kararı da değerlendirilmek suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmış olup, İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1.2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,

2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,

3. Kullanılmayan ... TL yürütmeyi durdurma harcının davacıya iadesine,

4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,

5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 14/02/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber