Emniyette kadrolaşma iddiası TBMM gündeminde

- CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, emniyet teşkilatında "Çok ciddi ve tehlikeli" boyutlarda cemaat kadrolaşması olduğunu, bu kadroların, iktidardan aldıkları güçle "Keyfi davranışlar içine girebildiklerini" iddia etti.

Ersin, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Polis Teşkilatının 163. kuruluş yıldönümünün kutlandığını anımsattı.

Polis teşkilatında rahatsızlık ve huzursuzluk olduğunu savunan Ersin, polisin son derece ağır koşullarda çalıştığını belirtti.

Ersin, yasası gereği polisin "Genel asayiş ve mesken masumiyetini korumakla" görevlendirilebileceğini, ancak maç, konser ve düğünlerde de görevlendirildiğini belirterek, "Maçlarda korner atışı yapan bir futbolcuyu, kalkanlarıyla korumak polisin görevi mi?" diye sordu.

Emniyet teşkilatında "Çok ciddi ve tehlikeli" boyutlarda cemaat kadrolaşması olduğunu öne süren Ersin, "Kendilerini AKP'nin arka bahçesi olarak gören bu kadrolar, zaman zaman TSK ile emniyetin arasını açmaya bile çalışmıştır. İktidardan aldıkları güçle keyfi davranışlar içine girebilmektedirler. Atamalar, yükselme ve görev dağılımı, liyakat ve beceriye göre değil, torpile ve cemaat bağlantılarına görev yapılmaktadır" diye konuştu.

Bu olumsuzluklar, insan haklarına aykırı çalışma koşulları ve geçim sıkıntısı yüzünden polisin rahatsız ve huzursuz olduğunu anlatan Ersin, kamu görevlileri arasında en fazla intihar, istifa ve meslekten çıkarmanın polis teşkilatında olduğunu söyledi.

Psikolojik tedavi gören personel sayısının da yüksek olduğuna işaret eden Ersin, "Kendisi huzursuz olan bir kişinin, başkasının huzurunu sağlayabilmesi; insan haklarına aykırı koşullarda çalışan birisinin başkalarının insan haklarına saygılı olabilmesi mümkün mü?" diye sordu.